Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı-karşı davalı erkek tarafından zina hukuki sebebine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadın tarafından 26.08.2013 tarihinde açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası birlikte görülmüştür. Davaların birlikte görülmesi halinde her dava bağımsız niteliğini korur. Bunun sonucu olarak da her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

    Asıl ve karşı dava TMK' nun 166/1. m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayalı boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir. Birleşen dava TMK' nun 161. m.sinde düzenlenen zina hukuksal nedenine dayalı boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

    karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle erkeğin, ziynet alacağı davasının kabulüne yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş; boşanma davası yönünden tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek erkeğin boşanma davasına yönelik istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir....

      İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince her ne kadar erkeğin zina eylemi sebebiyle kadının kendisini affettiği belirtilmişse de af iddiasının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, bu husustaki irade beyanına karşı açık rızaları olmadığı, af olgusunun söz konusu olmadığı, erkeğin zina eyleminin öğrenilmesinden sonra evlilik birliğinin devam etmediği, karar gerekçesinde tarafların otelde birlikte konakladıkları belirtilmişse de belirtilen tarihlerde kadının ortak çocuklarla birlikte Bodrum'da bulunan yazlıkta kaldığı, erkeğin otelde konakladığı, kadının otelde konaklamak için kayıt yaptırmadığı, erkeğin sahte delillerle mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı, 4721 sayılı Kanunu'nun 161 nci, 162 nci ve 163 üncü hükümlerine dayalı olarak açılan davaların şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesinin 166 ıncı madde uyarınca verdiği boşanma kararının, kadının 161 nci, 162 nci, 163 üncü ve 166 ncı maddeleri kapsamındaki tüm taleplerinin...

        GEREKÇE : Asıl dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, birleşen dava ise zina nedeniyle açılan boşanma davasıdır. Davalı-b.davacı kadın istinafında, zina eden kocanın tam kusurlu olduğunu, asıl davanın reddi gerektiğini, lehine hükmedilen tazminatların düşük olduğunu belirterek kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir....

        yerine getirdiğini, açıklanan nedenlerle boşanma davasının reddine, boşanma davasının kabulü halinde ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini ve ortak çocukların her biri için aylık 500 TL tedbir nafakasına ve bunun kararla birlikte iştirak nafakası olarak devamına, müvekkili için aylık 1000 TL tedbir nafakasına ve bunun kararla birlikte yoksulluk nafakası olarak devamına, davacının kendisi ve müşterek çocuklar için tedbir ve bunların kararla birlikte iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına ilişkin talebinin reddine, müvekkili lehine 171.000 TL maddi ve 50.000TL manevi tazminata hükmedilmesine, herhangi bir ziynet eşyası davacıya verilmediğinden bu nedenle de müvekkil tarafından herhangi bir ziynet eşyası alınmadığından davacının ziynet eşyası talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının reddine karar verilmiştir..Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, usulüne uygun yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının ve davacı karşı davalı kadının ziynet eşyasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların boşanma davalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı kadının ziynet alacağına yönelik talebinin tefrikine karar verilmiştir....

          birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunu ve ortak konuttan kovulması nedeniyle kişisel eşyalarını dahi yanına alamayan kadının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünün kabulünün hatalı olduğu belirtilerek birleşen boşanma davası ve ziynet alacağı davasının reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

            müvekkiline verilmesine, bu davanın boşanma dava dosyasından tefrikine karar verilmesini talep etmiştir....

            Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma” talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekle birlikte, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası ile hayata kast pek fena muamele hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı, davalı-davacı erkeğin zina sebebine dayalı (TMK m.l61) boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu