Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkeğin mal paylaşımı talebi hakkında hüküm kurulmamasına ilişkin temyiz sebebine hasren yapılan incelemede; Davacı erkek eş; 12.07.2017 tarihli dava dilekçesi ile davalı kadın eşe, TMK m. 166/1 ve 2’de yazılı evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedeniyle boşanma davası ve yine aynı kanunun 202.vd. maddeleri gereğince eşler arasındaki mal rejimine dayalı alacak davası açmıştır. Mal rejiminden doğan bu istem; boşanmanın eki niteliğinde olmayıp, nispi harca tabi ayrı bir dava olarak, eşler arasında ki mal rejiminin sona ermesine bağlı talep edilebilir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda erkeğin; boşanma davasının reddine karar verilmiş ancak mal rejimine dayalı alacak davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....
-TL manevi ve 500.000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikle davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, mehir alacağının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin kişisel ve çeyiz eşyalarının davalıdan alınarak müvekkiline teslimine, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, ziynet eşyalarının davalıdan alınarak müvekkiline aynen iadesine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2021 NUMARASI : 2020/269 ESAS-2021/741 KARAR DAVA KONUSU : Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin annelerine verilmesine, müşterek çocukların her biri için aylık 1500'er TL den 3000- TL iştirak nafakasına, müvekkili için aylık 3000- TL yoksulluk nafakasına, 250.000- TL maddi ve 250.000- TL manevi tazminat ile ziynet alacağı, eşya iadesi ve mal rejimi tasfiyesine ilişkin taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından boşanma davasının reddi yönünden; davalı kadın tarafından ise katılma yoluyla ziynet ve mal rejiminin tasfiyesi istemine yönelik davalarda verilen kararlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı kadının temyiz ve itirazlarının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile mal rejinin tasfiyesi ve ziynet alacağı istemli açılan davaların yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince, boşanma davasının reddine, diğer hususlarda yöntemince açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Mal Paylaşımı ... ile ... aralarındaki boşanma ve mal paylaşmı davasının reddine dair ... 8. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde belirtmiş olduğu davalı adına kayıtlı bir adet taşınmaz ve nakit para ile ilgili olarak, taşınmaz yönünden ½ hissenin davacı adına tescilini ve nakit para yönünden yarısının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Boşanma davasının açıldığı 16.3.2010 tarihinde mal rejimi son bulmuştur. Yerel mahkeme tarafından karara gerekçe yapılan ve yanların boşanmalarına ilişkin kesinleşen mahkeme ilamının kapsamında onaylandığı görülen anlaşmalı boşanma protokolün 7. maddesi: “taraflar müşterek mallarının paylaşımı konusunda ortak bir mutabakata varmış ve paylaşımı gerçekleştirmişlerdir. Bu nedenle birbirlerinden mal paylaşımına ilişkin olarak bir talepte bulunmayacaklarını taahhüt ederler.” biçimdedir. İşbu protokol, az yukarda değinildiği üzere, boşanma dava dosyasının duruşmasında taraflara okunmuş, yanlar herhangi bir baskı altında kalmaksızın işbu sözleşmeyi imzaladıklarını hakim huzurunda HUMK'nun 151. maddesi uyarınca onaylamışlardır....
Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden eşler arasında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejimi, bu tarihten boşanma davasının açıldığı 30.06.2009 tarihine kadar TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dosya kapsamı ve dava dilekçesindeki açıklamalara göre; davacı vekilinin talebi araç üzerindeki katılma alacağı ve genel hükümlere tabi ziynet alacağı isteğine ilişkindir. ..........
Bu kapsamda, Mahkemece, dava konusu aracın edinilmiş mal olarak kabul edilmesinde ve boşanma davasının açılmasından önce devredildiğinden aracın devir tarihindeki değerinin esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi isteğine ilişkin olarak görülen ve ziynet eşyaları yönünden kesinleşen Aile Mahkemesi'nin 2007/501 Esas ve 2010/900 Karar sayılı ilamında, eldeki davanın da davacısı olan kadının ziynet eşyalarının dava konusu aracın edinilmesinde kullanıldığı kabul edilerek bu ziynet eşyalarının değeri olan 5.525,00 TL'nin kocadan (eldeki davada davalı İ.. D..) tahsiline karar verilmiştir....
Davalı vekili, davacının dava konusu taşınmazların alımında katkı sağlamadığını, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının ev hanımı olduğu, gelirinin bulunmadığı, evlilik boyunca 48 günlük çalışmasına ilişkin kayıtların bulunduğu, ziynet eşyalarının davalıya verildiğine dair delil bulunmadığı, dava konusu malların 743 sayılı Yasa zamanında edinildiği ve kişisel mal niteliğinde bulunduğu ve davacının bu malların edinilmesinde katkısını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsımından; taraflar 06.04.1992 tarihinde evlenmişler, 30.01.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 12.04.2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır....
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, tarafların ... ve ... ilçesinde 2007 yılı yaz ayında yaptıkları düğünlerde davacıya bir çok ziynet eşyası takıldığını, düğünden sonra ziynet eşyalarının çanta içinde davalının annesine teslim edildiğini, davacının o tarihten sonra altınlarını bir daha görmediğini, davalıya sorduğunda ise altınların annesinde olduğunu, düğün borçları için kullanılacağını söylediğini, altınların davalıda olup, iade edilmediğini, davacının boşanma sürecindeki eşya paylaşımı sırasında da altınları istediğini, ancak davalı tarafın altınların evde olmadığını ve daha sonra verileceğinin söylendiğini ancak verilmediğini belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesini olmazsa bedeli olan 22.880 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,cevap dilekçesinde,tarafların ... 2....