-TL maddi tazminat, müvekkilinden faydalanan ve müvekkilinin yuva kurma ihayatını birlikte geçireceği hayat arkadaşını arama yolunda, kötü niyetli olarak müvekkilinden maddi olarak menfaat sağlayan ve müvekkilinin duyguları ile oynayan davalının 50.000,00.-TL manevi tazminatın müvekkili yararına davalı aleyhine hükmolunmasını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Mahkemece; "Asıl ve birleşen davalar, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) olarak açılan boşanma istemine ilişkindir. Asıl dava yönünden; Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....
Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Bu hükümde yer alan boşanma sebebi nisbi bir boşanma sebebidir. 14. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
CEVAP Davalı-davacı erkek cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının evi terk ettiğini, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini iddia ederek asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına aylık 350,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-k.davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; talepleri bulunmasına rağmen müvekkilinin SEGBİS yolu ile dinlenmediğini, bu suretle hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini belirterek kocanın asıl davasının kabulüne, kadının karşı boşanma davasının reddine, kusur tespitine, eşya alacağı ve ziynet alacağı istemlerinin reddine yönelik istinaf isteminde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma, çeyiz ve ziynet eşya alacağı istemlerine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zinaya dayalı davasının reddedilmesi, kusur belirlemesi, manevi tazminat ile nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ve boşanmanın ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı davasının kabul edilmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açtığı davasını ıslah etmiş ve zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanma kararı verilmesini talep etmiştir....
Değerlendirme 1.Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanmış olması gerekir. Mahkemece, davalı kadının evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmayıp davacı erkek tarafından terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilecek yerde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2....
HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz. Hakim kanıtları serbestçe takdir eder. (TMK nun 184/3- 4)Davalının boşanmayı kabul etmesinin anlaşmalı boşanma dışında hukuksal sonucu yoktur....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan davanın kabulü ile TMK 166. Madde Evlilik birliğinin temelden sarsılması ile TMK 161, maddesi uyarınca zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakasına dönüşmek üzere 1.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, 100,000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Müşterek çocuklar İbrahim Ateş ve Ayberk ATEŞ'in velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklar İbrahim Ateş ve Ayberk Ateş'in velayetlerinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....
Taraflar arasındaki pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebine ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı asıl dava ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı karşı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, gerekçe ve hüküm arasındaki çelişkinin giderilmesi ve kadının maddî tazminat talebi hakkında, denetime elverişli şekilde gerekçesi açıklanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kabulü ile hükmün istinaf edilmeden kesinleşen karşı dava boşanma hükmü, yargılama gideri ile vekâlet ücreti ve harç dışında kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda; Mahkemece tarafların yabancı uyruklu olmaları nedeniyle MÖHUK gereğince uygulanması gereken Irak Kanunları uyarınca boşanmalarını gerektiren bir sebebin bulunmadığı yönündeki gerekçesinde ve davanın reddinde isabetsizlik yoktur....