WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanunu 226/1 maddesi gereğince davacı eşin davalıda kalan kişisel eşyalarının iadesi isteminden ibarettir. Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş,davalı ise ziynet eşyalarının kendisi ve ailesi tarafından alınmadığını,davacı tarafta olduğunu savunmuştur. Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür(...6).Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı kadın vekili; kocanın birleşen boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, asıl davada hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarına, kişisel eşya alacağı talebinin reddedilen kısmına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı-davacı koca vekili; kadının boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, kadın yararına hükmedilen tazminat ve nafakalar, kocanın manevi tazminat talebinin reddi, velayet, kişisel eşya alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve kişisel eşyaların bedelinin tahsili, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

    Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde, davalının başka bir kadınla haysiyetsiz hayat yaşaması nedeniyle evi terk ettiğini, davacının tüm çabalarına rağmen bu kadınla ilişkisini sonlandırmadığını belirterek önceki iddia ve taleplerini yinelemiştir....

    Kişiye bağlı ve onun kişisel gelişimiyle ilgili olan özel hayatın gizliliği hakkı, evlilikle tamamen ortadan kalkmaz. Tarafların evli olmaları ve aynı konutu paylaşmalarından dolayı birbirlerinin kişisel eşyalarına ve özel yaşam alanına giren hususlara kolayca ulaşabilme imkanına sahip bulunmaları, eşlerin hiçbir sınır olmaksızın birbirlerini sürekli gözetleyebileceği ve denetleyebileceği şeklinde yorumlanamaz....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Asıl davanın Kabulüne, tarafların TMK madde 166/1 gereğince boşanmalarına, Birleşen Davanın Reddine, Davacının Haysiyetsiz yaşam sürme ve zina sebeplerine dayalı boşanma talebinin reddine, Tarafların müşterek çocukları 20/06/2016 doğumlu Kenan Buyun ve 09/01/2019 doğumlu CEMAL BUYUN’un velayetinin davacı- birleşen dosya davalısı baba T1’ a verilmesine, Velayeti babaya verilen müşterek çocuk ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, Davalı- birleşen dosya davalısı kadının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile; Dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile 06/10/2022 tarihine kadar 450 TL , tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 06/10/2022 tarihinden boşanma hükmü kesinleşinceye kadar 800,00 TL tedbir nafakasının davacı- birleşen dosya davalısı kocadan alınarak Davalı- birleşen dosya davalısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı birleşen dosya davalısı kocanın TMK.'...

      Aile Mahkemesinin 2003/166 Esas - 2004/1251 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile davalı yararına aylık 400,00 TL nafakaya hükmedildiğini, müvekkilinin boşanma davasından sonra ekonomik durumunun bozulduğunu, yoksulluk nafakasını ödeyemez duruma geldiğini, gelirlerinin ve mal varlığının azaldığını, giderlerinin arttığını, davalının ekonomik durumunun iyi olduğunu, yoksulluk içinde olmadığını, kira ödemediğini, oğlu ile birlikte kaldığını, oğlunun tüm masrafları karşıladığını, davalının ayrıca ... devletinden aylık 500,00 Euro'dan fazla maaş alması nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi davaya cevap vermemiştir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilamının kesinleştiğini, davacıya düğün esnasında toplam değeri 12.509 TL olan 7 küçük altın, 5 adet 22,14 gr ağırlığında 22 ayar bilezik, 1.300 TL para takıldığını, bunun yanında davacının çalışarak 520 TL para kazandığını, bu altın ve paraların davalının ablasına emanet edildiğini, talep edilmesine rağmen davalı tarafından iade edilmediğini belirterek ziynet eşyalarının ve paranın aynen veya bedelinin davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir....

          DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 163. maddesinde düzenlenen küçük düşürücü suç işleme nedenine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. TMK m. 163 uyarınca eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. Suçun vasıf ve mahiyeti bu suçu işleyen eşle birlikte yaşamasının diğer eşten beklenmemesine neden olması ya da olmaması ölçütüyle değerlendirilebilir. Somut olayda davalı erkek silahlı terör örgütüne üye olma suçlaması ile yargılanmış ve mahkumiyet alarak cezası kesinleşmiştir....

          Davacı vekili, müvekkilinin yurt dışına çıkarken düğünde takılan ziynet eşyalarının kayınvalidesine bırakıldığını ,ev eşyaları ile kişisel eşyalarının ise müşterek hanede kaldığını ve iade edilmediğini belirterek müvekkiline ait 9 adet döğme, 8 adet burgulu bilezik, 26 adet hediyelik altın, 2 adet Cumhuriyet altını ile yatak odası takımı ve müvekkiline ait kişisel eşyaların aynen iadesi, olmadığı takdirde bedeli olan 21.218.00.-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ziynetlerin davacıda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eşya alacağı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

            Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı eşi aleyhine açmış olduğu boşanma davasının derdest olduğunu, boşanma sürecinde ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldığını, müşterek evden ayrılırken özel eşyaları da dahil hiçbir şey alamadığını, boşanma davasında verilen ara karar gereğince, müşterek eve girerek kendisine ve çocuğuna ait birtakım özel eşyalarını alabildiğini, davacıya nişan, düğün ve doğumda takılan ziynet eşyalarının verilmediğini, ziynetlerin düğünden hemen sonra davalı tarafından davacıdan alındığını ve akıbeti hakkında bilgi verilmediğini ileri sürerek nişanda, düğünde ve doğumda takılan ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava...

              UYAP Entegrasyonu