Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, taşınmazın teminat olarak gösterildiği kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapatıldığını, ancak dava dışı bankanın kötü niyetli olarak ipoteği fek etmediğini, ayrıca ipotek konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası olmadan ipotek konulamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların murisinin taşınmazını 2007 yılında dava dışı bankaya süresiz olarak ipotek verdiği, ipoteğin kurulduğu tarihte taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı, davacının yasal temlik alan olup takip alacağının da hak sahibi olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının itirazının 80.000 TL asıl alacak için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir....

    Temyiz Sebepleri İtiraz eden borçlu vekilince, tazminat talebinin reddine dair kısmın bozulması ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği iddiası ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. Alacaklı vekilince, takibe konu edilen senetlerin borç ikrarı içeren bono olduğu, borcun bulunmadığının İİK 68 md anlamında belge ile ispat edilemediği, alacak borç ilişkisi açısından bir karşı iddia var ise bunu ispat yükünün davacı da olduğu ispat yükü ters çevrilerek karar verilemeyeceği iddiası ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İİK' nın 169/a ve devamı maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

      Dosyada yer alan kefalet sözleşmeleri incelendiğinde, 16/08/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi eki sözleşme olduğu belirtilen 28/03/2011 tarihli kefalet sözleşmesinin davacı ile davalı arasında akdedildiği, 5.000,00 TL kefalet limiti olduğu, davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı, 16/08/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi eki sözleşme olduğu belirtilen 16/08/2010 tarihli kefalet sözleşmesinin davacı ile davalı arasında akdedildiği, 8.500,00 TL kefalet limiti olduğu, davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının yer aldığı görülmüştür. Davacı yan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia etmiş, davalı yan ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda rızası bulunmadığından davalının kefaletinin geçersiz olduğu, davalının borçtan sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        boşanma davasının derdest olduğunu belirterek tapu kaydının iptaline, davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

        Aile konutunun, hak sahibi tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik, boşanma ile sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Toplanan delillerden; davacı erkek ile davalı ...'ın 02.09.2016 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi işlenmesine yönelik dava konusuz kalmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/410 Esas KARAR NO : 2021/1078 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 16/06/2021 KARAR TARİHİ : 16/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; ------- kaybolmuş olup, tüm araştırmalara rağmen bulunamadığı, söz konusu olaya konu ön ve--- bulunan senet rızası dışında davacı bankanın elinden çıkmış olduğundan ve kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçme ihtimaline--------vade tarihli bononun zayi nedeniyle açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini çekin zayi nedeniyle iptalini talep ettiği dava ve talep ettiği görülmüştür. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK. 818/s. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 757-765. maddelerine göre açılmış bir zayi nedeniyle çek iptali davasıdır....

            H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gerekli olan 59,30- TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40- TL'nin mahsubuna ve 4,90- TL bakiye harcın davacılardan Hazine yararına tahsiline, 3- Davacılar tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, HMK'nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

            HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın KABULÜ ile; 1-Düzenleyeni------vade tarihli, ----- düzenleme tarihli, ---- bedelli, bononun zayi nedeniyle İPTALİNE, 2-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Peşin alınan harcın karar harcına mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı tarafından yatırılan teminatın ve gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana veya ahzu kabza yetkili vekiline iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/630 KARAR NO : 2019/119 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 25/09/2018 KARAR TARİHİ: 16/02/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... şubesine ait, borçlusu ... olan, ... tanzim tarihli, ... vade tarihli, 2.000,00 TL bedelli senedin protesto edilmek üzere notere gönderildiği esnada kaybolduğunu, senedin müvekkili bankadın yedinde bulunduğu sırada kaybolduğu için bankanın elinden rızası hilafına çıktığını, dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Kaybolduğu bildirilen bonoya ilişkin TTK.m762 uyarınca gerekli yasal ilanlar yapılmış ve bono ile ilgili mahkememize bir müracaata bulunan olmamıştır. Bono keşidecisine tevdi mahalli tayini ile bononun kendisine ibraz edilmesi halinde ödeme yapmaması, aksi halde 2. Defa ödeme yapmak durumunda kalabileceğine ilişkin ihtarname tebliğ edilmiş, bono borçlusu tarafından da bu hususa ilişkin mahkememize bildirimde bulunulmamıştır. Davacı tarafın iddiasının hamili bulunduğu senedin kaybolduğu iddiasına dayandığı; iddianın yasal dayanağının 6102 Sayılı Kanunun 757 maddesi olduğu anlaşılmakla dava konusu senedin davacının rızası dışında elinden çıktığı, yapılan ilan süreleri içerisinde senet üzerinde hak iddia eden başka kişilerin başvuruda bulunmadığı anlaşılmış ve 3 ay geçmekle davacı tarafın davasının kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davasının kabulü ile; ...A.Ş. firmasının hamili, ......

                  UYAP Entegrasyonu