Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....
tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 100.000 TL maddi tazminatın ve 60.000 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün ve kararın kesinleşmesi ile birlikte davacı-davalıdan alınarak davalı-davacıya ödenmesine, 6- Davalı-davacının boşanmanın feri niteliğinde olmayan ziynet eşyasının iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi talebinin reddine, 7- Tarafların fazlaya dair taleplerinin reddine, " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyasının İadesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.02.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde davacıya takıldığı iddia edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin ziynet eşyalarına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde, çeyiz eşyaları ile davacıya düğünde takılan ziynet eşyalarının iade edilmediğini belirterek 23 kalem halinde belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi yada bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında dava dilekçesinin 14,15 ve 16. Sırasında kayıtlı (190 adet çeyrek altın, 4 adet 50 lik altın, 9 adet yarım altın) altınların, 21. sırasında (4 adet hediyelik bilezik) ve 22....
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....
Bu itibarla; erkeğin istinaf başvurusunun sadece kadın yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden kabulüne, ziynet eşyası yönünden istinaf dilekçesinin usulden reddine, kadının istinaf itirazlarının, erkeğin boşanma davasının kabulüne, yararına hükmedilen maddi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı ile ziynet eşyasının tamamının kabul edilmemiş olması yönünden kabulüne, yerel mahkemenin bu hususa yönelik gerekçe ve hükmünün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet eşyasının iadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/227-2015/154 Uyuşmazlık ve hüküm; davacı kadın tarafından, murisin(koca) mirasçıları aleyhine açılan (karı-koca arasında görülen ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkin olmayıp) ziynet eşyalarının aidiyetinin tespiti ve tarafına verilmesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 09.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, ziynet eşyasının davalı tarafından iş yerini yenilemek için alındığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle, bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların davalı tarafından iş yerini yenilemek için elinden alındığını ve geri verilmediğini ispat yükü altındadır. Davacı tanık deliline dayanmış ise de tanık dinletmekten vazgeçmiştir. Ayrıca davacı yemin deliline de dayanmamıştır. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı tarafından iş yerini yenilemek amacı ile elinden alındığını ispat edememiştir....
Davalı - karşı davacı tarafça karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf başvurusu yönünden istinaf harçları yatırıldığı, ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden istinaf harçları yatırılmadığı halde, sadece ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden istinaf isteminin HMK'nın 344. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf isteminin de reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. O halde, ilk derece mahkemesinin davalının karşılıklı boşanma davalarına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair 17/05/2021 tarihli Ek Kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Ziynet, çeyiz ve kişisel eşyaların iadesi davaları yönünden verilen Ek Kararın isabetli olduğu anlaşılmış, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir....