"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRA ALACAĞI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava davalı paydaş tarafından tahsis edilen kira bedelinden davacının payına düşen kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 01.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 2016/258 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, mehir senedinde yazılı olan 44.sıradaki bir adet 30 gram bileklik ile 45.sırada yer alan 3 adet 90 gram altın bileziğin müvekkiline hiç teslim edilmediğini, mehir senedinde yer alan altınların dışında da müvekkiline anne ve babası tarafından 2 adet burma bilezik, amcası tarafından 1 adet bileziğin düğün hediyesi olarak takıldığını, ayrıca düğünde takılan 30 adet çeyrek altın ve paralarla 2 adet 22 ayar kilitli burma bilezik alındığını, mehir senedinin 43 ve 44. sırasında yer alan ziynet eşyaları dışındaki ziynetler ile düğünde amca, baba ve anne tarafından takılan bilezikler ve çeyrek altın ve paralarla alınan bileziklerin ise davalılar tarafından borç olarak alındığını ancak daha sonra müvekkiline iade edilmediğini, mehir senedinde yer alan eşyaların ise ortak hanede kaldığını, müvekkilinin eşyaları yanına almasına fırsat vermeden ortak haneden uzaklaştırıldığını belirterek...
Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Bu durumda, mahkemece, davacı tarafın dava dilekçesindeki beyan ve taleplerine göre usulünce dava konusu edilen ziynet eşyaları yönünden (1 adet set takımı ile 1 adet gerdanlık olarak belirtilen eşyaların da kapsamına göre) delillerin, sübutun ve talebin değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bedele ilişkin miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verildiği, dava tarihinin hükümde gösterilmediği, gerekçeli kararda dava tarihinin 09/11/2017 olarak belirtildiği, oysa boşanma davasında kadının karşı dava dilekçesi ile açtığı boşanma ve alacak dava tarihinin 16/01/2018 olduğu, bu haliyle faiz başlangıç tarihi olarak infazda tereddüt oluşacağı, gerekçeli karardaki 09/11/2017 tarihin ise erkeğin açtığı boşanma dava tarihi olması sebebiyle davalı aleyhine faizin başlama tarihinde yanlışlık yapıldığı anlaşılmıştır....
11.822,80 TL ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, söz konusu ziynetlerden 5 adet 24 gr 22 ayar bileziğin daha önce araba alırken bozdurulduğu gerekçesiyle rapordaki ziynet hesaplamasından düşülerek, bu altınlar yönünden davacının ziynet alacağının reddine karar verilmesinde, usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun, tüm yönlerden esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, mehir eşyalarının ise dava tarihi itibariyle bedellerinin karşılığı olarak şimdilik 6.500,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 06/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, mehir eşyaları yönünden 12.770,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Temyize konu uyuşmazlık; mehir senedinde yazılı olan ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsili; mümkün olmaması halinde ise aynen iadesi istemine ilişkindir. Kural olarak, evlilik sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Kural olarak davacı, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de evden fiziksel şiddete uğrayarak ayrılan bir kadının ziynet eşyalarını da üzerinde taşıması olağan olarak kabul edilemez....
Olayımızda davacı, 07.03.2006 tarihli mehir senedine dayanmıştır. Senet içeriğinde; aşağıda cinsi ve miktarı belirlenmiş olan altın takı ve eşyaları gelinimiz olması nedeni ile Mevlüt kızı F.. Ü.. (Ö..) a düğün hediyesi olarak müştereken verdik. Bu altın ve eşyalarda biz ve varislerimizin kesinlikle hak talep edemeyeceğimizi şahitler huzurunda kabul ettiklerini bildirmişler ve senet, davalılar tarafından müştereken imzalanmıştır. Anılan yasal düzenlemelerin sonucu olarak ev eşyalarının ve senette yazılı ziynet eşyalarının da davacıya iade edildiğinin davalılar tarafından kanıtlanması zorunludur. O halde, mahkemece; davacıya iade edildiği ispat edilemeyen bir kısım ziynet ve ev eşyası yönünden, mehir senedinde yazılı olan ziynet ve eşyaları müştereken veren ve senedi imzalayan Makbule ve Uğur'un da sorumlu olduğu gözetilerek bu davalılar yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynetlere ilişkin talebin yerinde olmadığını, ziynetlerin evliliğin devamı sırasında davacının çantasında taşıdığını, müşterek haneden giderken de çantasını götürdüğünü, zaten ziynetleri götürdüğü için de boşanma sırasında ziynet talebinde bulunmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE : Davanın ziynet alacağı davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....