Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; ... erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, her ne kadar davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuşsa da davalı-davacı kadın vekili tarafından sunulan 09.11.2022 tarihli dilekçeyle, verilen boşanma kararının ... olduğu, boşanma kararının istinaf sebepleri arasında olmadığının belirtildiği ve erkeğin terk hukuki sebebine dayalı kabulüne karar verilen boşanma davasının istinaf edilmeyerek kesinleşmekle, davalı-davacı kadının evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemek üzere ortak konutu terk ettiği ve geri dönmemekte haklı olduğunu ispatlayamadığı yönündeki kabulün de kesinleşmiş olduğu, bu halde boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-davacı kadın tam kusurlu olup, ... erkeğin kusurlu kabul edilmesi ... olmadığı gibi erkeğin davası hakkında verilen boşanma hükmü kesinleşmesine...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2020/527 ESAS 2021/214 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı erkeğin evi terk ederek Tenzile isimli bayanla birlikte yaşadığını, bu hususu Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2018/671 esas sayılı dosyada ikrar ettiğini, erkeğin Aksaray 1. Aile Mahkemesinin 2016/1104 esas sayılı dosya ile boşanma davası açtığını, ancak feragat ettiğini, çocuğun 3. Sınıfa gittiğini, davacının ev hanımı olduğunu, davalının ise muhasebeci olduğunu, tüm bu nedenlerle kadın için aylık 2000 TL tedbir nafakasına, çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir....
Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eşyaları alarak evi terk edip gittiğini, nafaka ödeme yükümlülüğüne riayet etmeksizin Karaman'a çekip gittiğini, boşanma davası açtığını, sonrasında feragat ettiğini, düğünde takmış olduğu altınların sahte çıktığını, birlikteliğin sürdürülmemesinde erkeğin kusurlu olduğunu, tüm bu nedenler mahkemenin yetkisizliğine davanın reddine aylık 1.000 TL tedbir - yoksulluk nafakasına, 50.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile tarafların TMK'nun 166/son maddesi gereğince boşanmalarına, kadının tedbir nafakası talebinin reddine, kadın için aylık 600 TL yoksulluk nafakası takdirine, kadın için 15.000 TL maddi tazminata, manevi tazminat talebinin reddine, erkeğin maddi - manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Dosya içeriğine göre ... kadın vekili tarafından önlem nafakası davasında temyize konu edilen yıllık toplam reddedilen nafaka miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735,737 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle ... kadının önlem nafakası davasının reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. ... kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma ve fer'îlerine yönelik temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2019 NUMARASI : 2018/819 ESAS 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Terk sebebine dayalı boşanma davasının kabul edilebilmesi için öncelikli şart davalı eşin haklı bir sebep olmadan en az dört aydan beri eşini terk etmiş olmasıdır. Tarafların birlikte seçtikleri (TMK.md.186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesi şartlarının oluşması sebebiyle eşlerden birinin seçtiği, ya da hakim tarafından belirlenen (TMK.md.195) hallerine uygun, oturmaya elverişli, bağımsız bir evleri yoksa , terk eden eşin bu davranışı haklı sebebe dayanır. Terk edilen eş (TMK.md.164) diğerini açıklanan bu kurallara uygun olarak ortak konuta çağırmakla yükümlüdür. Çünkü ortak hayat bunu zorunlu kılar (TMK.md.185/3)....
(TMK 183/6) Somut olayda, davacı ilk derece mahkemesi kararında gösterilen sebeplerle ayrı yaşamakta haklıdır.Hükmedilen tedbir nafakası miktarının tarafların sosyal ekonomik durumları, günün ekonomik koşulları gözetildiğinde yüksek olmadığı,boşanma davasının red ile sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından davacı lehine tedbir nafakası hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen sebeplerle, davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davalı davacı kadına yüklenen kusurun gerçekleştiği, kadının gerçekleşen kusurunun yanında ortak konutu birlik görevlerini yerine getirmemek için terk etme kusurunu da işlediği, erkeğe yüklenen fiziksel şiddet kusurunun devamlılık arz ettiği, kadınının kesinleşen önlem nafakası dosyasında erkeğin kumar oynamasına vaka olarak dayandığı, ancak bu vakıadan erkeğe kusur yüklenmediği, bu hususun kesinleştiği bu itibarla erkeğe kumar oynadığından bahisle boşanma davasında anılan kusurun verilemiyeceği, izah edilen nedenlerden ötürü erkekten kumar oynama kusurunun çıkarılmasının gerektiği, erkeğin gerçekleşen sürekli fiziksel şiddet kusurunun yanında devamlılık arz edecek şekilde kadına hakaret etme kusurunu da işlediği, gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, ortada evlilik birliğini temelinden sarsan birliğin devamına imkan vermeyen bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasında görülen boşanma davasında verilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 03.05.2016 tarih, 2015/17253 esas ve 2016/8994 karar sayılı ilamıyla sadece davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesinde düzenlenen geçici önlem mahiyetinde olan tedbir nafakası verilmesi gerektiği yönünden bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, davacı kadın yararına tedbir nafakası yerine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde düzenlenen yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında; mahkemece uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilememiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki “boşanma” ve “karşı boşanma” davası ile, davalı tarafından bağımsız olarak açılan “nafaka” davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (...) tarafından, kendi davasının reddi ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı (...) tarafından ise; kusur belirlemesi ile tazminatlar ve yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı tarafından açılan boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 164'ncü maddesinde yer alan “terk” sebebine dayanmaktadır.Mahkemece, bu dava; terk ihtarının, mahkemece değil, noter tarafından çekildiği, bu sebeple geçersiz olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir....