İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma protokolünde müvekkilinin mal rejiminin tasfiyesine yönelik tüm haklarını saklı tuttuğunu, bu haktan feragat etmediğini, mal rejiminin tasfiyesinin anlaşmalı boşanma kapsamına alınmadığını, bu kapsamda katılma alacağı davasının kabul edilmesi gerektiğini, bunun yanında müvekkilinin ziynet alacağı davasına konu ettiği ve reddedilen 47 çeyrek altının davalı tarafça bozdurulduğunun sabit olduğunu, ziynet alacağı davasının tamamıyla kabul edilmesi gerektiğini belirterek reddedilen katılma alacağı davası ile ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur. başvurmuştur. 2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; katılma alacağı davasında nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziynet alacağı davasının kanıtlanmadığını ve reddedilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Latife Tan (Secerli) ile ... aralarındaki katkı payı alacağı, katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine ve kısmen açılmamış sayılmasına dair Ankara 6....
Bu bakımdan davalı eşe ait ...gerek görülürse tüm hesaplar üzerinde bankacı ve hukukçu bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılması, boşanma dava tarihi olan 06.10.2008 tarihi itibariyle mevcut bakiye olup olmadığının, boşanma dava tarihinden kısa bir süre önce çekilip hesapların kapatılıp kapatılmadığının, sırf diğer eşin katılma alacağını azaltmak ve/veya ortadan kaldırmak için kötüniyetle sarf edilmiş olup olmadığının incelenmesi ve gerçekleşecek sonuca göre talep miktarı ve tarafların usuli kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı ve katılma alacağı davasının reddine dair ...4. Aile Mahkemesinden verilen 01.07.2011 gün ve 375 / 602 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 1995 yılında evlendiklerini, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz ve mal varlığı üzerinde katkı payı ve katılma alacağı bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 100.000 TL alacağın davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, iddiaların doğru olmadığını, taşınmaz ve mal varlığına davacının katkısı bulunmadığını açıklayarak yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Taraflar 01.11.2001 tarihinde evlenmişler, 02.01.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 17.03.2010 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Dava dilekçesinin içeriği, tarafların evlenme tarihi, ev eşyalarının edinme tarihi ve dosya kapsamına göre davacının talebi, 4721 sayılı TMK.nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK'nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı ile kişisel malların (ziynet, giyim eşyası vb.) mevcutsa aynen, değilse bedelinin iadesi (TMK.m.688, 226/1. fıkrası), isteğine ilişkindir....
Dava ve karşı dava dilekçesindeki açıklamalar, dosya kapsamı ve HUMK.nun 76.maddesi karşısında kadının talebinin katılma alacağı, erkeğin talebinin ise katkı payı alacağı isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı, ziynet alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, ziynet alacağı davasının reddine dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 04.10.2013 gün ve 1186/876 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 2007 yılında evlendiklerini, müvekkiline ait muhtelif ziynet eşyaları ile evlilik birliği içerisinde tasarruf edilerek davalının banka hesabına aktarılan paranın davalı tarafça çekildiğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli, ortak tasarruf üzerinden yarısına tekabül eden 32.500 TL. katılma alacağının davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın TMK'nun 202 ve devam maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Davacı vekili hükmü faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak temyiz etmiştir. Dava katılma alacağına ilişkin olduğuna, TMK'nun 239/son maddesinde; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütüleceği açıklandığına ve mahkemece karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verildiğine göre mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki manevi tazminat ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesinden verilen 11.01.2011 gün ve 481/10 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan manevi tazminat ve katılma alacağı davasının yargılaması sonunda manevi tazminat ile emekli ikramiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin talebin reddine, taşınmaza ilişkin katılma alacağı davasının kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....