Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı yanın davaya konu beş adet bonodan takip dışı tutulan üç adedini tahsil ettiğine dair beyanıda gözetilerek, davacının takibe konu iki bono nedeniyle borçlu olmadığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takip konusu iki adet bono yönünden bonoların iadesi ve takibin iptaline dair istemlerin reddine, dava konusu diğer üç bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, mahkeme kasasında bulunan üç adet bononun karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29.6.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    . - K A R A R - Davacı vekili, müvekilinin davalıdan satın aldığı toplam pamuk bedelinin 385.935.966.200 TL olduğunu, anlaşma gereği 290.280.000.000 TL vade farkı ödemesinin kararlaştırıldığını, on iki milyar TL. tutarlı çek iadesi ile borcunun 688.215.968.200 TL'ye ulaştığını, bu borca karşılık davalıya 512.058.648.894 TL. ödenmesi ile bakiye borcun 176.157.319.316 TL olduğunu, ancak müvekkilinin muhasebe kaydını ve davalının kestiği vade farkı fiyatını incelemeden toplam 410.964.000.000 TL tutarlı bono keşide ederek verdiğini, sonrasında muhasebe kayıtlarının incelenmesiyle davalıya 126.722.680.694 TL tutarında fazla bono tevdi edildiğinin anlaşıldığını, iadesi isteminden sonuç alınamadığını, müvekkili aleyhine (ödenen ilk 3 bono dışında kalan) 302.880.000.000 TL tutarlı bonolarla icra takibine girişildiğini belirterek davalıya tevdi edilen bonolardan dolayı 126.722.680.694 TL. borçlu olunmadığının tespitine, bu tutardaki bonaların istirdatına, tazminata karar verilmesini talep ve dava...

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten 15.896,88 TL fatura karşılığı mal aldığını ve alınan mal karşılığı kambiyo senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde imzaya itiraz edildiğini, bunun üzerine aynı borç için ilamsız icra takibi yapıldığını ve davacının borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sonucu itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleşerek davacının bono bedeli kadar müvekkiline borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, salt bu durumun dahi davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının bono bedeli kadar borcu olduğunu bilmesine rağmen önce imzaya sonrasında yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davacının müvekkiline bono miktarı kadar borcu olduğundan icra takibi sebebiyle zarara uğradığından bahsedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        -TL'lik bono bedelinin ödenmemiş olduğunu gösteremeyeceği, davacı bankanın karinenin aksini gösterecek başkaca kesin bir delil de sunamaması sebepleriyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı taraf cevap dilekçesini süresinde sunmadığından ve ıslah yoluyla sunulmayan cevap dilekçesi sunulmuş sayılamayacağından yine davacını kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının koşulları bulunmayan tazminat talebi reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davanın reddine, 2-Koşulları bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 35,90.-TL harcın, peşin olarak alınan 118,35....

          "İçtihat Metni" - Y A R G I T A Y İ L A M I – MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkiline ait araç ile davalı şirkete kasko sigortalı aracın karıştığı trafik kazasında, sigortalı araçta meydana gelen hasar sebebiyle, davalı şirkete güvenilerek, talep edelin 4.337.00 YTL rücuen tazminat için aynı miktarlı üç adet bono düzenlenerek verildiğini ve 1.445.00 YTL bedelli bononun ödendiğini, daha sonra müvekkilinin yaptığı araştırma sonucunda ödenen hasar bedelinin gerçek hasarın çok üzerinde olduğunun anlaşılması üzerene, senetlerin iadesi için çekilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını belirterek, müvekkilinin bonolar nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, ödenen bono bedelinin işleyecek...

            Davalı vekili; davayı açmakta hukuki yarar olmadığını, kesin hüküm itirazında bulunduğunu ve senedin keşideci aleyhine devam eden takip nedeniyle icra kasasında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının senet bedelini ödediği husunun sabit olduğu, ödemeyi ihtirazi kayıt koymadan kabul eden davalının daha sonra faiz talebinde bulunmayacağı, davacının senet nedeniyle borcunun sona erdiği ve senedin iadesini istemekte hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile senedin davacıya iadesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, bono bedelini ödeyen davacının bono aslının tarafına iadesi, iade edilemiyorsa ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, bono bedelini ödeyen davacının bono aslının tarafına iadesi, iade edilemiyorsa ödediği bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak hüküm kurulmuştur. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 11. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                dava konusu---kaldığı anlaşıldığından davanın kabulü ile dava konusu bonolar nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti gerektiği, bonolar hakkında başlatılan bir icra takibi bulunmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.--- H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, Dava konusu; -Keşidecisi ----- bedelli bono, -Keşidecisi ----bedelli bono, -Keşidecisi ----- bedelli bono, -Keşidecisi -----bedelli bono, -Keşidecisi ------bedelli bono, 5 adet bono nedeniyle DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine, 3-Karar harcı 2.386,23 TL 'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 596,56 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.789,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına, 4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 596,56 TL peşin harç olmak üzere toplam 655,86 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5-Davacı tarafından...

                  Davacı tarafın sözleşme gereği davalıya 6.000 EURO peşin ödediği ve toplam değeri 17.000 EURO olan 12 adet bono verdiği, 12 adet bononun 12.500 EURO tutarındaki dokuz adedinin ödendiğinde uyuşmazlık yoktur. Bu durumda iadesi gereken toplam 4.500 EURO tutarındaki 3 adet bono hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar vermek gerekirken bu hususa hüküm fıkrasında yer verilmemiş olması isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/179 KARAR NO:2023/326 DAVA: KIYMETLİ EVRAK İPTALİ (BONO İPTALİ) DAVA TARİHİ:18/03/2022 KARAR TARİHİ:14/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşideci --------, Düzenleme Tarihi:--- tarihli bono senedi, -Keşideci ------- bono senedi, -Keşideci ----Düzenleme Tarihi : -- bono senedi, -Keşideci --- ödeme tarihli, ------ düzenleme tarihli bono senedi, -Keşideci ----- düzenleme tarihli bono senetlerinin kaybolduğunu, söz konusu bonolar hakkında öncelikle ödemeden men kararı verilerek bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava Zayi nedeni ile kaybedilen bonoların iptaline karar verilmesine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu