İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, zina eyleminde bulunduğunun tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, erkeğin, zina hukuki sebebine dayalı birleşen davayı hak düşürücü süre içerisinde açtığı, her ne kadar kadın vekili tarafından erkek tarafından yabancı mahkemede açılan boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olduğu ve erkeğin davadan feragat ettiği, dolayısıyla zina eylemini affettiği ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği iddia edilmişse de buna yönelik bir yabancı mahkeme kararının Türk Mahkemelerinde tanıma ve tenfizine dair karar bulunmadığı ve dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında bu vakıanın ve delilin ileri sürülmediği, asıl dava yönünden yapılan incelemede ise erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlanamadığı, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise erkeğin karşı dava dilekçesinde güven sarsıcı davranışa dayandığı ve kadının zina eyleminde bulunduğunu bilmeden evlilik birliğinin devam ettirdiği,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış TMK.nun 161.maddesi(zina), olmadığı taktirde 163. Maddesi (haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle), olmadığı taktirde 166/1 maddesine dayalı terditli açılmış boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davacı erkek, kademeli (terditli) olarak dava açmış, öncelikle Türk Medeni Kanunu'nun 161. Maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 163. Maddesi (haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle) bu da olmadığı taktirde TMK.nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak birden fazla talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde tarafların zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesini istediği, ön inceleme duruşmasında ise davanın zina sebebine dayalı boşanma davası olduğunu, bunun ispatlanamaması durumunda sadakatsizlik sebebine dayalı genel boşanma sebebine dayandıklarını belirttiği, İlk Derece Mahkemesince tarafların zina özel sebebine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olmasına rağmen kusur tespiti yapılarak boşanmayı gerektiren olaylarda davalı kadının ağır, davacı erkeğin az kusurlu kabul edilmesinin ... olmadığı, davacının kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin davalı kadının zina nedeniyle kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, erkeğin kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen 2017/15 Esas sayılı davanın ise reddine karar verilmiştir. Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina hukuki sebebine dayalı asıl davanın reddine, asıl davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulüne, birleşen 2017/15 Esas sayılı dosyanın reddine, birleşen 2020/999 Esas sayılı dosyanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle reddine karar verilmiştir....
zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, Her ne kadar zina olgusu ispat edilememiş ise de davalının, tüm dosya kapsamından ve kendi isticvap beyanından anlaşıldığı üzere evli iken başka bir erkekle görüştüğü, bu davranışlarının güven sarsıcı kusurlu davranış olduğu, aynı zamanda davacının da sosyal medya hesaplarında kendisini bekar olarak tanıttığı, mesaj dökümünden facebook üzerinden başka kadınlar ile konuştuğunu beyan ettiği, davacının da evlilik müessesesinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediği, ailenin maddi gereklerini olması gerektiği şekilde yerine getirmediği, davalının hamile olduğu süre zarfında çocuğu istemediği ve davalıyı eve almadığı anlaşıldığından davacı tarafın boşanma talebinin kabulü ile tarafların TMK 166. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davacı baba arasında kişisel ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 150 TL tedbir nafakasının...
Tarafların 25/04/2004 tarihinde evlendikleri, 01/04/2009 doğumlu Ceylin Tokay isimli bir müşterek çocuklarının bulunduğu, davacı-davalı kadın tarafından zina sebebine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş ise de, davalı-davacı erkeğin başka kadınla cinsel ilişkiye girdiğinin kesin ve güçlü karine ile kanıtlanmadığı, davalı-davacı erkeğin başka kadınlarla tatillerde ya da otellerde bulunduğu anlaşılmakla birlikte, evlilik sırasında bir başka kadınla cinsel birleşme gerçekleştiğinin anlaşılamadığı, davacı erkeğin bu davranışlarının zina değil güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu......
birleşen 2014/728 Esas sayılı dosyaya ilişkin boşanma talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin reddedilen asıl davası ile kadının 2014/728 Esas sayılı dosyaya ilişkin birleşen davası yönünden kadın lehine ayrı ayrı maktu vekâlet ücretine hükmolunmuş; kadının kabul edilen birleşen 2016/44 Esas sayılı zina sebebine dayalı davası yönünden erkek lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan "zina", 163 .maddesinde yer alan “haysiyetsiz hayat sürme” ve 166/1. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayanmaktadır. Mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanununun 161, 163 ve 166/1 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Toplanan delillere göre davalı erkeğin başka bir kadınla arkadaşlık kurduğu ve telefon görüşmeleri yaptığı anlaşılmaktadır. Erkeğin güven sarsıcı bu davranışları, zina yaptığının ve haysiyetsiz hayat sürdüğünün kabulü için yeterli değildir....
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen zina nedenine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakası ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların miktarına, kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davacı erkeğin 14.11.2013 tarihinde açtığı birleşen boşanma dava tarihinden önce 13.05.2013 tarihinde eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı birleşen boşanma davasında mahkemece kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına karşılık, erkeğin de eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı erkek tarafından açılan 05.04.2013 tarihli asıl davada anlaşmalı boşanma davası ıslah edilerek zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) talep edilmiş, erkek tarafından 14.11.2013 tarihinde açılan birleşen dava ile zina ( TMK m. 161) olmadığı...