Davalı/b.davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı kusur tespitinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi gerektiği, hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu, birleşen davada zina sebebiyle boşanma taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu, birleşen tedbir nafakası davasında hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasının reddi gerektiği yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, asıl dava ve birleşen davada tarafların boşanma taleplerinin kabulüne, kadının zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, velayetlerin davalı/b.davacı anneye verilmesinin kadın ve çocuklar yararına boşanma davalarında tedbir nafakasına, birleşen tedbir nafakası davasında...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın 01/07/2021 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından 2020/253 Esas sayılı dosyada kadın lehine verilen tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ve 2020/208 sayılı davanın reddine yönelik olarak istinaf edildiği, istinaf dilekçesinde 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmediğinin açıkça belirtildiği, dolayısıyla tarafların evliliğinin 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararının istinaf edilmeden kesinleşmesi nedeni ile son bulduğu, davalı-davacı erkeğin boşanma kararı kesinleştikten sonra 13/08/2021 tarihinde öldüğü, davalı-davacı erkek tarafından yatırılmayan istinaf harç ve giderlerinin mirasçıları tarafından ikmal edildiği, aynı gün davacı-davalı kadının boşanma davasından vazgeçtiği, ancak 2020/253 Esas sayılı dosyada verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleştikten sonra davacı-davalı kadının davadan vazgeçmesinin boşanma kararına...
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine yönelik hüküm kurulmuş, bu karara karşı davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf talebinde bulunulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi tarafından kusura ilişkin düzeltme yapılmış, kadın lehine maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesinin ilk kararına karşı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmamak suretiyle, kadının davasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....
TMK 169.madde kapsamında boşanma davası açılmakla tarafların ayrı yaşama hakkı olduğu, davalının eşine karşı ekonomik destek yükümlülüğünün devam ettiği dikkate alındığında kadın lehine tedbir nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumu ve hakkaniyete uygun olmakla davalı erkeğin, kadına tedbir nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dairemizde oluşan kanaat kapsamında erkeğe kusur yüklenemeyeceğinden bu haliyle kadın lehine TMK 175.madde kapsamında yoksulluk nafakası verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmadığından erkeğin, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6.bendinin yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarında boşanma talebinin kabul ya da reddine göre maktu vekalet ücreti takdir edilir....
Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Ne var ki hüküm sadece yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiş durumdadır. Bu durumda, davacı kadının nafaka talebinin, süresinde olduğunun kabul edilmesi gerekir. O halde mahkemece davacı kadının yoksulluk nafakası konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayanan işbu boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kararı davalı erkek tarafından boşanma davası yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davasında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kusur belirlemesi, iştirak nafakası, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, maddi tazminat miktarı, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının sabit maaş geliri ve saptanan malvarlığı karşısında, boşanma sonucu yoksulluğa düşmeyeceği ve bu yöne ilişkin Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle de yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceğinin anlaşılmasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, iştirak ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı- davacı erkek tarafından ise; kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, iştirak nafakası, davacı-davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve (davacıdan) 397.80 TL., (davalıdan) 292.10...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, ..... velayeti, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti davacı anneye bırakılan .....için takdir edilen nafakanın, dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olduğu, yine davacı kadın için takdir edilen nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir, bu tarihten sonra yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına, hüküm bölümünde bu nafakanın yardım nafakası olarak bahsedilmesi, maddi hata sonucu olup, mahallinde her zaman düzeltilmesinin imkan dahilinde olmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz...