- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin 15.02.2011 tarihi itibariyle hazırlanan ara bilançosunda aktiflerinin 19.574.918,00 TL, pasiflerinin ise 19.596.589,00 TL olup borca batık olduğunu, ancak sundukları iyileştirme projesi çerçevesinde bir yıl içinde borçlarını tamamen ödeyerek nakit darlığından kurtulacaklarını ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin aktiflerinin satış fiyatı esasına göre rayiç değerleri esas alındığında; iflasın ertelenmesini talep eden şirketin özvarlığının +2.757.076,63 TL tutarında olduğu ve borca batık durumda olmadığı, bu nedenle iflas erteleme şartlarından olan borca batık olma şartının yerine gelmediği, borca batık olma şartı yerine gelmediğinden iyileştirme projesinin incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
ın 12/08/2013 tarihinde öldüğünü, terekesinin borca batık olduğunu, hükmen reddin tespitini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2)....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nin Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....
Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....
- K A R A R - Davacı vekili, borca batık durumdaki müvekkili şirketin, sunulan iyileştirme projesinin başarıya ulaşması halinde, bu durumundan kurtulacağını ileri sürerek iflasının ... yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil vekilleri, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunduğu gerekçesiyle, iflasın ... yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahil ... Varlık Yönetim A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir. Ticari şirketlerin ve kooperatiflerin iflas erteleme talebinde bulunabilmeleri için bilançolarına göre borca batık durumda olmaları ve iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olması gerekir....
Mahkeme, İİK'nın 166/2 maddesine uygun ilan yapmalı (somut olayda yapılmıştır), borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır....
Bunun sonucu olarak Mahkememizce, borca batıklık incelemesi yapılmış, borca batıklık durumunun sona ermiş olduğu tespit edilmiş olduğundan iflas erteleme talebinin reddine dair karar verilmiş, borca batıklık koşulu bulunmadığında da iflas kararı verilemeyeceğinden, iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve tüm tedbirler hükümle birlikte kaldırılmıştır....
Erteleme talebi TTK.nun 324/2.maddesine göre borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenle mahkemenin öncelikle erteleme talep eden anonim şirketlerin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığını incelemelidir. Davacı şirketler iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğuna göre öncelikle borca batıklık halinin mevcut olup olmadığı saptanmalıdır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda erteleme talebinde bulunan şirketlerin aktifinde yer alan varlıkların değeri düşülerek borca batıklık tespit edilmiştir. 27.4.2010 tarihli kayyım raporunda ise şirketin aktif değerlerinin toplamı dikkate alındığında şirketin borca batık gözükmediği, şirket aktiflerinde yer alan “bina, taşınmaz, araçlar ve demirbaşların” piyasa rayiç değeri olarak defter değerine göre % 30'dan daha fazla düşük belirlendiği saptamasında bulunulmuştur....
Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....