Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin vergi borcu nedeniyle gönderilen 17.5.2012 tarihli 3.002.065,97 TL meblağlı haciz ihbarnamesinin 30.5.2012 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, davalı idareye 27.9.2012 tarihinde itiraz ettiklerini, itiraz kabul edilmediğinden 10.10.2012 tarihli ödeme emri düzenlenerek 11.10.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin amme borçlusuna borcu bulunmadığı gibi alacağı olduğunu belirterek 10.10.2012 tarihli ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine, tedbiren takibin durdurulmasına,%40 tazminatın davalı İdareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    Şti, ... ve ...’a tebliği üzerine, borçlular vekilinin, 11.01.2011 tarihinde icra müdürlüğü nezdinde yetkiye, borca ve faize itirazda bulunduğu ve yine aynı tarihte ödeme emrinin iptali talebiyle İcra Mahkemesi'ne şikayet yoluna başvurduğu, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 21.02.2011 tarih ve 2011/43 E, 2011/238 K. sayılı kararıyla borçlulara tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği, yeni ödeme emrinin 07.05.2011 tarihinde borçlulardan ...’a, 23.05.2011 tarihinde ise ...’na tebliğ edildiği, ancak ... Turizm …. Ltd. Şti.ne tebliğ edilen ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmıştır.İcra mahkemesince ödeme emrinin iptalinden sonra gönderilen ikinci ödeme emrine karşı borçlunun yeniden itiraz ve şikayet hakkı doğduğundan önceki itirazlar yeni ödeme emri tebliğinden sonra hukuki bir sonuç doğurmaz. Somut olayda; borçlu ... Turizm …. Ltd....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrinin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, karar verilmiştir....

        YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Asıl borçlu … Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti'ne ait vergi borçları nedeniyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca, davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....

          vergi tekniği raporunda davacı şirketin tecil-terkin ve iade taleplerinin yerinde olmadığının belirtilmesine rağmen, rapordan sonra davacı şirket adına 2003 yılına ilişkin olarak herhangi bir ödeme emrinin tebliğ edilmediği, raporla birlikte tebliğ olunan ödeme emrinin 2004/Şubat dönemine ilişkin mahsup talebinin kabul edilmemesi üzerine düzenlendiği ve bu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın da Vergi Mahkemesince kabul edildiği tespit edildiğinden, usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmeden ve amme alacağı kesinleştirilmeden yapılan haciz işleminde ve bu işlemi tasdik eden Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir....

            Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca davaya konu idari para cezalarını içeren ödeme emirlerinin dayanağını oluşturan idari para cezası kararlarının iptali için davacı tarafından idare mahkemelerinde dava açılıp açılmadığı araştırılmalı, dava açılmış ve sonuçlanmış ise kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında idari para cezalarının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak, elde edilecek sonuca göre davacının idari para cezalarından sorumlu olup olmayacağı saptanmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

              YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı tarafından, IPARD Programı Fonlarının Tahsisine Dair Sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle sözleşme kapsamında verilen hibe desteğinin gecikme zammı ile birlikte tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve E…. sayılı, 772.303,59 TL tutarlı ödeme emrinin iptali istenilmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

                İcra Müdürlüğünün 2014/5500 Esas sayılı takip dosyasına konu dava ve takip konusu 2014 yılı ağustos ve eylül ayına ait kira bedelinden dolayı 23/09/2014 tarihinde 5.000,00 TL ödeme yapıldığı tespit edildiğinden ödeme tarihi olan 23/09/2014 tarihi itibari ile davacının davalıya 5.000,00 TL borçlu olmadığının tespitine, koşulları bulunmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Dava; davalı kiralayan tarafından davacı kiracı hakkında kira alacağının tahsilini teminen başlatılan icra takibi nedeniyle, borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu ...2....

                  Harç San ve Tic.AŞ adına 2016/63400 ile 2016/63410 arası dosyalardan çıkarılan 11 adet ödeme emrinin davacı şirkete tebliğ edilemediği, Kurum tarafından aynı takip dosyalarından bu defa şirket yetkilisi ... adına ödeme emri düzenlenerek söz konusu ödeme emirlerinin ...’na mernis adresinde 26/07/2016 tarihinde tebliğ edildiği, şirket yönetim kurulu başkanı olan ...’nun 29/07/2016 ve 01/08/2016 tarihlerinde davacı şirket adına ihtirazi kayıtla prim borcunu ödediğine dair dekontların dosyaya ibraz edildiği, iş bu davanın, ödeme emirlerinin iptali, davacı şirketin Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemleri ile, davacı şirket adına 08/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ... Harç Sanayii ve Ticaret A.Ş. ‘ne ödeme emrinin tebliğ edilemediği, 26/07/2016 tarihinde ...’na tebliğ edilen ödeme emirlerinin ise,davacı şirket adına değil, şirketi temsil ve ilzam sorumluluğuna dayanılarak ......

                    Dava, 15.05.2009 tarihli ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, hak düşürücü süre nedeniyle iptal davasının reddine, menfi tespit davasının ise tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine biçiminde hüküm tesis etmiştir. Hükmün, davacı mirasçılar avukatı ile davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

                      UYAP Entegrasyonu