Öte yandan, keşide yeri unsuru bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nun 776/1-f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. İİK' nun 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' Somut olayda, takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır....
Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004- İstanbul). İİK'nın 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, mahkemece, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....
Bu durumda keşide yeri bulunmayan bono zorunlu unsurda eksiklik sebebiyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması mümkün değildir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/a-.... maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” Somut olayda, takibe dayanak senetlerin tamamında düzenleme yeri bulunmadığı gibi düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen belgelerin kambiyo senedi niteliği bulunmamaktadır....
Bu durumda, düzenlenme yeri bulunmayan senet, zorunlu unsur eksikliği sebebiyle kambiyo senedi vasfını taşımadığından, bu belgeye dayanılarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması mümkün değildir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/a-2. maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” Somut olayda, takibe dayanak senette, düzenlenme yeri bulunmadığı gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, takibe dayanak senedin, kambiyo senedi niteliği bulunmamaktadır....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasına göre, ancak vadesi gelmiş kambiyo senetleri için yapılabilir. Takip dayanağı bonolarda, vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların da muacceliyet kesbedeceği yolunda kayıt bulunması, bu senetlerin kambiyo senedi olma özelliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet şartı, ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt, ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz ... Hukuku 2. baskı, sayfa 487 ve 1002). Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarında da belirtildiği üzere, senetlerin birinin vadesinde ödenmemesi halinde diğer senetlerin muaccel olacağına ilişkin taraflar arasında, ayrıca bir sözleşme yapılması ve sözleşme ile bonolara açıkça atıfta bulunulması halinde muacceliyet koşulu geçerlidir....
İcra mahkemeleri şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 22.12.2015 tarih ve 8107 numaralı raporunda; inceleme konusu belgede evvelce imza ve isim yazısı mevcut iken bilgisayar ve ekipmanları vasıtasıyla içerik yazılarının aktarılarak mevcut halinin elde edildiği sonucuna varılmış ise de raporda bu sonuca hangi nedenlerle ulaşıldığı Yargıtay denetimine elverişli şekilde ortaya konulamamıştır. Borçlunun genel mahkemelerde sahtelik davası açma hakkı saklıdır. O halde mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/2068 Esas sayılı dosyasından alacaklı ... tarafından kendisi aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yürüttüğünü, kendisinin de alacaklı ... hakkında ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/295 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığını bildirerek her iki dosyada takas mahsup yapılmasını talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere dar yetkili icra mahkemesinin yargılama usulü göz önünde tutulduğunda takip hukuku bakımından takas ve mahsup iddiası kural olarak; 1-Takasa konu alacağın İİK'nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması veya, 2-Bu alacakla ilgili olarak icra takibinin yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da, 3-Alacağın ilama bağlanması hallerinde nazara alınabilir. Somut olayda, takas mahsup talep edilen icra takiplerinin her ikisinin de kesinleştiği görülmektedir....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....