Davacı taraf davasında, taraflar arasında dava konusu taşınmazın alım tarihinde geçerli olan yasal edinilmiş mallara katılma rejimi gereği davacının katılma alacağı olduğunu açıklayarak talepte bulunurken, diğer taraftan bu taşınmazdaki davacının katılma alacağını azaltma, mal kaçırma amacı ile boşanma öncesinde tapuda muvazaalı, karşılıksız şekilde diğer davalıya devredildiğini ileri sürerek, eski hale iade ile tapu kaydının iptali ve davalı eş Serkan adına tapuya tescile karar verilmesini istemiştir. Davacının talebinin kabul edilerek taşınmaza ait tapu kaydının iptal edilmesi ve davalı eş adına tapuya tescil edilebilmesi için davacının TMK.nun 6 ve 222/1.maddeleri dikkate alınarak tapudaki devrin davacının katılma alacağını azaltma amacı ile yapıldığı ispat edilmelidir. Davalı tapudaki devri, evin ve eşinin ihtiyaçları, ticari borçları ödemek ve davacının babasına araç almak amacı ile yaptığını savunmuş, mahkemece de bu savunmaya itibar edilerek dava reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 30.01.2014 gün ve 410/56 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.11.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat...geldiler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, ziynet alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, ziynet alacağı davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ..... ile..... aralarındaki katılma alacağı davasının reddine (zamanaşımı nedeniyle) dair......Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 24.10.2013 gün ve 327/397 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile 10.000 TL katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili aracılığıyla zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğu, boşanma davası sonuçlanmadığından mal rejiminin sona ermeyeceği dolayısı ile dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK.nun 229 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 10.11.2008 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası Bakırköy 3.Aile Mahkemesinde derdest bulunmaktadır. Katılma alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK.nun 218-241.md.) sona ermesi gerekmektedir.(TMK.nun 225. m). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ..... ile..... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair Aile Mahkemesi'nden verilen 05.06.2014 gün ve 808/420 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ..... bizzat ve vekili Avukat ... ve karşı taraftan Selda Ekici bizzat ve vekili Avukat ... geldiler....
Tasfiyeye konu 613 ve 651 parsel sayılı taşınmazlar ile ... plaka sayılı araç, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.03.2008 ve 03.01.2005 tarihlerinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, taşınmazlar boşanma dava tarihinden 9 gün önce 10.01.2011 tarihinde, araç ise boşanma dava tarihinden 5 gün önce 14.01.2011 tarihinde 3.kişiye satılarak devredilmiş, davalı tarafça bu devirlerden elde edilen gelirin işlerinin bozulmasından kaynaklanan borçların ödenmesinde kullanıldığı, anılan borçlara ilişkin iki adet senet mevcut olduğu, senetlerdeki borç miktarının artık değer hesabında dikkate alınması gerektiği savunulmuş, Mahkemece her ne kadar, davalının bu savunmasına itibar edilmiş ise de; sözü edilen borçların dava konusu malların edinilmesi, iyileştirilmesi ve korunmasından kaynaklandığı iddia ve ispat edilmediği, kaldı ki, yukarıda açıklandığı üzere tasfiyeye konu taşınmazların boşanma dava tarihinden 9 gün önce, aracın ise boşanma dava tarihinden...
Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemiz'ce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak" miktarlarının tespitinde gözetilecektir. Somut olaya gelince; eşler, 17.07.1991 tarihinde evlenmiş, 25.08.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 23.09.2011 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son)....
Hesaptaki paranın boşanma dava tarihinden çok kısa süre önce (09.06.2010) çekilmiş olması, davalının hesaptan parayı çekmesini gerektirecek acil bir ihtiyacı bulunduğunu gösterir bir delil bulunmaması ve hayatın olağan akışı gözönüne alındığında bu paranın davalı uhdesinde olduğunun kabulü gerekir. (TMK.m.222). Davacı ve davalı arasında uygulanması gereken mal rejimi hükümlerine göre, davacının bu paranın yarı payı üzerinden katılma alacağı mevcuttur (TMK.m.236/1). Yukarıda açıklanan sebeplerele Mahkemece bankadan çekilmiş olan bu paranın yarı payı miktarında davacı yaranına katılma alacağına karar verilmesi gerekirken, katılma alacağına ilişkin istemin tamamen reddine hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle katılma alacağı talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; yabancı mahkeme ilamının boşanma hükmü ......