Meydana gelen olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu ve kadının boşanma sonucunda en azından erkeğin maddi desteğini yitireceği, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında mahkemece davalı –b.davacı kadın yararına 750,00 TL tedbir ve 750,00 TL yoksulluk yoksulluk nafakası ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL maddi tazminat takdirinin isabetli ve miktarının hakkaniyetli olduğu anlaşılmakla tarafların maddi tazminat ve nafakalara yönelik istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Geçici Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalı ile boşanma davalarının bulunduğunu, o davada ortak çocukların geçici velayetinin davalı erkeğe verildiğini, ancak hakkında hasta olduğuna dair asılsız iddialarla çocuğun kendisinden alındığını iddia ederek ortak çocukların geçici velayetinin davalıdan alınarak kendisine verilmesi ve çocuklar yararına 650 TL nafakaya hükmedilmesi taleple dava açılmış, mahkeme davacı kadının ara karara itiraz niteliğindeki bu taleplerini boşanma davasında isteyebileceğinden ve bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 353 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 27 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı aracın eski eşi olan davalıya satış yolu ile temlikine dair işlemin korkutma ve tehdit sonucu yapıldığını, temlikin gerçek iradesini yansıtmadığını, boşanma öncesinde baskı ile devredildiğini ileri sürerek taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescile, araç yönünden ise trafik kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaz ile aracın boşanma protokolü uyarınca kendisine temlik edildiğini, karşılığında kendisinin de edimlerde bulunduğunu, boşanma öncesi mal paylaşımı nedeniyle temliklerin yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaz ile aracın mal paylaşımı kapsamında temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava, bağımsız olarak açılan nafaka davası olmayıp, boşanma sebebi ile teminat ve velayetin değiştirilmesi talep edilmektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
; Mahkemece eldeki istinafa konu kararda sadece kadının birleşen ve kısmen kabul edilen nafaka davası yönünden ücreti vekalete ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından tamamı yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde evlilik birliğinin sarsılması nedenine (TMK m. 166/1)davalı boşanma talebinde bulunmuş, velayetin kendisine verilmesini, çocuklara nafaka verilmesini istemiş, ayrıca tazminatsız ve nafakasız boşanma kararı verilsin şeklinde beyanda bulunmuş fakat davacı kadın vekili 14.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi/manevi tazminat ve tedbir/yoksulluk...
Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanma veya ayrılığa karar verilmesi halinde hakim velayeti eşlerden birine vermek zorundadır. Velayetin düzenlenmesi kamu düzeni ile ilgilidir. Velayetin düzenlenmesi ile ilgili davada kesin yetki kuralı bulunmayıp ancak davalılar tarafından bu hususun ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde yetki hususu dikkate alınır. Hâkim, yetkinin kesin olmadığı hallerde, bu hususu re'sen nazara alamaz. Davalıların yetkiye ilişkin bir itirazı bulunmamaktadır. Buna göre davanın, ilk açıldığı yer olan İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince;.. 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur, tazminat ve nafaka miktarları, reddedilen ziynet eşyası ve hakkında hüküm kurulmayan para alacağı hakkında kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararının kesinleşmesini istediğini belirterek velayet, kişisel ilişki, tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen ziynet alacağı üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmemiş olması yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
Somut olayda,yerel mahkeme; Ankara 8.Aile Mahkemesinin 2007/761 Esas ve 768 Karar sayılı dosyası kapsamında yer alan 10.07.2007 tarihli protokolün 4.maddesi gereğince, davalı babanın müşterek çocuğun eğitim ve öğretim masrafları için davacıya bıraktığı 156.000 TL tutarında parayı iştirak nafakasının toplu olarak ödenmesi şeklinde değerlendirmiş olsa da, TMK.'nun 182/2.maddesi gereği velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu yine anlaşmalı boşanma davasında davacının müşterek çocuk için nafaka istememiş olmasının daha sonra iştirak nafakası talep etmeye engel teşkil etmeyeceği , diğer taraftan müşterek çocuk için protokolle tazminat ödenmesinin davalı babayı iştirak nafakası ödemesi yükümlülüğünden kurtarmayacağı ancak bu husus nafaka miktarının tayininde göz önüne alınmalıdır. Mahkemece; yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı baba tarafından iştirak nafakasının miktarı ile reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayetinin değiştirilmesi istenilen küçük 30.08.2006 doğumlu ....'...