Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası ile kadının ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine, ziynet alacağının tefrikine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
GEREKÇE : Asıl davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, karşı davanın ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma , ziynet alacağı ve mehir alacağı davası olduğu anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; zinaya dayalı davanın kabulü, kusur, tazminatlar, nafakalar, velayet ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl ve karşı dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma istemine; birleşen dava ise zina hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 161. maddesine göre; "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer....
GEREKÇE : Asıl dava, zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma ve TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma, birleşen dava, TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davalı-b.davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde, kusuru kabul etmediğini, zina davası açma süresinin geçtiğini , asıl davanın reddini, karşı davasının kabulünü, hükmedilen tazminat ve nafakaların kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı-b.davalı kadın, katılma yolu ile istinafında, tazminat, tedbir, yoksulluk nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek talebi doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Davalı erkek, zina dava açma süresinin geçtiğini belirtmiş ise de hala 3. Şahıs kadın ile birlikte yaşamaya devam ettiği ,zina eyleminin temadi ettiği anlaşıldığından zina davası açma süresinin geçtiğinden bahsedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında bir hüküm kurulmaması, manevi tazminatın miktarı ve aleyhine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde öncelikle zina (TMK m. 161) olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkemece TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmiş, TMK 161. maddesinde düzenlenen zina hukuki sebebine dayalı talep hakkında hüküm kurulmamıştır. Mahkeme dava konusu yapılan herbir boşanma sebebi hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak zorundadır (HMK m. 26/1)....
Davacı-karşı davalı erkek tarafından 25.03.2014 tarihinde açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 14.05.2015 tarih, 2014/250 esas, 2015/341 karar sayılı hükmü ile erkeğin sadakatsiz olduğu, kadına yüklenecek kusur bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin boşanma davasının reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 09.07.2015 tarihinde kesinleşen bu hüküm ile erkeğin zina kusurunun ispatlandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda; mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan zina hukuki nedenine dayalı işbu boşanma dava tarihi itibariyle, TMK’nın 161. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin dolup dolmadığı değerlendirilerek, davalı-karşı davacı kadının zina hukuki nedenine dayalı olarak açılan davası hakkında karar verilmesi gerekirken , yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının boşanma davasının reddini temyiz etmemesi karşısında davalı-karşı davacı kadının katılma yoluyla kendi davasına yönelik temyiz isteğinin incelenmeyeceği anlaşıldığından davalı-karşı davacı kadının kendi boşanma davasına yönelik temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde; Mahkemece davacı-karşı davalı erkek tarafından zina hukuki sebebine (TMK m.161) dayalı açılan boşanma davasının kadının bu eyleminin erkek tarafından affedildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının zina eyleminden sonra evlilik birliğinin devam etmediği, kadının sık sık babaevine bırakılmasının da birlikteliğin gerçekleşmediğini gösterdiği, ......
Aile Mahkemesi'nin 2017/34 Esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında verilen boşanma kararının 30.06.2020 tarihinde kesinleştiği, zina sebebiyle açılan işbu davanın boşanma hükmü kesinleşmeden, 26.06.2020 tarihinde açıldığı ancak yargılamaya davalar birleştirilmeden devam edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, daha önceden görülen davada boşanma hükmü kesinleştiğinden işbu davadaki boşanma talebi konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılan işbu dava nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur durumunun henüz kesinleşmediği, hem daha önce görülen boşanma dava dosyasındaki kesinleşen kusur durumları, hem de işbu dava dosyasındaki tüm delillerle belirlenecek kusur durumları harmanlanarak erkeğin tazminat talepleri hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesi ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m. 161 (zina nedenli) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m. 163'de gösterilen hukuki sebeplerle boşanma isteminde bulunmuştur. Davacı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina sebepli) olmadığı takdirde, Türk Medeni Kanunu m.166/1'de gösterilen hukuki sebeple boşanma isteminde bulunmuştur. Öncelikle özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, özel boşanma sebebi değerlendirilmeden, genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup (HMK m.26), davacının öncelikli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, ikincil talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz....