Mahkemece; manevi tazminat talebinin evlilik birliği içerisinde yaşanan olaya ilişkin olduğu, boşanma kararının 22/09/2020 tarihinde kesinleştiği, tazminat talebine esas alınacak kusurun boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilen kusur olduğu, tazminat talepleri için yeni vakıalara dayanılmasının ve yeniden kusur dağılımı ve derecelendirmesi yapılmasının mümkün olmadığı, boşanma ilamında boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun belirlendiği, kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, boşanma davasında kadının tazminat isteğinin olmadığı, bu davada dayanılan ceza dosyasına boşanma davasında dayanılmadığı, erkeğin manevi tazminat talebinin ise reddedildiği, taleplerinin TBK'nın 49 ve 58. maddesi kapsamında haksız fiil hukuksal sebebine dayalı olarak açıldığı, Yargıtay 4. ve 20....
Davacıdan veya vekilinden izahat alınarak boşanma kararının tarih ve sayısının ve mahkemesinin tespiti, verilen bilgiler doğrultusunda mahkemesinden; mümkünse boşanma dosyasının, değilse karar kartonunundan, boşanma kararının tasdikli örneğinin istenerek dosyaya alınmasından sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 05.04.2011 (Salı)...
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı erkeğe mahkemece boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranış yüklenmemiştir. Mahkemece kadına yüklenen ve kadın tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken mahkemece davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, erkeğin kabul edilen boşanma davası temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle boşanma hükmü kesinleştiğinden, kadının boşanma talebinin konusuz hale geldiği de görülmektedir. Bu durumda kadının boşanma davasının esası hakkında bir karar verilemeyecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası ile reddedilen kendi boşanma davasının tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının reddedilen kendi boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece; "davacı-davalı tanığı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; velayet, tazminatların miktarları, vekalet ücretleri, kadının davası hakkında verilen kısmen kabul kararı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise her iki boşanma davası ve ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, davalı-davacı kadın da bu davaya karşılık olarak TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası ikame etmiş, davalı-davacı kadın boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, iştirak ile yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde de bulunmuş, mahkemece erkeğin davasının kısmen kabulüne karar vererek tarafların boşanmalarına, kadının ise karşı davasının kısmen kabulü ile münhasıran velayet ve iştirak...
Davacı, açtığı ilk davadan feragat ettiğine göre, artık aynı olguya boşanma sebebi olarak dayanamaz. Sonrasında ise taraflar biraraya gelmemişler ve yeni bir hadisenin varlığı iddia ve ispat edilmemiştir. Bu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davacı, eşi aleyhine daha önce bir boşanma davası açmış, davadan feragat etmiş, yeniden bir araya gelmedikleri ve aralarında yeni bir hadisenin varlığı iddia ve ispat edilmediği halde, davalıya karşı tekrar boşanma davası açmıştır. Bu durumda birlikte yaşamaya ara verilmesi davalı bakımından haklı sebebe dayanmaktadır. Öyleyse Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesi gereğince davalı tarafından açılan birleştirilen tedbir nafakası davasının kabulü ile davalı yararına uygun miktarda tedbir nafakası tayin ve takdiri gerekirken, yetersiz gerekçe ile birleştirilen nafaka davasının reddi doğru bulunmamıştır....
KARŞI OY YAZISI Davalı Belçika'da verilen kararla boşandıklarını, yabancı mahkemece verilen boşanma kararının "tanınması" için dava açtığını ve derdest olduğunu bildirmiştir. Yabancı mahkemece verilen boşanma kararının tanınması halinde, ilamın kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edecek (5718s. MÖHUK.md. 59), taraflar o andan itibaren boşanmış sayılacaklardır. Bu durumda da eldeki boşanma davası konusuz hale gelecektir. O nedenle tanıma davası sonucunda verilecek hüküm, boşanma davasının neticesini etkileyecektir. Öyleyse tanıma davasının sonucunun bekletici mesele yapılması ve neticesine göre hüküm tesis edilmesi gerekir. Temyize konu kararın boşanma davasının reddine ilişkin olması, tanıma davasının bekletici mesele yapılmasını gereksiz kılmaz....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonında, ilk derece mahkemesince erkeğin ve kadının boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 10.000 TL'nin kadına verilmesine hükmedilmiştir....
aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma kararıyla birlikte hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), boşanma kararının kesinleşmesiyle muaccel hale gelir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından, her iki boşanma davası ve boşanmanın fer'ileri (kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar) yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Bozmaya uyularak, her iki boşanma davası birleştirilerek görülmüştür. Davalı (koca) tarafından 04.06.2012 tarihinde açılan boşanma davasında, boşanma sebebi olarak "zinaya" (TMK.m.161) dayanılmıştır. Davacı-davalı (kadın) ile ..... isimli şahsın 24.05.2012 günü gecesi, koca işte iken müşterek konutta birlikte yakalandıkları, aynı gün davacı-davalı (kadın)'ın ....Emniyetinde alınan ifadesinde, "bir yıldır .... ile ilişkisinin olduğunu" ifade ettiği, yine aynı gün beyanı alınan ....'nin de, "davacı ...'yi sevdiğini" söylediği anlaşılmaktadır....