WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gereklidir. Somut olayda, davacı grup şirketlerin kefalet borçlarının kefalet veren grup şirketlerin pasif hesaplarında gösterilmemesi durumunda davacıların borca batık durumda olmadığı anlaşılmaktadır....

    Hükme esas alınan bilirkişi 4. ek raporunda şirketin borca batık olmadığı, aktiflerinin 1.543.987 TL fazla olduğu, 17.2.2010 tarihli kayyım raporuna göre 225.000. TL kıdem tazminatı borcunun pasifler arasında gösterilmediğinin anlaşıldığı, 30.9.2008 tarihli borca batıklık bilançosunun gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle iflasın ertelenmesine ilişkin kök rapordaki görüşten farklı olarak iflâsın ertelenmesi isteminin reddi gerektiği belirtilmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak dilekçi şirketin iflâsına karar verilmiştir. İflâsın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, rayiç değerlere göre aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bu durumda hükme esas alınan bilirkişi raporunda dilekçi şirketin borca batık olmadığının tespit edilmesine rağmen iflâsına hükmedilmesi isabetsizdir....

      Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün olup olmadığını incelemesi gerekir. Borca batıklık halinin tespiti için tüm aktiflerin paraya çevirme değerlerinden yani piyasadaki satış sırasında gerçekleşebilecek fiyattan bilançoya geçirilmeli, aktif bu şekilde saptandıktan sonra borca batıklık durumu tespit edilmeli, şirket borca batık durumda değilse talep reddedilmelidir Mahkemece borca batıklık ve mali durumun iyileştirilmesi konusunda bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 22.02.2011 tarihli ilk raporunda ve ek raporunda şirketin borca batık olmadığı ve erteleme koşullarının mevcut olmadığı bildirilmiş, mahkemece bu raporlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş ise de, bilirkişi raporu ve ek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir....

        Grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanılabilmekte olup, bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi hâlinde şirketler o miktar borca batık olmasa da şeklen borca batık hale gelebilmektedir....

          ye yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu şirketlerin de borca batık olduğu ve iyileştirme projesine göre borca batıklıktan kurtulma ihtimallerinin olduğu gerekçesiyle iflaslarının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş ise de şirketlerin borca batıklığının tespitinde izlenen yöntem doğru olmamıştır. Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir . borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı şirketler kayden borca batık hale gelmektedir....

            nin borca batık olduğu ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğundan bahisle şirketin iflasının ... yıl süre ile ertlenmesine karar verilmiş ise de, şirketin borca batıklığı konusunda izlenen yöntem doğru olmamıştır. Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu görülmüş olup, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanılabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla grup şirketin pasif hesabında gösterilmesi hâlinde bu şirketler borca batık olmasa da şeklen borca batık hale gelebilmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi ve kefalet veren grup şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi bu borca batıklık hesaplamasının bu şekilde yapılması gereklidir. Somut olayda, davacı ....... ve Otelcilik A.Ş.'nin bilanço verilerine göre borca batık halde olmadığının 09.02.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirlendiği ancak, .... ....'a diğer davacı ... Gemi Geri Dönüşüm ... .........

              Bilançosu borca batık olan şirketin de iyileştirme projesi çerçevesinde iyileşmemesinin mümkün olmaması halinde davacı şirketin iflasına karar verilmelidir. Bilançosunun borca batık olmaması halinde de davanın reddine karar verilir. Bu hususların tespiti için davacı tarafından iflas avansının yatırılması gerekmektedir. Davacı tarafından bu masraflar yatırılmadığı takdirde hakim HMK'nın 325. maddesi de nazara alınarak suçüstü ödeneğinden bu masraf karşılanıp borca batıklığın tespiti gerekmektedir. Somut olayda, davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda alınan bilirkişi raporunda borca batıklığın kaydi değerlere göre tespit edildiği, rayiç değer araştırması yapılmadığı, kayyım raporlarında ise borca batık olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır....

                Bu durumda grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi kefalet veren şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi ve bu şekilde borca batıklığın belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, bilirkişi raporunda ... ... .... ... .. ve Ticaret A.Ş.'nin bilançoda yer alan aktiflerin rayiç değerlerine göre yapılan incelemede borca batık olmadığının tespit edildiği ancak ....'nin kredi borçları dolayısıyla ....224.931,62 TL kefalet borcu bulunduğundan (-) ....385.433,90 TL borca batık olduğunun belirlendiği, kefalet borcunun şirketin pasif hesabında gösterilmemesi durumunda şirketin borca batık olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacı ... ... ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'...

                  Ltd.Şti’nin tasfiye memuru olduğunu, tasfiyesi devam eden şirketin borca batık durumda bulunduğunu ileri sürerek şirketin iflasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece şirketin ortaklardan 182.500 YTL alacağı bulunduğu, alacak miktarına göre şirketin borca batık durumda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Limited şirket tasfiye memuru İİK.nun 179.maddesi uyarınca tasfiyesi yapılan şirketin borca batık olması halinde iflasını isteyebilir. İflas talebi üzerine mahkemece iflas talebi ilan edilerek, ilan üzerine itirazların bulunması halinde bu itirazlar da değerlendirilerek iflası istenen şirketin borca batık durumda olup olmadığı saptanmalıdır. Borca batıklık, iflası istenen sermaye şirketinin aktifinin, pasifini karşılayamaması halidir. Mahkemece şirketin borca batık durumda olmadığı kabul edilmiş ise de borca batıklık yönünden yapılan araştırma yetersizdir....

                    Mahkemece erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olmadığı kabul edilerek talep reddedilmiş ise de borca batıklık yönünden yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Bilirkişi Kurulu’nun 10.07.2007 tarihli raporunda şirketin borca batık durumda olmadığı, ancak davacı şirketin yasal yükümlülükleriyle ilgili işlemiş gecikme zammı ve faiz tutarlarının ve banka borçlarına ilişkin takip sürecinde işlemiş faiz ve eklerinin davacı şirketin bilançosuna yansımadığını, 31.07.2007 tarihi itibariyle mevcut şirket aktiflerinin toplam borçları karşılamaktan uzak olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi Kurulu’nun bu raporu borca batıklığın tespiti yönünden net ve açık değildir. Davacı vekili, bilirkişi raporuna borca batıklık ve iyileştirme yönünden itiraz etmiştir. Kayyum Heyeti’nin 21.04.2008 tarihli raporunda, şirketin borca batık durumda olduğu, borç ödeme yönünden şirketin durumunun kötüye gittiği belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu