Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in 18 yaşını doldurmuş olması nedeniyle karşı tarafın bu yöndeki tespit talebi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığını, ortak çocuk ... için belirlenen nafakanın indirilmesi koşullarının hiçbir şekilde oluşmadığını, müvekkilinin boşanma tarihinden bu yana gelir durumunda ciddi bir artış meydana gelmediği gibi boşanma tarihinden bu yana müşterek çocukların giderlerinde ciddi oranda artış olduğunu, ortak çocuk ...'nin Bahçeşehir Kolejinde 7. sınıf öğrencisi olduğunu, aylık eğitim ücretinin %50 burs ile 2.500,00 TL olduğunu, bu eğitim ücretlerinin her yıl en az %12-%15 arasında artış gösterdiğini, çocuğun yıllık giderlerinin 46.272,00 TL olduğu, boşanma tarihinden bu yana müvekkilinin giderlerinin ve borçlarının ciddi oranda arttığını, müşterek çocuklarının giderlerini karşılamakta büyük zorluklar çektiğini, ortak çocuk ...'...

    Davacı aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının hükmedildiği tarih ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen zaman içinde müşterek çocuğun büyüdüğü, bunun doğal sonucu olarak ihtiyaçlarının da arttığı, nafaka yükümlüsü davacının ise ekonomik durumundaki değişikliklere kendisinin neden olduğu, kaldı ki anlaşmalı boşanma tarihinde dahi memuriyetten ayrıldığı ve bu koşullarda anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen iştirak nafakasını ödemeyi kabul ettiği anlaşılmaktadır....

    Davalı vekili, takip konusu edilen alacakların, davacı şirketin Fon’a devredilen dava dışı ...’ye olan kredi borçlarından kaynaklandığını; davacının kendi borçları için bir başkasından alacak talep edemeyeceğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin, kullandığı krediler ve ...’nin Fon’a devredilmesi nedeniyle kamu borçlusu durumunda bulunduğu ve satışı yapılan varlıklarına ilişkin olarak müflisin sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kendisi ile imzalanmayan maaş ödeme protokolünden dolayı doğrudan bankaya karşı alacak davası açamayacağı gerekçesiyle, davanın taraf ehliyeti yokluğu (aktif husumet) nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m.166/1- 2) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir. HMK'nın 355....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; davacı tarafından açılan iş bu dava boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal tescil davası olup yukarıda sayılan deliller toplanmıştır. Toplanan deliller ışığında tarafların İskilip Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1889 E. 2015/1581 K. Sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları,17/05/2015 düzenleme tarihli anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı protokol ibraz ettikleri, iş bu protokolün mahkemece onaylandığı ve 13/06/2016 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Protokolün incelenmesinde dava konusu edilen taşınmazla ile ilgili olarak protokolün 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAŞINMAZ ALIM-SATIMI KAYNAKLI Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 16/03/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi....

          ve geliştirmesinin anayasal bir hak olup, bu hakkın zorunlu haller dışında sınırlandırılamayacağını,davacının boşanma protokolünden sonra ekonomik çöküş yaşarken, davalının ise hem maaşı hem de yan gelirlerinin arttığını, davalının şuanda da işsiz olduğunu, açıklanan sebeplerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, mülkiyet ... bulunmaksızın tahsis protokolünden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğiyle açılmış, yargılama sırasında tazminat isteği olarak ıslah edilmiş, mahkemece tazminata ilişkin olarak verilen hüküm temyiz edilmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/209 Esas 2012/334 Karar sayılı ilâmı ile ....09.2009 tarihli protokolün davalı ile davacı şirketi bağladığının kabul edilmiş olması ve sözleşme altına yazılıp davalı tarafça imzasına itiraz edilen tarihsiz Ek Protokolün ....03.2009 tarihli tasfiye protokolünden sonra düzenlendiği ileri sürülüp kanıtlanmamış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, ....480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak ...'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine ....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu