Yetkili icra dairesinde takip yapılması, itirazın iptali davalarının koşullarından olup, takip yetkili icra dairesinde yapılmazsa ve ayrıca borçluya ödeme emri gönderilmezse dava şartının yerine getirildiğinden söz edilemeyecektir. Yukarıda da değinildiği gibi, yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davalarının koşullarından olup, bu halde ise takip yetkili icra dairesinde yapılmayıp, yetkili icra dairesinden davalı tarafa gönderilmiş bir ödeme emri söz konusu olmadığından dava şartının gerçekleşmediği kanaatine varılmış, davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler.Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın ödeme emri tebliği üzerine yasal süre içinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir.Bu durumda, borçluların başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, anılan itirazın ise takibin şekline göre (genel haciz yolu ile takip yapıldığından) uygulanması gereken İİK. nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur.O halde, icra takibinin şekline göre, borçlunun borca itirazlarını, icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi bir hukuki sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı...
Tüm dosya kapsamına göre; borçlu vekili tarafından takipten haricen haberdar olunması üzerine ödeme emri tebliğ edilmeden 04/03/2020 tarihinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar İİK’nun 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir. Somut olayda alacaklı vekilinin talebi üzerine, borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş olup alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut olduğundan borçlunun ödeme emri tebliğinden önce yaptığı itiraz geçerlidir. İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararı da doğrudur. (Yargıtay 12....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takip borçlusunun mirasının reddi nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir....
Bu durumda, borcun kabul edilmesi nedeniyle İİK'nun 170/a-son maddesi uyarınca senet üzerine düşülen kayıt nedeniyle takibin iptaline karar verilemez. O halde mahkemece, borçlunun ödeme iddiasının ve faiz ile zamanaşımına yönelik itirazlarının esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, senedin teminat senedi olduğu gerekçesiyle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kabule göre de; senedin teminat senedi olduğu iddiası İİK'nun 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup aynı Kanunun 169/a-5. maddesi uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2010/5800 esas sayılı takip dosyasının derdest olduğunu, öncesinde Mersin İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı yetkiye ve borca itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinin davacıya 13.01.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, 2010 yılı Haziran ayında dosyanın yetkili Fethiye İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, yetkisizlik itirazına karşı süresinde yetkili İcra Müdürlüğüne dosyanın gönderilmesi talep edilmediğinden takibin açılmamış sayılması gerektiğini, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edilmediğini ve müvekkili şirketin takibe itiraz etmediğini, takibin durmadığınısavunarak, davanın reddini istemiş; davacının %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, Mersin 6....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrine itiraz eden vekilin takip yolunun İİK'nın 43 maddesi uyarınca değiştirilmesi üzerine iflas ödeme emrini tebellüğ edebileceğini, bu takibin eski takibin devamı olduğunu, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağını, mahkemenin hatalı karar verdiğini, ödeme emri tebliği usulsüz kabulünde dahi takibin iptal edilemeyeceğini, İİK'nın 155 maddesi uyarınca borçlunun itirazlarını icra dairesine yapması gerektiğini, icra dairesine de itiraz ettiğini, mahkemeye yapılan itirazın geçersiz olacağını belirterek kararın kaldırılmasına davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, iflas yolu ile takip yapılamayacağına ve usulsüz tebliğe ilişkin şikayet ile iflas yolu ile takipte borca itirazdır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının kendisinin borçtan yeni haberdar olması nedeni ile borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasını istediğini ve 01/10/2019 tarihli dilekçe ile dava açmış ise de davanın yasal dayanağının bulunmadığını, örnek 7 ödeme emri davacının Çavuşçu Gölü Ilgın adresine tebliğe çıkarılmış olup ödeme emri 05/09/2019 tarihinde borçlu davacının bizzat imzasına tebliğ edildiğini, takibin kesinleşmesi ile haciz talep edilmiş bu aşamada davacı 18/09/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiş ancak itirazın süresinde olmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, örnek 7 ödeme emrine itiraz tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiğinden bizzat aldığı ödeme emrine 18/09/2019 tarihinde yaptığı itiraz ile haberdar olmuş olduğu kabul edilse bile 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılmayan itiraz kapsamında talebin süre yönünden reddi gerektiğini belirterek açılan davanın esas ve süre yönünden reddine, yargılama giderleri...
İcra Müdürlüğünce 07/09/2016 tarihinde 10 örnek ödeme emri düzenlenerek davacı borçlu kuruma 09/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı alacaklı vekili 09/09/2016 tarihli talebi ile örnek:7 ödeme emri tebliğini istemesi üzerine örnek 7 ödeme emri düzenlenerek davacı borçluya 21/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili 27/09/2016 tarihli dilekçesi ile borçlunun, 108.791,56 TL borcu bulunduğundan bahisle asıl alacağın 6.505,68 TL'lik kısmına, 86,47 TL işlemiş faize ve işleyecek faizin tamamına, işleyecek faiz oranına, vekalet ücreti ve icra giderlerinin tamamına itiraz ettiğini bildirmiş, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması veya iptali ilamı ibraz edilmemiştir. İtiraz dilekçesi süresinde ve geçerlidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresinde yapılan borca itiraz nedeniyle takibin durmasına rağmen, Amasra İcra Müdürlüğü tarafından müvekkiline yeniden ödeme emri gönderilmesine dair işlem nedeniyle; icra muamelesinin şikayet edildiğini, borca itiraz nedeniyle 10/09/2018 tarihinde durdurulan icra takibi nedeniyle alacaklı tarafından itirazın kaldırılması ve itirazın iptaline dair karar alınmadan icra takip işlemlerine devam olunmasının yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 18....