nin borcunu davalıya nakit olarak ödediğini, davacı evden olaylı bir şekilde ayrıldığından, diğer ziynet eşyalarını da alamadığını iddia ederek, toplamda 24.250,00 TL olan ziynet eşyasının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde yasal faizi ile birlikte bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesindeki beyanların gerçeği yansıtmadığını, davacının müşterek konutu sık sık terk ettiğini, ziynet eşyalarını da sürekli olarak yanında götürdüğünü, davacı tarafından 11 adet bileziğin davacının amcası tarafından borç alındığı ikrar edildiği için, bileziklerin iade edildiğini davacının ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle, bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ve geri verilmediğini isbat yükü altındadır. Davacı tanıklarının ziynetler konusunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Ayrıca davacı yemin deliline de dayanmamıştır. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının zorla elinden alındığını ispat edememiştir....
Dava, ziynet eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava davalı eş tarafından açılan boşanma davasında karşı dava olarak açılmış ve boşanma davasından tefrik edilmiştir. Davacı vekili karşı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ve ailesi tarafından aşağılanıp horlanması neticesinde müvekkilinin evden ayrılmak zorunda kaldığını, evlenirken müvekkiline takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından saklandığını ve iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise davacının, eşinin işte olduğu bir sırada tüm eşyalarını ve takılarını alarak evden ayrıldığını, davacının müşterek konuttan kendi razısı ile ve hiçbir zorlama olmadan ayrıldığını, ziynetleri de beraberinde götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının aynen, olmadığı takdirde bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu,60 gram 22 ayar bilezik,bir adet buzdolabı ve bir adet çamaşır makinesi yönünden mehir senedi düzenlendiğini,düğünden sonra davalının müvekkilinin rızası dışında ziynet eşyalarını alarak kendi ihtiyaçları için kullandığını,buzdolabının davalı tarafta kaldığını belirterek,mehir senedinde yazılı menkullerin aynen teslimine olmadığı takdirde rayiç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre; davacılardan T1 ile davalı T4 (Vatan) arasında Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2018/473 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası görüldüğü, boşanma dosyasında davalının karşı dava dilekçesi ile birlikte ziynet eşyalarının iadesini talep ettiği, Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2018/473 Esas sayılı dosyasının davalının ziynet eşyalarının iadesi talebi yönünden tefrik edilerek 2019/429 Esasına kaydedildiği, davacı eş T1 ile davacı kayın baba T2 davalı T4 (Vatan)'a karşı düğünde alınan ziynet eşyası ve diğer eşyaların hibe olduğu iddiasıyla bağıştan dönülmesine ilişkin olarak Nevşehir Aile Mahkemesi'nin 2019/279 Esasına kayıtlı eldeki davayı açtıkları, iş bu dosyanın aynı mahkemenin 2019/429 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiği, yargılama aşamasında ise birleştirilen dosyadan tefrik edilerek 2022/695 Esasına kaydedildiği ve Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, Nevşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin de karşı görevsizlik kararı verdiği, her iki karar da istinaf...
Davalı - karşı davacı kadın karşı dava olarak boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemli dava açtığı halde, davacı - karşı davalı lehine boşanma davasının reddi yönünden bir maktu vekalet ücretine hükmedildiği, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmediği ancak, bu hususun davacı - karşı davalı tarafça istinaf edilmediği, bu halde kadın lehine usulü kazanılmış hak olduğu dikkate alınarak, ziynet eşyalarının iadesi davasında reddedilen dava değeri üzerinden erkek lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından yoksulluk nafakası ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dairemiz bozma ilamı ile, mahkemece verilen hüküm sadece yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler onanmıştır. Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen boşanma davasında, davalının davacıya ait ziynet eşyalarını davacıdan habersiz alarak evi terk ettiği davalı erkeğe kusur olarak verilmek sureti ile işbu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla ziynet eşyaları yönünden davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından kendi davasının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise tazminat taleplerinin reddi, ziynet eşyasının kabulü ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu...
Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....