WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine dair belgenin, takip konusu borç sebebiyle verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda, senetlerin tahsilatına ilişkin olarak borçluların sunduğu Halkbank'a ait banka dekontlarında, takip konusu 05.11.2014, 05.12.2014 ve 05.01.2015 vadeli senetlere atıf olduğu ve takip tarihinden önce ödeme yapıldığı görülmektedir. O halde mahkemece, borçluların borca itirazlarının kısmen kabulü ile 05.11.2014, 05.12.2014 ve 05.01.2015 vadeli senetler yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda, borçluların itfa itirazında bulunduğu belgede takip dayanağı belgeye bir atıf olmadığı gibi, belgedeki imza da borçlu tarafından ikrar edilmemiştir. Bu nedenle itfa itirazının ispatlandığı kabul edilemez. O halde 5.0000 Euro'ya ilişkin itfa itirazının reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, borca itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmü yer almaktadır. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca kabul edilen miktar ve fer'ileri için takibin durdurulması yerine, takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu senetlere ilişkin olarak herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek, borca itirazının kabulü ile, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur. Somut olayda; borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK’nun 169 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğindedir....

      İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; takip konusu senet TTK'nın 776.maddesinde belirtilen unsurları taşıyan bono niteliğinde olup, takip alacaklısının lehtar, itiraz eden borçlunun takip dayanağı senette keşideci olduğu, borca karşı itirazın İİK'nın 169/a maddesinde öngörülen bir belge ile ispatlanamadığı, dar yetkili icra mahkemesinin tanık dinleyemeyeceği, dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlunun istinaf başvurusunun HMK'nın 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      İİK'nun 168/5. maddesi hükmü gereğince; borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması gerekir. Somut olayda; borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 25.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 31.07.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak itirazını bildirdiği görülmüştür. Bu durumda borca itiraz İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük yasal süre geçirildikten sonra yapılmış olup, mahkemece itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, itirazın esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2021/2121 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı lehtar T3 tarafından keşideci borçlu T1 aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından yasal 5 günlük süre içerisinde 02.03.2021 tarihinde borca itiraz edildiği, dosya içinde mevcut senet suretine göre bononun şekli unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih-2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih- 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, İ.İ.K.'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurusunda, borcu ödediğini ileri sürerek, borca itiraz etmiş, mahkemece; itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2020 NUMARASI : 2019/442 ESAS 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 06/02/2020 tarih ve 2019/442 Esas 2020/83 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı T1 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 Vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Mersin 8....

          İİK'nın 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Davacı vekili takibe konu bononun davacıdan zorla, baskı altında alındığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz etmiş ise de, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile iddiasını kanıtlayamamıştır. Senedin baskı altında alındığına dair iddia genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden icra mahkemesinde davacının ileri sürdüğü iddianın dinlenmesi mümkün değildir. Davacı faize itiraz etmiş ise de, alacak kambiyo senedine dayandığından 3095 sayılı Yasa gereğince avans faizi talep edebilir. Davalı alacaklı tarafından takip tarihine kadar işlemiş faiz talebi bulunmayıp, takipten sonra avans faizi oranlarının uygulanmasına dair talep usul ve yasaya uygundur....

          Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçlulara 15/04/2014 tarihinde örnek 10 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların, 20/04/2015 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettikleri, dosya borcunun ise itiraz tarihinden sonra yapılan kapak hesabına göre, diğer borçlu ... tarafından 03/06/2015 günü itirazi kayıt ile ödendiği görülmektedir. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (itirazın yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Açıkça davadan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi davayı konusuz kılmaz. Kaldı ki, somut olayda, borçluların rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu