WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2018/597 Esas 2019/225 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, müvekkilin davalı ile evlenirken her biri 22 ayar 6 adet bilezik, tektaş alyans ve damat alyansı takı eşyalarını davalıya vermiş ancak bu takıların davalıda kaldığını, ziynet eşyasının kadına bağışlanmış sayıldığını, bu nedenle ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde boşanma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Yerel mahkemece dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği görülmüştür....

Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz eşyalarına yönelik davanın konusu kalmadığından bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik davanın ise reddine karar verilmiş olup hükmü davacı temyiz etmiştir Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 14.04.2006 tarihinde evlendiklerini, düğünde davacıya takılan altınların kasada muhafaza edileceğinden bahisle davalı tarafından alındığını ve bir daha iade edilmediğini belirterek müşterek konutta kalan dava konusu çeyiz eşyaları ile ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ise müşterek konutta kalan davacıya ait eşyaları iadeye hazır olduğunu, davacının ziynet eşyalarını ise almadığını savunmuştur....

    İleri sürdürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimse iddia ettiği olayları ispat etmelidir Davalı-karşı davacı kadın, ziynet eşyasının davacı-karşı davalıda kaldığını ileri sürmüş, davacı-karşı davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan, söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev’idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. .../... Davacı-karşı davalı kadın dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyasının iadesi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğe kusur olarak yüklenen tehdit vakıasının kanıtlanmadığı, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumuna göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik...

        çeyiz eşyasının 4460TL değerinde olduğu belirlenmiş, ancak davacı vekilince 04/11/2020 tarihli celsede davacı vekilince çeyiz eşyasının müvekkili tarafından teslim alındığını, bu talep bakımından davanın konusuz kalmış olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır....

        Davalı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı boşanma davasındaki tanıkların beyanları ile yetinildiği, ziynet konusunda tanıkların dinlenmediği, davanın reddi gerektiği, davacı kadın vekili tarafından ise, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul, kısmen red kararı ile düşük gramdan ziynet talebinin kabulünün hatalı ve hukuka aykırı olduğu ve ziynetlerin fiili ödeme tarihindeki değerleri üzerinden kabul kararı verilmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, toplanan deliller neticesinde, somut olayda davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalının kendisini darp ederek kendisinden zorla aldığını sonra da geri vermediğini ileri sürdüğü, dolayısıyla davacının dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispat etmekle yükümlü olduğu, ancak davalı kocanın cevap dilekçesinde borçlarının çok olduğu dönemlerde ve çocuklarının doğduğu zaman davacı eşinin tamamen...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından (katılma yoluyla) maddi tazminat, ziynet alacağı ve çeyiz eşyası taleplerinin reddi ile vekalet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, davacı yararına hükmolunan nafakalar ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sık sıkıya bağlıdır. Davacı eşin ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin bir temyizi bulunmamaktadır....

          boşanma ve nafaka davası yönünden kesinleştiği,diğer bir ifade ile ilk kararda ve direnme kararında uyuşmazlık konusu ziynet eşyaları yönünden farklı hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....

            Davalı - davacı kadın vekili 26/12/2019 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; kadının evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurunun bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin davasının reddi gerektiğini, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarının düşük olduğunu, kadının birleşen ziynet eşyasının iadesi ve takı parası alacağı davasının tam kabulünün gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine, birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili ve takı parası alacağı istemlerine ilişkindir....

            Bu haliyle davacının ziynet eşyasının iadesi davasının ispatlanamadığı kabul edilerek davasının reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.." şeklindeki gerekçe ile " 1- Davacının davasının KABULÜ ile; tarafların BOŞANMALARINA, 2- Müşterek çocuk 19/02/2014 Ortahisar doğumlu AZRA NİLSU ÖZER'in velayetinin davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, 750,00.-TL yoksulluk nafakasının ve 500,00.-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 10.000,00.-TL maddi 20.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 9- Davacının ziynet eşyalarının iadesi davasının REDDİNE" karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu