İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi 02.11.2022 tarihli ara kararında, “Davacı vekilinin banka hesaplarına tedbir konulması talebinin davanın konusunun boşanma, nafaka, tazminat ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi talepli olduğu, bu haliyle taşınmazın aynına ilişkin talep olmadığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili 02.11.2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK md.26/1)....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkün olup, bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. (6.Hukuk Dairesi 09.05.2011 tarih ve 2011/1701- 6067, 6. HD'si 06.03.2012 tarih ve 2012/333- 3494, 3. HD' si 13.03.2013 tarih ve 2013/3318- 4289) Bu halde, kural olarak, davacı kadın ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken davalıda kaldığını ispatlamak zorundadır. Somut davada, dava konusu edilen "2 adet Adana burması bilezik ile 9 adet 20'şer gram bilezik" talebi yönünden bunların davalı erkek tarafından evlilik birliği içerisinde alınıp bozdurulduğu ispatlanamadığından mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu, (boşanma davasından tefrik edilen) ziynet eşyası alacağı talebine ilişkindir Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; kadın tarafından ziynet eşyası alacak talebine ilişkin davanın 31/07/2019 tarihinde birleşen boşanma davası ile birlikte açıldığı, boşanma davasının yargılaması sırasında 16/03/2021 tarihli duruşmada ziynet eşyası alacak davasının tefrikine karar verildiği, tefrik sonrasında harçların ikmal edildiği ve yargılamaya bu esas üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE : Davanın konusu, (boşanma davasından tefrik edilen) ziynet eşyası alacağı talebine ilişkindir Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; kadın tarafından ziynet eşyası alacak talebine ilişkin davanın 31/07/2019 tarihinde birleşen boşanma davası ile birlikte açıldığı, boşanma davasının yargılaması sırasında 16/03/2021 tarihli duruşmada ziynet eşyası alacak davasının tefrikine karar verildiği, tefrik sonrasında harçların ikmal edildiği ve yargılamaya bu esas üzerinden devam edildiği anlaşılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/945 ESAS, 2021/1344 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI -ALACAK KARAR : Kocaeli 2....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davası olduğu, ayrıca birleşen davada, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde bulunulduğu görülmüştür. Dairemizin 2019/1634 E.- 2020/766 K.sayılı ilamı ile, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, yetersiz gerekçe ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın ziynet eşyalarının tarafların ayrıldıkları sırada davalı erkeğin kasasında olduğunu, anneannesinin hediyesi olan yüzükleri ve bilekliğinin boşanma görüşmesi sırasında geri verildiğini, diğer düğün takılarının iade edilmediğini ispatlamıştır. Davalı erkek ziynetleri kadının geri alınmamak üzere rızası ile verdiğini ispatlayamamış olmakla iade ile yükümlüdür....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından kabulüne karar verilen ziynet eşyalarının miktar konusunda herhangi bir delil ileri sürülmediğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilik birliğinin sona ermesine neden olan olaylarda, davacı tarafın kusurlu olduğunu, davacı tarafın çalıştığını, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmeyeceğini, davacı tarafın müşterek çocukla ilgilenmediğini, velayet görevini yerine getirmediğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma ve ziynet eşyası alacak talebine ilişkindir....
Mahkemece, davacı kadının ziynet eşya ve çeyiz eşyası talepli olarak bu davayı açtığı, davalının cevap dilekçesi ile çeyiz eşyasını iadeye hazır olduğunu, ziynet eşyasını davacının kendi ailesine verdiğini belirterek davanın reddini talep ettiği, davacı tanıklarının dinlendiği, tanık beyanlarına göre, davacıya düğünde dava dilekçesinde belirtilen 53 gram 1 dal bilezik ve 15 civarında çeyrek altın takıldığını, bu altınların davalı tarafta kaldığını beyan ettikleri, davalının, davacının kendisinden hiçbir şey talep etmediğine dair dilekçe sunduğu, bu dilekçenin tarafların boşanma davasındaki dava dilekçesi olduğu, dilekçede davacının kendisi için maddi ve manevi hak talep etmediğini beyan ettiği, davacının bu beyanının boşanmanın feri hükümlerine ilişkin olarak geçerli sayılabileceği, ziynet ve çeyiz eşyası için geçerli olmasının mümkün olmadığı, zira bu taleplerin boşanmanın ferisi olmadığı, bu haktan vazgeçilmesi halinde açıkça beyan edilmesi gerektiği, bu kapsamda bu dilekçenin bu talepler...
Buna göre, davacı tarafa yemin delili hatırlatılarak, başvuracaklarının belirtilmesi halinde, usulünce yemine ilişkin yargılama işlemlerinin yerine getirilmesi (HMK m. 227- 238) ve gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Mahkemece, dosyaya ibraz edilen fotoğraf ve CD üzerinde teknik bilirkişi ile kuyumcu bilirkişiye ayrı ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; her iki bilirkişi tarafından hazırlanan raporda da erkeğe (damada) ve kadına (geline) takılan ziynet eşyalarının her biri için ayrı ayrı belirlenmemiş olduğu anlaşılmıştır....