Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesinin yanlış yapıldığını, kadının tam ve asli kusurlu olduğunu, kadın ve ailesinin erkeğe ve ailesin sürekli sözlü ve fiziki şiddeti olduğunu, hakaret ve tehditleri olduğunu, aşağıladığını, kadının sürekli duygusal ve psikolojik şiddet uyguladığını, sürekli çocukları babadan kaçırdığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını, velayet ve kişisel ilişki kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ara kararla verilen kişisel ilişkinin hükümle sürdürülmemesinin hatalı olduğunu, kadının davasının kabulü, nafaka ve tazminat verilmesi ve miktarlarının fahiş olduğunu, nafakalarda gerekçe olmadığını, erkek lehine vekalet ücreti verilmemesinin yanlış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2018 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 06.06.2018 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı ...'tan 143,50 TL. temyiz yoluna başvurma harcının alınmadığı görülmektedir....
Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda; davalıya boşanma davasından sonra özel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığı ve dava tarihi itibariyle ortalama asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay'ın uygulamalarına göre, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ilke olarak kabul edilmiştir (....sayılı kararında olduğu gibi)....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı ile 2008 yılında boşandıkları ve boşanma kararı ile aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası bağlandığını, ancak davalının başkası ile fiilen evli olarak yaşadığı bu birliktelikten 25.03.2011 tarihinde çocuğu olduğu; yoksulluk nafakasının kaldırılması ile dava tarihinden geriye doğru ödenen bir yıllık nafakanın tahsili istenilmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, kusuru daha ağır olmamak şartıyla geçimi için diğer eşten mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir" hükmü getirilmiştir. T.M.K.'...
Ancak boşanma kararı 30.04.2009 tarihinde kesinleşmiş olup, davacının bu tarihten önce ki ödemeler tedbir nafakası niteliğinde olduğundan, mahkemenin 2007 yılı Ağustos ayından itibaren nafakanın kaldırılmasına karar vermiş olması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.O halde Mahkemece yapılacak iş; boşanma ilamının kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar vermek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi ... ile ... ve ... aralarındaki kişisel eşyanın iadesi davasının reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 19.10.2010 gün ve 808/742 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet kuralının da gözetilmesi gerektiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 17,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,25 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 25.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kişisel eşyanın iadesi davasına dair karar Dairemizin 23.09.2013 gün ve 2013/256-2013/12795 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalılardan ... tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı Yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 226.00.-TL para cezası ile aşağıda yazılı harcın karar düzeltme isteyenden alınmasına 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı Dava dilekçesi ile; boşanma davasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının, davalının boşanma davasından sonra ... isminde bir şahıs ile evlenmiş olduğunu iddia ederek kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesi ile ... isimli şahsın davacıdan önce evlenip boşandığı kişi olduğu, davacıdan boşandıktan sonra kimseyle evlenmediğini, ayrıca çeşitli rahatsızlıkları olması nedeniyle nafakaya muhtaç olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davalının davacıdan boşandıktan sonra bir başkası ile evlenmediği gibi, yoksulluğunun da ortadan kalkmadığı, herhangi bir işte çalışmadığı sadece 3 ayda bir 2022 sayılı yasaya göre 600 TL maaş aldığı, ekonomik şartlar, paranın satın alma gücü, davalının artan ihtiyaçları da nazara alındığında davalının yoksulluk içerisinde bulunduğu, ayrıca hastalığının bulunduğu, ayrıca...
Türker bey ve sevgilisi hakkında tazminat davası açıldı…” şeklindeki 18.02.2011 tarihli ifadesi, dosyada mevcut diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; katılan tarafından resmi nikahlı eşi aleyhine 18.10.2010 tarihli boşanma davasının açıldığı ve uzun süredir fiilen ayrı yaşayan tarafların boşanma konusunda henüz 27.01.2011 tarihli anlaşma metnini hazırlamadıkları dönemde, kendi lehine yeni deliller elde edip, boşanma davasında avantaj sağlamak isteyen ve bu amaçla dedektiflik faaliyeti adı altında izleme ve takip ekipleri kuran sanık ...’e başvuran katılanın eşinin talebini yerine getirmek üzere birlikte hareket eden sanıkların, katılanın, gün içerisinde yapıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek için onu sürekli denetim ve gözetim altına alıp, katılanın 2010 yılının son ve 2011 yılının ilk günü . isimli kadınla beraber olduğunu ve onunla arasındaki ilişkinin boyutunu gösteren özel görüntülerini de kaydetmeleri nedeniyle...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kişisel eşyanın iadesine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....