TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Dosya içerisindeki 3....
un ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
-KARAR- Davacı vekili, son zamanlarda ekonomide yaşanan sıkıntılardan dolayı müvekkili şirketin borca batık hale geldiğini, alacağı ihaleler ile üreteceği ürünlerin satışıyla borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu, sunulan projedeki tedbirlerle ekonomik sıkıntılarını aşabileceğini belirterek davacının iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu ile ek raporlarına göre iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu belirtilerek davacının iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, hüküm müdahiller ... Bankası ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin malî durumunun ıslahının mümkün olması hâlinde o şirketin iflâsının önlenmesini sağlayan bir kurumdur....
Hukuk Dairesince davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, tedbirden itibaren iflas erteleme hükümlerinden fiilen yararlanan davacı şirketin bu süreç içerisinde iyiniyetli girişiminden söz edilemeyeceği, iflas erteleme şartları oluşmayan borca batık şirketin iflas kararında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Karar, iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir. Somut olayda 15.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık olmadığı belirtilmiş, 11.06.2018 tarihli raporda ise davacı şirketin 13.03.2018 otel satış tarihi itibariyle (-) 643.564,10 TL borca batık olduğu tespiti yapılmıştır. Davacı şirketin borca batıklık miktarı dikkate alındığında şirkete ait otel binasının satışına ilişkin açılan ihalenin feshi davasının şirketin borca batıklık durumunu etkileyebileceği anlaşılmıştır....
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık halde olması gerekir. Borca batıklık, TTK.nun 324/2.maddesine göre şirket aktiflerinin şirketin pasifini karşılamaya yetmemesi, İİK.nun 179.maddesine göre şirket borçlarının şirketin aktifinden fazla olması anlamına gelmektedir. Borca batıklığın tespiti için TTK.nun 324/2.maddesi uyarınca aktiflerin satış değerinin dikkate alınması gerekir. Mahkemece aktiflerin satış değerinin tespiti için bilirkişi raporu düzenlenmişse de alacaklılar bu rapora rayiç değerlerin düşük tutulduğu gerekçesiyle itiraz etmişlerdir. Mahkemece borca batıklığa itiraz yönünden ek rapor alınmalı, borca batık durumda olduğu sonucuna varılması halinde iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerle iyileşmenin mümkün olup olmadığı araştırılmalıdır....
A.Ş’ nin kendi mali tabloları bakımından borca batık olmadıkları, borca batıklığın ... Kimya Elk. San. Tic. AŞ’ nin asıl borçlu olduğu kredi ve finansal kiralama sözleşmelerinden doğan borçlarından 21.087.254,75 TL’ ye kadarına, diğer şirketlerin kefaletine bağlanan riskten kaynaklandığı tartışmasızdır. Bu tutarın ... Kimya Elk. San. Tic. AŞ’nin 35.016.379,35 TL’lik borcu içinde bulunup bulunmadığı netleştirilmediği gibi, bu şirketin 32.933.933,83 TL’lik varlığı ile kıyaslandığında ortaya çıkan (-) 2.082.445,52 TL’ lik borca batıklığın giderilmesi halinde, diğer şirketlerin de yukarıda belirtilen risklerinin ortadan kalkıp kalkmayacağının ve bu çerçevede iyileştirme projesinin bu miktar borca batıklığı gidermekte yeterli olup olmayacağının değerlendirilmesi de denetime elverişli biçimde yapılmamıştır....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davacı ...'nun 19.02.2015 havale tarihli dilekçe ile davaya dahil edilmesini talep ettiği ......
'in terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasın davacı tarafça hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2)....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma, inceleme, uyuşmazlığı çözüme ulaştırmaya yeterli değildir....