WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, söz konusu icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, bu durumun borcu kabul anlamına geldiği, ilaveten süresi içinde takibe itiraz ederek takibi durdurma olanağı varken bu yolu kullanmayıp istirdat davası açmanın icra tehdidi altında ödeme anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Borçlu, aslında borçlu olmadığı veya borçlu olmadığına inandığı bir borcu ödememek için, alacaklının takip yapmasını veya dava açmasını bekleyebilir. Bu durumda aleyhine başlatılan takibe itiraz edebilir. İtiraz üzerine takip duracağından, alacaklı bu itirazı bertaraf ettirmek için harekete geçtiğinde, alacaklının itirazın iptali veya kaldırılması talebi üzerine, borçlu bu konudaki savunmalarını genel mahkemede veya icra mahkemesinde ileri sürebilecektir. Alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür....

    İstirdat kelime anlamıyla “verilen şeyin geri alınması” anlamına gelir ve hukukumuzda istirdat davası en yalın anlatımla bir kişinin borçlu olmadığı hâlde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı dava olarak tanımlanır. 17. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19....

      Davacı şirket tarafından asıl davada eksik ve ayıplı yapılan işler nedeni ile verilen çeklerden borçlu olunmadığının tespiti , ödenen çekler nedeni ile istirdat ve artan ayıplı iş nedeni ile fazla ödemenin istirdadı, birleşen davada ise çekler nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat talep edilmektedir. Bozma ilamında da isabetle belirtildiği üzere birleşen dosya davalısı ...Yapı Elemanları Taah. San. ve Tic. A.Ş.’nin eksik ve ayıplı yaptığını bilmesi gerektiğinden iyi niyetli hamil olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle davacı menfi tespit ve istirdat istemini birleşen dosya davacısına da ileri sürebilir. Menfi tespit istemi ile ilgili olarak da yargılamanın devamı sırasında menfi tespite konu olan alacak karşı tarafa ödenmiş olursa menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve bu halde davanın kabulü durumunda ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte istirdadına karar verilir....

        Bu maddeye göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....

          Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

            Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı tarafından hakkında....İcra Müdürlüğü'nün 2009/22792 Esas sayılı dosyasında çek nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik olarak 2.250 TL ödeme yaptığını, takip dayanağı çek üzerinde yaptığı inceleme sonucunda keşideci imzasının kendisine ait olmadığını fark etmesi üzerine bu davayı açtığını iddia ederek, takibe konu olan çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile borçlu olmaksızın ödediği 2.250 TL'nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı temlik alan vekili davanın reddini talep etmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72/son maddesi uyarınca “Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” Görüldüğü üzere, menfi tespit ve istirdat davalarında seçimlik yetki söz konusu olup dava, icra takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda davacı, davalı banka tarafından aleyhinde başlatılan icra takibinde ipotek bedelini aşan kısım için borçlu olmadığının tespiti ile ödediği fazla kısmın istirdadını talep etmiş, bunun yanında adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması talebinde de bulunmuştur....

                  göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İİK.nun 72/6. maddesi,” Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. “ gereğince menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi, davacılar da bu hususta ayrıca talepte bulunmuştur....

                    Somut olayda, davanın yasal dayanağı olarak her ne kadar 6183 sayılı Yasa'ya koşut olarak 2004 sayılı Kanun'un 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmü şeklinde düzenleme getirilmemiş ise de Anayasa'nın 141. maddesindeki, "Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir" hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emrinin iptali isteminin istirdat istemine dönüştüğü ortadır. Bu doğrultuda dava konusu borcun yargılama esnasında ödenmiş olması nedeniyle istirdat istemine dönüşen davada, davacının istirdat istemi hakkında yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                      UYAP Entegrasyonu