Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2019/337 ESAS 2022/404 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında Kayseri 3.Aile Mahkemesi'nin 2019/85 E....

Aile Mahkemesinin 2016/704 esas ve 2018/197 karar sayılı ilamı ile verildiği ve kesinleştiği, mal rejimine ilişkin davaların boşanma davasının görüldüğü yer mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği kanaatine varıldığından mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın süresinde ve istek halinde yetkili Sivas Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine hükmolunmuştur. Davacı erkek vekili hükmün; yetkisizlik kararı yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili hükmün; yetkisizlik kararı yönünden verilen kararın kaldırılması gerektiğine yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı istemine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece yetkisizlik kararı verilmiş ise de, davalı kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde yetki itirazına ilişkin talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır. HMK'nun 19....

Borçlar Kanununun 244 ve devamı maddeleri gereğince bağıştan rücuyu öngören usulüne uygun olarak harcı yatırılarak açılmış bir dava ve istek olmadığına, bağış sebebiyle Semra'nın kişisel malı olduğu anlaşılan mesken üzerinde davacının katılma alacağı hakkı da bulunmadığına göre katılma alacağı isteğinin yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır. Bundan ayrı, eşlerden birinin diğerinden mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğinde bulunabilmesi için talepte bulunulan mal veya değerin evlilik içinde edinilmiş olması gerekir. Eldeki davada dava konusu mesken davalı ... tarafından 20.3.2003 tarihinde edinilmiş, eşler arasındaki mal rejimi ise boşanma davasının açıldığı 13.3.2003 tarihi itibarıyla sona ermiştir (TMK. m. 225/2). Mal rejimi sona erdikten sonra davacının davalıya devrettiği taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteme imkanı bulunmamaktadır. Bu yönden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 15.05.2012 gün ve 462/443 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ..., evlilik sırasında vekil edeni adına iken davalıya devrettiğini, dava konusu taşınmazın evlenmeden önce vekil edeni tarafından edinilen mal olduğunu ve davalının devri fırsat bilerek vekil edeninden boşandığını açıklayarak davalının evlilik devam ederken edindiği dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ve ... aralarındaki katılma alacağı ve katkı payı alacağı davasının reddine dair ... 6....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre; dava, kişisel mal ile edinilmiş mala yapılan katkı nedeniyle değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, kanıtlanamadığı gerekçesiyle değer artış payı alacağına ilişkin talebin reddine ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Artık değere katılma alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....

          Temyiz edenin sıfatı ve temyiz sebeplerine göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma davasında eldeki davanın davacısı lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi taşınmazdaki katılma alacağı hesabında pasif olarak kabul edilip edilmeyeceği, başka bir anlatımla hesaptan düşürülmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Her şeyden önce, boşanma kararı ile hüküm altına alınan tazminatlar TMK'nun 174. maddesinde; edinilmiş mallara katılma alacağı ise, TMK'nun 202 ve devamı maddelerinde yer alan eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmaktadır. Görüldüğü gibi, ikisi de birbirinden farklı alacaklardır....

            tan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, ziynet eşyası alacağı yönünden talebin reddine, davacının şirket ortaklığındaki kazanımlar yönünden katılma alacağı talebi hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı ile ziynet eşyası alacağı isteklerine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....

              Birincisi sözü edilen madde TMK.nun mal rejimleri bölümünde değil, kanunun sistematiği açısından TMK.nun boşanma kısmında yer almaktadır. İkincisi ise, TMK.nun 178. maddesi boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminatlarla ilgili olup bunlar hakkında uygulanır. Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....

                İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) isteminden ibarettir. Davacı kadın tarafından açılan davada, 1.000,00.-TL dava değeri belirtilerek; mal rejiminin tasfiyesi kapsamında katılma alacağı istenmiş olup; davalı adına kayıtlı taşınmaz ve taşınırlara ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu