"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın ... ada ... parsel sayılı taşınmazını 20/05/2011 tarihinde mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak ölünceye kadar bakma akdi ile gelini olan davalı ...'a temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde saklı payı aşan ve tenkisi gereken tutarın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakanın ölümünden sonra terekede mevcut taşınmazların paylaşıldığını, davacı ...’in ölünceye kadar bakma akdinin iptali için açmış olduğu davayı da bu paylaşım nedeniyle takip etmediğini, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak değil bakım olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
PAZARLAMA” ibareli 11, 37, ve 42. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkkilince yapılan itirazın kısmen kabul kısmen reddedildiğini, reddedilen mal ve hizmetler yönünden yapılan itirazın ise nihai olarak YİDK’nin 2014-M-7488 sayılı kararla reddedildiğini, kararının yerinde olmadığını, zira iltibas tehlikesinin bulunduğunu, ayrıca “MAKEL” ibaresinin marka ve unvan olarak kullanım hakkının müvekkili şirkette olduğunu ileri sürerek anılan kararının iptali ile markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir....
Paylaşıma veya bağışlamaya dayanan davalı taraf, paylaşım veya hibenin varlığını, paylaşım veya hibenin tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini kanıtlamakla yükümlüdür. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca harici paylaşım belgelerle, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabilir. Mahkemece paylaşma yapılmadığı kabul edilmiş ise de, bu yönde yapılan inceleme ve araştırma hüküm için yeterli değildir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için, paylaşıma dayanan davalı taraftan, bu hususa ilişkin delilleri sorulmalı, muris ... terekesine dahil olan taşınmazların tümü belirlenerek, mahallinde taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, tarafların kök murisi ......
Davalı ... cevap dilekçesinde; babaları ... ... vefat ettikten sonra altı kardeş bir araya gelerek şahitler huzurunda babalarından kalan yerleri paylaştıklarını, kendilerini iki erkek dört kız kardeş olduklarını, yerlerin durumu da dikkate alınarak iki parça halinde paylaşım yapıldığını, paylaşım esnasında bir erkek kardeşi iki kız kardeşin paydaş edildiğini, bu taksim neticesinde kız kardeşleri ... ve ...'nin kendisi ile paydaş olduğunu kardeşi ...'nin ise kız kardeşlerden ... ve ölü ... ile paydaş olduğunu, bu paylaşım yapılırken bütün kardeşlerin bir arada olduğunu ve kimsenin itirazının olmadığını, kardeşi ...'nin birkaç yıl önce kendisinden yer istediğini ancak yerlerin büyüklüğünün 5 dönümden küçük olması nedeniyle tapuda işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. 2.2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; yapılan paylaşım neticesinde diğer davalı ... ile davacı ... ve ölü ...'nin paydaş olduğunu, davalı ...’nın eşi ...'nin ise kız kardeşi ... ve ölü ... ...
ın mirasçıları arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı yönünde yerel bilirkişilere sorular sorulup bu yöndeki beyanları da alınmamıştır. Dolayısıyla davacının taksim iddiası yöntemince araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmiştir. Bu nedenle; davacıdan paylaşım iddiasına ilişkin delilleri sorulmalı ve tanık gösterilmesi istenmeli, mirasçılık ilişkisini ve taksim olgusunu bilebilecek şahıslar arasından yerel bilirkişiler seçilmeli, yeniden yapılacak keşifte bilirkişi ve tanıklardan...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davada davacı, mirasbırakan ...'un maliki olduğu 852 ada 44 parsel sayılı taşınmazdaki 41 nolu bağımsız bölümü mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğlu Tevfik İleri’ye devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada ise aynı beyanlarla 122 ada 52 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmazların satın alındığını, mirasbırakanın vasiyetnamesinde tüm mirasçıları kapsar şekilde paylaşım yaptığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda dava konusu 101 ada 41, 53, 123 ada 72, 166 ada 19, 170 ada 50 ve 240 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 400.60, 83.36, 369.35, 86.58, 96.50 ve 126,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ... adına, 249 ada 27 parsel sayılı 4598,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ... ve dava dışı müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mirasbırakanın mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı hareket ettiğinin kanıtnamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik yoktur. Davacının temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 29/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kök mirasbırakan ...’in maliki olduğu dava konusu 95 ada 106 parsel sayılı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 17.11.1978 tarihinde davalı oğluna satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir. Davalı, 17.11.1978 tarihli resmi senet içeriğine göre davacıların mirasbırakanı İffet ile davacı ...’a da taşınmaz devredildiğini, mirasbırakanın asıl amacının mal kaçırmak olmayıp mirasçıları arasında paylaşım yapmak olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın da yer aldığı aktin muvazaalı olduğunun ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ...’ın maliki olduğu 295 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 31/12/2009 tarihinde satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile payları oranında mirasçılar adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, 04.07.2017 tarihli celsede, yasal miras payları oranında tapu iptali ile adlarına tescil kararı verilmesini istediklerini belirtmişlerdir. Davalı, murisin mirasçıları arasında adil olarak paylaşım yapmak amacıyla, sağlığında önce iki daireye denk gelen 1/2 payını satış bedeli almaksızın davacılara devrettiğini, geriye kalan ½ payı ise intifa hakkını üzerinde bırakarak kendisine temlik ettiğini, mal kaçırma kastından söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....