Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında fiili ve hukuki ilişkinin mevcut olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davalıya Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün 2011/10333 Esas sayılı takip dosyası ve bu dosyaya sunulan 30.07.2011 vadeli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline, kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirket ile keşide tarihinde şirket yetkilisi olan bono keşidecisi arasındaki def'ilerin iyiniyetli alacaklı müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      işbu ihtilafta görevli ve yetkili olduğunu beyanla, Çarşamba İcra Müdürlüğü'nün 2022/264 esas sayılı icra takibinin durdurulmasına veya iptaline, takip yapmakta kötü niyetli veya ağır kusurlu olan davalının takip konusu alacağı % 20'sinden aşağı olmamak üzere müvekkile tazminat ödemeye mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      nin 10.10.2008, 07.04.2009 ve 15.04.2009 tarihlerinde üç ayrı bankada toplam 19.239,47TL mevduatının bulunduğu, belirtilen banka hesaplarındaki miktarların bono bedeli olan 4.500TL'yi ve icra dosyasındaki tüm fer’îleri ödemeye yeterli olduğu, davacının elinde bononun olmaması ve zayi nedeniyle bono iptali davası açıp icra takibine geç girişmesi sonucunda, bono vadesinde keşidecinin banka hesaplarından tahsil edebileceği parayı tahsil etme imkânını yitirdiği, davacının bono bedelini tahsil amacıyla yaptığı harcama toplamının 2.538,84TL olduğu, davalı bankanın objektif özen sorumluluğu gereği davacıya karşı bu zararlardan da sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.038,84TL'nin 4.500TL'lik kısmının 27.06.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle ve kalan 2.538,84TL'lik kısmının da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7....

        nin 10.10.2008, 07.04.2009 ve 15.04.2009 tarihlerinde üç ayrı bankada toplam 19.239,47TL mevduatının bulunduğu, belirtilen banka hesaplarındaki miktarların bono bedeli olan 4.500TL'yi ve icra dosyasındaki tüm fer’îleri ödemeye yeterli olduğu, davacının elinde bononun olmaması ve zayi nedeniyle bono iptali davası açıp icra takibine geç girişmesi sonucunda, bono vadesinde keşidecinin banka hesaplarından tahsil edebileceği parayı tahsil etme imkânını yitirdiği, davacının bono bedelini tahsil amacıyla yaptığı harcama toplamının 2.538,84TL olduğu, davalı bankanın objektif özen sorumluluğu gereği davacıya karşı bu zararlardan da sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.038,84TL'nin 4.500TL'lik kısmının 27.06.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle ve kalan 2.538,84TL'lik kısmının da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Özel Daire Bozma Kararı: 7....

          olduğu, her iki dosyada da bono asıllarının 13/05/2016 tarihinde "senet asıllarını teslim aldım" ibaresinin ve imzanın bulunduğu, İstanbul ......

            Belli günde taraflardan gelen olmadığından dosya üzerinden inceleme yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak takip başlatıldığını, dava ve takip konusu bonoyu müvekkilinin imzalayarak davalı ... Yaprakçı'ya verdiğini, müvekkilinin bono bedelini ödediğini ileri sürerek müvekkilinin bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve davalılar aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacının senet altındaki imzayı inkar etmediğini, davacının senedin ödendiğini ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminat istemiştir. Davalı ... Yaprakçı vasisi davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı ... ...'...

              Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, dava tarihindeki görevli yönetim kurulunun davaya konu bono nedeniyle açtıkları menfi tespit davasından feragat ettiklerini, dava dışı müteahhit firmayla 29.05.1997 tarihinde ibralaştıklarını, bononun ibra dışı bırakılarak taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığını, firmaya bakiye alacağı için toplam 1.150,00 TL’lik daha bono verildiğini, bu ibralaşma ve feragat nedeniyle müvekkillerinden bu paranın istenemeyeceğini, çekilen kredinin firmaya kullandırılması yoluyla kooperatifin 3.000,00 TL civarında kâr ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir....

                Somut olayda davacı bono üzerindeki davalı ödemesi nedeniyle yazılan "ödendi" ibaresinden yararlanamayacağından yerel mahkemece davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru olmuştur ve onanmalıdır. Bu itibarla saygıdeğer çoğunluğun bozma kararına muhalifim. 25.03.2019...

                  DELİLLER: Bono sureti, dava konusu senedin kayıp olduğuna dair tanzim edilen tutanak sureti, Ticaret Sicil Gazetesi ilanı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Talep, TTK'nın 778/1-ı madde hükmü delaletiyle aynı kanunun 757, 762, 764 madde hükümlerinde belirtilen zayi nedeniyle bono iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 778/1-ı bendi yollamasıyla, TTK Madde 757- (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir. (2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir....

                    UYAP Entegrasyonu