İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı-karşı davacı kadın; erkeğin açtığı boşanma davasının kabul edilmesine rağmen aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, erkek tarafından TMK.nun 166/4 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası; karşı dava, kadın tarafından TMK'nun 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından 23.02.210 doğumlu Melisa'nın velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalıların 06.07.2009 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, velayetinin düzenlenmesi talep edilen Melisa'nın ise 23.02.2010 tarihinde doğduğu anlaşılmaktadır. Melisa evlilik birliğinin sona ermesinden itibaren 300 gün içinde doğduğuna göre, Türk Medeni Kanununun 287/2. maddesi gereğince evlilik içinde doğmuş sayılır. Bu nedenle çocuğun velayeti boşanma kararı nedeniyle askıdadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava mal rejiminin tasfiyesi velayetin değiştirilmesi ve nafaka taleplerine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yapılan yargılama ve delillerden davalı erkeğin, davacı kadına hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, davacı kadın boşanma davası açmakta ve ayrı yaşamakta haklı olduğunu ispat etmiştir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve davacı kadın ayrı yaşamada haklı olduğuna göre, davacı kadının boşanma davası ile tedbir nafakası ve velayetin tedbiren düzenlenmesi davalarının kabulüne karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017 (Pzt.)...
Bozma sonrası mahkemece taraflar arasındaki 2008/181 Esas sayılı ilk boşanma davasında tüm boşanma nedenlerinin incelendiği, cinsel taciz iddiası ile ilgili ayrıntılı araştırma yapılarak raporlar alındığı ve buna göre de çocuk ile kişisel ilişkinin belirlendiği ve sonuçta da tüm iddialar ve savunmalar göz önüne alınarak kadının maddi ve manevi tazminat talebinin karara bağlandığını, bu dosyada kadının ikinci kez tazminat isteminde bulunduğu ve çocuğa verilen zarar nedeniyle de ayrıca tazminat istediğini, 2008/181 Esas sayılı dosyasında boşanma ve tazminatlar yönünden kesinleşmiş olmakla bu davada boşanma talebi konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği; bu durumda kadının tüm boşanma sebepleri, cinsel taciz iddiası dahil ilk dosyada incelenmiş olup karara bağlanmış ve kesinleşmiş olmakla, kadın tarafından sonradan açılmış olan ve konusuz kalan boşanma davasında tekrar maddi ve manevi tazminat takdirinin mümkün görülmediği, bu taleplerin ikinci dosyada ferî...
Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
herhangi bir tazminat ve nafaka istenmeyeceği hususunda anlaştıklarını, davacının maddi durumunun iyi olduğunu belirterek davanın reddini, davalı duruşmadaki beyanında ise müşterek çocuk için aylık 250 TL nafaka ödeyebileceğini beyan etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2019/1058 ESAS, 2021/23 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının mektup bırakarak evden ayrıldığını, başka bir erkekle kaçtığını duyduğunu ileri sürerek tarafların boşanmalarına, velayetin müvekkiline tevdiini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacıdan nafaka ve tazminat talebi olmadığını belirterek boşanma talebinin kabulüne, velayetin davacıda kalmasına bir diyeceğinin olmadığını ancak yatılı kişisel ilişki tesisine karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar istinaf aşamasında 22/11/2017 tarihli protokol ile " Boşanmanın fer'isi ve mal rejimi tasfiyesi konusunda içerikte geçtiği haliyle anlaşma sağlandığı, kadının velayet, hükmedilen nafaka ve tazminat taleplerinden” feragat ettiğini bildirmiştir. Davacı erkek tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile bu husus iletilmiş ve protokolün boşanmanın eki niteliğinde sayılarak onaylanmasını aksi takdirde feragat nedeniyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasını talep etmiş, davalı kadın vekilinin 08/08/2018 tarihli temyize cevap dilekçesi ile karşı tarafla anlaştıklarını doğrulamıştır....
Boşanma davası içinde istenen ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan nafaka ve tazminat talepleri bağımsız harca tabi olmadığı gibi, kabul veya reddi de vekalet ücretini gerektirmediğinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun olup, davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....