Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2017/69 ESAS - 2020/139 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (SUÇ İŞLEME VE HAYSİYETSİZ HAYAT SÜRME NEDENİYLE) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 02/09/1999 yılında evlendiklerini ve bu evliliklerinden bir kız bir erkek olmak üezere 2 çocuklarının bulunduğunu, çocuklarının eğitimi ve terbiyesi için gerekli tüm özveriyi gösterdiğini, müvekkil evlilik öncesi ve sonrası kazandığı tüm birikimini davalı adına kaydı yapılan yer ve araçlar için ödediğini, çocuklarının her türlü bakım ve gözetimini müvekkilinin yaptığını, davalının müvekkile ve müşterek çocuklara karşı saldırgan, sinirli ve düşüncesiz davranışlar sergilediğini, davalının müvekkili başka kadınlarla aldattığını, davalının müvekkili aldattığı...

GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma, karşı dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK madde 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163. madde) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça asıl davanın reddi, kadın ve müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili; davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, gelir elde ettiği, yoksulluğunun ortadan kalktığını beyanla 25.9.2009 tarihli boşanma kararı ile hükmedilen aylık 500,00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ...’da ikamet etmesi nedeniyle ... mahkemelerinin yetkili olduğunu, sahip olduğu iki ev nedeniyle kredi borcu bulunduğunu savunarak davanın reddini savunmuştur....

      mahkemesince yapılır" hükmü gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK'nın 361 ve devamı maddeleri uyarınca,boşanma ve fer'ileri yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak, kişisel eşyanın iadesi davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi-Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi nedeniyle 204,95 TL nisbi temyiz harcının alınmadığı görülmektedir....

        TMK.nun 176.maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması yada haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Mahkemece, davalının bir pastane de çalışması ve haysiyetsiz hayat sürmesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay HGK.nun, 07.10.1998 tarih ve 2-656-688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 07.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K., 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları)....

          Davacı, kesinleşen boşanma kararı ile hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, davalının yoksulluğunun ortadan kalkması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, haksız olan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yoksulluğun boşanma sonucu olmadığının yanısıra davalının evinin olması, geçimine yeterli miktarda ölüm aylığı alması ile yoksulluğun ortadan kalktığı kanaati ile davanın kabulüne, aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, davalı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

            durumunda MK 163 haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanmalarına ve MK 166 evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ileride iştirak nafakasına dönüştürülmek üzere ayrı ayrı 500,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı karşı davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma dosyasından tefrik edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedellerinin tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

              DAVA 1.Davacı-karşı davalı vekili dosyada özetle; davalı-karşı davacı kadının fotoğraflarını başka erkekler ile paylaştığını, annesinin hastalığını koz olarak kullananak sık sık Türkiye'ye geldiğini ve gelişlerinde kendisi ve reşit olmayan kızı için otelde bir oda tuttuğunu, sevgilisi için de başka bir oda tuttuğunu, kızına uyuturucu vererek ve uyumasını sağlayarak sevgilisiyle gayri meşru hatayına devam ettiğini, bu gayri meşru eylemlerin bir çok kez başka kişiler ile tekrarladığını iddia ederek; tarafların zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve haysiyetsiz hayat sürme özel boşanma nedenleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, yararına 40.000,00TL manevî tazminata karar verilmesini, ... olmayan ... ve ...'...

                UYAP Entegrasyonu