Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 22/08/2007 tarihinde evlenmiş, 09/11/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 18/12/2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır ( TMK 179 m)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki katkı payı alacağı istemine ilişkin davada ... 27.Asliye Hukuk Mahkemesi ve...4. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince;evlilik birliği içinde nakit olarak biriken bankadaki paraya ilişkin talebin, mal rejimi dışında akti ilişkiye dayanan bir talep olduğu ve aile mahkemesinin görev alanı dışında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mal rejiminin tasfiyesi ve katkı payı alacağı istemine ilişkin bir olduğu ve aile mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı vermiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tapu iptali ve tescil (evlilikten edinilmiş mallara katılmak suretiyle) davası olduğu, tarafların... Aile Mahkemesi'nin 2014/1347 E. sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı ve davanın halen devam ettiği,TMK 214/2 maddesi gereğince mal rejiminin tasfiyesi davalarında, boşanmaya, evliliğinin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkemenin yetkili olduğunun bildirilmesi karşısında, davanın yetkili .... Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... Aile Mahkemesi tarafından ise her ne kadar .... Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasında derdest bir boşanma davası olması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiş ise de, TMK'nın 214. maddesi mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetkili mahkeme olarak boşanmaya karar verilmesi durumunda boşanmaya karar veren mahkemenin yetkili olacağını belirtmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm boşanma davasından ayrı olarak görülen evlilik birliği içerisinde edinilen mal rejiminin tasfiyesine yönelik alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.03.2013 (Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının bozma sonrası verilen yetkisizlik kararına dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 08.12.2015 gün ve 550/790 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklı manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taşınmaz, ev eşyası ve ziynetlere ilişkin alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ... vekili, yetki, görev ve derdestlik ilk itirazlarında bulunmuş, esasa ilişkin olarak davanın reddini savunmuştur....
Aile Mahkemesinin 2018/89 Esas, 2020/750 Karar sayılı dava dosyasında görülen boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 23.03.2021 tarihinde kesinleştiği, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, evliliğin devam ettiği ve mal rejiminin sona ermediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... 2....
Taraflar, 02.10.1998 tarihinde evlenmiş, 19.08.2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 05.02.2015 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK'nun 225/2.m.) Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (TMK'nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.). Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı Z., boşanma davasının 27.11.2014 tarihli son oturumunda, "Ben aylık 200 TL nafaka istiyorum, başkaca maddi-manevi tazminat talebim yoktur " şeklinde açıklamalarda bulunmuştur....
Aile Mahkemesi'nde 20.05.2005 tarihinde açılan boşanma davası mevcut iken, bu dosya içerisinde bulunan 14.11.2005, 16.11.2005 ve 21.11.2005 tarihlerinde yapılan anlaşma senetleri düzenlenmiş ise de mal rejimi boşanma ile sona ermediği, ayrıca söz konusu anlaşma bentleri de yerine getirilmediği gibi, o tarihte ... ...'ın kısıtlı olduğu ve vasisine TMK 462/9. bendi uyarında mal rejimi sözleşmesi yapmak için izin de verilmediğinden söz konusu sözleşmeler mal rejiminin tasfiyesi açısından herhangi bir hüküm ifade etmemektedir. Kaldı ki sözleşmeler kapsamından mal rejimi tasfiyesi kapsamında davalı ...'ın Merkez Bankası'ndaki Euro hesabında bulunan paranın çekilerek müşterek çocuk...'a verileceği de açıkça kararlaştırılmamıştır. Bu nedenle davalı ...'in bu yöndeki tasarrufu Türk Borçlar Kanunu genel hükümlere göre çözülmesi gerekir, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre çözülemez. Diğer yandan, mal rejimi eş ...'ın öldüğü 04.08.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK m. 225/1)....
Mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Temyize konu dava 30.01.2015 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir. Bu gibi durumlarda TMK’nun 5 yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalıdır. Zira; TBK'nun 646.maddesine göre Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalıdır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 E. 2013/520 K. sayılı kararı) ve dairemizin uygulaması da bu yöndedir....