Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra takip dosyasına istinaden 13.343,62- TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, B-Davacı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin KABULÜ İLE, asıl alacağın % 20'si olan 2.668,72- TL kötü niyet tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE, " karar verilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/07/2017 NUMARASI : 2014/324 ESAS-2017/501 KARAR DAVA KONUSU : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ, BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ VE İSTİRDAT KARAR : Denizli 4....

davası olması nedeniyle menfi tespit davası yönünden davacı yararına maktu vekalet ücretine, istirdat davası yönünden talep olunan miktar dikkate alınarak taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ise istirdat davasına konu edilen talep miktarı ile kabul miktarı dikkate alınmak suretiyle paylaştırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacı taraf, borçlu olmadığı bir parayı haciz baskısı altında ödediğini iddia etmektedir. İstirdat; geri alma, İstirdat davası ise; borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödenen paranın geri alınması için açılan dava türüdür. Davacı taraf "davalı tarafa borçlu olmadığı halde icra tehdidi altında ödeme yaptığını" iddia ettiğinden, ---- sayılı kararında belirtildiği üzere, dava istirdat davasıdır, davacı icra takip dosyasında borçlu konumunda olmadığından, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi halinde, sebepsiz zenginleşenin dava dışı borçlu şirket olduğundan, davalıya karşı dava açılamayacağı nazara alınarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....

      İlk derece mahkemesince borçlu olmadığının tespiti davasında davacının takibin dayanağı olarak gösterilen resmi taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, kaldı ki resmi satış sözleşmesinde satış bedelinin peşin olarak ödendiği ibaresinin aksinin davalı tarafından kesin delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebinin kabulüne karar verilmiş olup, davalı tarafın istinaf talebinin bulunmaması nedeniyle bu hususlar davacı yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacının borçlu olmadığı parayı takibin kesinleşmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı, istirdat davasının İİK'nun 72/7. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı dikkate alınarak istirdat davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, istirdat davasının reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir....

      Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeble kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz. Yukarıda açıklandığı üzere somut olayda icra takibine konu borç 14.12.2007 tarihinde ödenmiş, eldeki dava borcun icra dosyasına ödenmesinden ve 1 yıllık hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra 21.05.2010 tarihinde “icra takibine konulan çekten dolayı menfi tespit” istemiyle açılmış, sonradan ıslah da edilmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takip konusu bono bedelinin ödendiği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ile fazladan ödenen miktarın istirdatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

          Alacaklı henüz takibe geçmeden borçlunun borçlu olup olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararın bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Borçlu, takipten önce veya sonra menfi tespit davası açabilir. Ancak borçlu, borcunu icra dairesine ödedikten sonra artık menfi tespit davası açamaz. Bundan sonra borçlunun aslında borcu olmadığı halde ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu dava istirdat davasıdır. Menfi tespit ve istirdat davası Gerçekte (maddi hukuk açısından) borçlu olmadığı halde kendisine ödeme emri gönderilen takip borçlusu bir şekilde bu ödeme emrine itiraz edememiş veya itiraz ettiği halde elinde madde 68 hükmündeki belgeler olmadığından takip kesinleşmiş olabilir. Gerçekte borçlu olmayan takip borçlusu maddi hukuk anlamında borçlu olmadığını mahkeme kanalıyla tespit ettirebilir....

          Esas sayılı dosyasından işleme koyulduğunu ve haciz tehdidi nedeni ile ödendiğini, ayrıca istirdat davacı açılacağını, davalı ......

            Bankası elinde bulunan 1 adet bononun, ... elinde bulunan 2 adet bononun istirdadına, yapılan ödemeler yönündeki istirdat isteminin reddine, davalı ... A.Ş.ye borçlu olmadığının tespitine, ödenen 28.646 DEM.nin iflas masasına alacak olarak kaydına, davalı ...’a borçlu olmadığının tespitine, istirdat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılardan ... Bankası vekilince temyiz edilmiştir. Asıl ve birleşen dava, leasing sözleşmesine istinaden verilen bonoların ödeme neticesi bedelsiz kaldıklarının tespiti ile bonolara yönelik yapılan ödemelerin istirdadına ilişkindir. Bir başka deyişle dava menfi tespit ve istirdat davasıdır. Menfi tespite karar verilmesi halinde, borçsuzluk tespit edilen bonolar için bir ödeme varsa bunun istirdadına karar verilmesi yasa gereğidir. Ayrıca aleyhine hüküm kurulan davalı taraf yargılama giderinden sorumludur....

              UYAP Entegrasyonu