DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının 25/10/2022 tarihli dilekçesiyle nafaka ve maddi manevi tazminat taleplerinden feragat ettiği, davalının da aynı tarihli dilekçesiyle davacının feragat beyanı nedeni ile boşanmaya yönelik istinaf talebinden feragat ettiği anlaşılmış olup, davacı kadının nafaka ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davalının boşanmaya yönelik istinaf talebinin feragat nedeniyle reddine, davalının maddi ve manevi tazminat ile nafakaya yönelik istinaf talebinin, davacının bu taleplerinden feragat etmiş olması sebebiyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı nafaka ve tazminat taleplerinden feragat ettiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 ve 5. Bentlerinin KALDIRILARAK, bu bentlerin yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; 1- ) Hüküm fıkrasının 4....
Boşanma sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka talep eden eşin kusurunun daha ağır olmaması ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir, Kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı, dosya kapsamına göre çalışmadığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma halinde yoksulluğa düşeceği açıktır. Yoksulluk nafakasının reddi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına takdir edilmesi gerekir....
Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kastamonu Aile Mahkemesi TARİHİ :11.06.2014 NUMARASI :Esas no:2013/95 Karar no:2014/278 Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile "nafakaya" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175)....
" ilişkin kusurlu davranışların kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu durumda eşlerin boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları, eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilemeyeceği gerekçesiyle kadının kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir....
O halde, davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yangılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece, evlilik birliğinin tarafların eşit kusurlu davranışlarıyla temelinden sarsıldığı kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ve davacı kadının yoksulluk nafakası talebi, tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle reddedilmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı karşı davacı vekili özetle; mahkemenin tazminat ve nafaka miktarları yönünden kurmuş olduğu hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının tam kusurlu olması sebebiyle tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, buna rağmen tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, maddi -manevi tazminat ve nafaka miktarlarının müvekkilinin ekonomik durumuyla bağdaşmadığını, ödeme gücünün üzerine olduğunu belirterek tazminat ve nafaka talepleri yönünden kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
O halde, davalı-karşı davacı erkek yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 51) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak erkeğin maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz nafaka isteyebilir(TMK m.175/1). Davacı-karşı davalı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olup, kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda, tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumlarına, tedbir ve yoksulluk nafakasının niteliğine, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur durumuna, paranın alım gücüne, evlilik süresine göre, davacı lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları hakkaniyete uygun olup, bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerinde değildir. Maddi tazminat yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi; mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, maddi tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve kendi manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı kadının erkeğe göre daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmasına karar verilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemece davacı-karşı davalı kadına kusur olarak yüklenen "...