Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; davacının evlenmekle kızlık soyadıyla birlikte eşinin soyadını da aldığı, bunun insan haklarına aykırı olduğu gerekçesiyle soyadının sadece kızlık soyadı olan Kayacan olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi; davanın genel hükümlere tabi soyadı düzeltilmesi davası olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesi ise; Aile Mahkemesinin görevli bulunduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Türk Medeni Yasasını 187. maddesinde; “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” düzenlemesi bulunmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ..., dava dilekçesinde "Eldembilek" olan kızlık soyadının "Eldenbilek" olarak düzeltilmesini istemiştir. Dosyada toplanan belge ve bilgiler, özellikle aile nüfus kayıt tabloları incelendiğinde, davacı ...'ın ... ile 03.07.1985 tarihinde evlenerek 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 187. maddesi hükmü uyarınca kocasının soyadını aldığı, kocasının soyadı önünde önceki soyadını kullanmak için evlendirme memuruna ya da nüfus idaresine herhangi bir başvuruda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davacı kızlık soyadını henüz taşımadığına göre davanın reddine hükmedilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanan kadının soyadının düzeltilmesine ilişkin davada İzmir 10.Aile ve İzmir 9.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mahkeme kararı ile boşandığı eşinin soyadını kullanan davacının eski kocanın soyadının kaldırılarak kızlık soyadının verilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacının boşanmasına rağmen mahkeme kararı ile evlilik soyadını kullandığı, şimdi ise evlilik soyadı olan Turgut soyisminin değiştirilerek, Ünsal olan kızlık soyadının verilmesini istediği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay'ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 29/3/2007 günlü ve 2007/7 E., 2007/99 K. sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/11/2007 gün ve Hukuk-2007/222809 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI Davacı dava dilekçesinde boşanarak, kızlık soyadını aldığını ancak, boşandığı Mustafa Kazım Yavuz'un soyadını taşımak istediğini bildirerek "Yavuz" soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurularak davacının Türk Medeni Yasası'nın 173/2 maddesi gereğince boşandığı kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesine buna göre nüfus kayıtlarında "Angut" olan soyadının "Yavuz" olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun "Aile Mahkemelerinin Görevleri" kenar başlığını taşıyan...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece taraflarca açılan davaların ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, 18/07/2019 Tarihli celse 4 nolu ara kararı ile kadın yararına hükmedilen aylık 350,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak, kadına ödenmesine, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının karar kesinleştikten sonra evlilik soyadı olan "TOSUN" soyadını kullanmasına izin verilmesine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili 30/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle,Kayseri 4....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece taraflarca açılan davaların ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, 18/07/2019 Tarihli celse 4 nolu ara kararı ile kadın yararına hükmedilen aylık 350,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aynı miktar nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamı ile erkekten alınarak, kadına ödenmesine, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının karar kesinleştikten sonra evlilik soyadı olan "TOSUN" soyadını kullanmasına izin verilmesine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili 30/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle,Kayseri 4....
tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak, davacı karşı davalıya verilmesine, kadının boşanmadan sonra kocasının soyadını kullanma talebinin reddine, davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının velayet ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/842 2022/763 DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Taraflar arasındaki Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin davasında Osmaniye 2. Aile Mahkemesi ile Osmaniye 1....
İstinaf Sebepleri Davacı asıl istinaf dilekçesinde özetle; özel ve resmi tüm işleri ile tek başıma ilgilendiğini boşanmadan sonra kızlık soyadını kullanmaya ... olduğu ve çocukların soyadının davalı babanın soyadı olması nedeni ile de çeşitli devlet kurumları, okul, hastaneler ve özel hayatlarında çocuklarım ile birlikte soyadı farklılığı nedeni ile çeşitli sorunlar yaşamaya başladıklarını, sürekli olarak sorgulayan gözlerle bakıldığı, çocuklarına ve kendisine özel sorular sorularak psikolojik olarak rahatsız edilmeye başlandığını, evlilik süresince ve boşanmadan sonra da çocukların hiçbir maddi ve manevi gereksenimi ile ilgilenmediğini, bununla birlikte gelirimin azalması hatta gelirimin ortadan kalkması ve bu şehri terk etmesi için tüm iş ilişkilerimi zedelemeye çalıştığı ve bunun da kadının gelirinde büyük ölçüde azalmaya yol açtığını, kişisel münasebet gün ve saatlerine uymadığını, müşterek çocukları ile hiçbir surette görüşmediğini, soyadının velayetindeki çocukların soyadı olarak...
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden, tarafların şirket ortakları olduğu, çekilen paranın evde şirket temsilcisine verilmesinin mümkün olup, hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, karşı dava yönünden ise, boşanan kadının kocasının yetkilisi olduğu şirkette alacağını koymasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, her ne kadar şirket hesabına paralar yatırılmış ise de, karşı davacının bu parayı kendi öz kaynaklarından ekonomik durumu itibariyle sağlamasının mümkün bulunmadığı, karşı davacının vekaleten şirket kaynaklarından sağladığı parayı şirket hesabına yatırdığı yönünde kanaat oluştuğu, sırf banka kayıtları dikkate alınarak davanın kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir....