Bu itirazlar ancak; kendisine gönderilen ödeme emri ile hakkında icra takibi başlatıldığını öğrenen borçlu tarafından ileri sürülebilir. Yeri gelmişken hemen belirtilmelidir ki; ödeme emri takip talebine uygun olarak düzenlenmelidir. 60. maddede belirtildiği üzere, ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Borçluya takip talebi değil ödeme emri gönderilmektedir. Yani ödeme emrinin nüshası borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde borçludaki muteber sayılır. Takip talebinde bulunan alacaklı yapmış olduğu takibin içeriğini ve alacağın kaynağını usulüne uygun olarak belirtmelidir. Eş söyleyişle alacaklı yapmış olduğu takip talebini kontrol yükümlülüğü altındadır....
Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İlk derece mahkemesi tarafından; borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü husus, temerrüt gerçekleşmediğinden ödeme emri ve takibin iptali ile faiz başlangıç tarihine ve dolayısıyla işlemiş faiz miktarına itiraz olup İİK'nın 62. maddesi kapsamında takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine (dosyasına) bildirilmesi gerektiği halde, takibin şekline göre borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı itirazın sonuç doğurmayacağı, itirazda bulunulmasında hukuki yarar bulunmadığından HMK' nın 114/1- h ve 115/2 maddeleri uyarınca bu yöndeki şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile, şikayetin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, Kahramankazan İcra Dairesinin ... esas numaralı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın haksız olduğundan iptali ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, borçluya ödeme emri gönderildiğini borçlu gönderilen ödeme emri üzerine borca itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine itiraz eden borçlu yönünden icra takibinin durmasına karar verildiğini, davacı nezdinde borçlu şirketin 20.04.2014 tarih 011401 nolu 216.453,49 TL tutarlı ve 30.05.2014 tarih 011402 nolu 147.483,39 tutarlı fatura alacağı sebebiyle ödenmemiş bulunduğu 84.000,00 TL tutarındaki fatura alacağı bulunduğunu, davalı tarafından söz konusu faturalardan kalan 84.000,00 TL tutarındaki borcun ödenmediğini, borçlunun haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sırf icra takibini uzatmak maksadı ile icra takibine itiraz ettiğinden davacı alacaklı lehine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, borçlunun itirazının taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarınca...
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçluların isteminin borca itiraza mı yoksa şikâyet yolu ile takibin iptaline mi ilişkin olduğu noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 14. Genel haciz yolu ile ilamsız takipte İİK'nın 60. maddesi uyarınca kendisine ödeme emri gönderilen borçlu borca ve imzaya itirazlarını İİK'nın 62. maddesinin 1. fıkrası gereğince ödeme emri tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine bildirilebilir. 15. İtiraz sebeplerini iki bakımdan sınıflandırmak mümkündür: i) Maddî hukuka veya takip hukukuna dayanan itiraz sebepleri; ii) İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri. 16. İtiraz sebepleri ya maddî hukuka ya da takip hukukuna dayanır. Maddî hukuka dayanan itiraz sebepleri; daha çok takip konusu alacağa ilişkindir. Borçlu, maddî hukuk (meselâ TMK, TBK ve TTK) bakımından, takip konusu alacağı ödemek zorunda olmadığını ancak itiraz yolu ile ileri sürebilir....
kabulüne, takibin durdurulmasına, ödeme emrinin ve takibin iptaline, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği, aynı taraflarca mahkememizin 2020/294 Esas sayılı dosyasında icra dosyasında borçlu davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasının usulsüzlüğü ile ilgili şikayetin bulunduğu, dosya incelendiğinde şikayetin reddine karar verilerek icra dosyasındaki borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğunun tespit edildiği ,itirazın ödeme emrinin tebliğinden sonra 5 günlük süresinde yapılması gerektiği, davacı borçluya Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2020/5221 Esas sayılı dosyasında çıkarılan ödeme emri tebligatının 20/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 11/12/2020 olduğu davanın süresinde açılmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine'' karar verildiği görülmüştür....
ya karşı kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibi başlatıldığında borçlunun vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine takip mirasçılarına yöneltilmiş, davacı ...... da alınan veraset ilamına göre mirasçı göründüğünden kendisine ödeme emri gönderildiğini, 09.06.2022 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olan davacı, süresinde itiraz etmediğinden hakkında takibin kesinleştiğini, takibin kesinleşmesi ve hacizlerin yapılmasının ardından davacı ...... Bursa 1....
Her ne kadar Hukuk Genel Kurulu'nun, 19/11/2014 tarih ve 2013/12- 2240 esas 2014/929 karar sayılı, Yargıtay 12. H.D.'nce de benimsenerek içtihat değişikliğine gidilen kararı ile; mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, borca itiraz olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiş ise de, bu ilke, murisin takipten önce ölmesi ve mirası red süresi geçtikten sonra murisin borçları için mirasçıları aleyhinde takip yapmaları durumunda geçerli olup, mirasçılar ödeme emri tebliği üzerine mirası red nedeniyle borçlu olmadıkları itirazını takibin şekline göre icra müdürlüğüne veya icra mahkemesine süresi içinde yapmak zorundadırlar (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2016/26368 esas, 2018/310 karar sayılı ilamı)....
Bu itibarla, mahkemece, takibin iptali isteminin reddi hukuken isabetlidir. Davacı borçlu tarafın, yukarıda belirtilen ödemeye istinaden, borca itiraz istemi de hukuka uygun bir talep niteliğinde değildir. Yukarıda da açıklandığı üzere, bu ödeme zaten dosyanın infazında nazara alınacaktır. Bu kapsamda, mahkemece, borca itirazın da reddine karar verilmesi gerekirken, borca itirazın kısmen kabulü hukuka uygun olmadığı gibi, davacı tarafça, dava dilekçesinde talep edilmediği halde, yeniden dosya hesabı yapılmak suretiyle, takip sonrası alacakları da içerecek şekilde hüküm kurulmasının HMK. 'nun 26....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ile şikayete ilişkindir. 3. Değerlendirme Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda ileri sürdüğü yetkiye ve borca itiraz ile şikayet iddialarının yasal 5 günlük süreye tabi olduğunun ve kesinleşen ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....