WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nolu celse ara kararı ile "1- Davanın eşler arasında gerçekleşen anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak davası olup, taşınmazın 3. Kişi olan davalı T5 adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla itirazın kabulüne, taşınmaz üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına" karar verilmiştir. Davacı vekili 03/05/2023 havale tarihli talep dilekçesi ile davalıların maliki oldukları gayrimenkule ve taşıta teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği ve ilk derece mahkemesinin 03/05/2023 tarihli ara karar ile "1- Davacı vekilinini talebinin kısmen kabulü ile 34 XX 363 plaka sayılı aracın davalı T3 adına kayıtlı olması koşuluyla dava süresi boyunca ihtiyati haciz konulmasına, sair istemlerin REDDİNE" karar verilmiştir. Davacı kadın vekili; yerel mahkemenin 11/01/2023 tarihli 1. Nolu celse ara kararının kaldırılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebin reddi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

Davalı, temyiz dilekçesinde; boşanma kararı verilmesinden sonra 26.12.2006 tarihinde Mert isimli dördüncü çocuklarının doğduğunu ileri sürmüştür. Karardan on üç gün sonra doğan bu çocukla ilgili taraflarca yapılmış bir düzenleme mevcut değildir. Boşanma hükmü henüz kesinleşmemiş olduğuna göre, evlilik devam etmektedir. Evlilik devam ettiği sürece, ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. (TMK.m.336/1) Boşanmada ise, velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir. (TMK.m.336/3) Şu halde, boşanma kararı verilmesinden sonra ancak kesinleşmesinden önce doğan çocuğun velayetinin, dava, boşanmanın fer'leri yönünden devam ediyor veya bu husus kararın oluşmasından sonra temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş ve Yargıtay'ın önüne getirilmiş ise, o dava içinde düzenlenmesi zorunludur. Çekişmeli boşanmada, karardan sonra doğan çocuğun velayetinin sonradan düzenlenmesi mümkün olabilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın boşanma protokolünden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, boşanma davası sırasında imzalanan protokolden kaynaklanan davaya bakma görevinin, 4787 sayılı Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1 maddesi uyarınca 4721 sayılı TMK'nun 2. kitabından kaynaklanması nedeniyle Aile Mahkemelerine ait bulunduğu, ancak uyuşmazlığa konu protokol aile hakimince onaylanmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin olduğu, taraflar arasında 29.11.2018 ve 22.09.2017 tarihli boşanma protokollerinin düzenlendiği, 12.10.2017 tarihinde Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/777 esas sayılı dosya ile anlaşmalı boşanma davası açıldığı ancak anlaşmalı boşanma davasında uyuşmazlığa konu protokol onaylanmadığından protokolün geçerliliğinin kalmadığı, bu durumda boşanma protokolü nedeniyle düzenlenen tazminat maddelerinin de hükümsüz kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının Adana 7....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptali ve tescili ile ipotek bedelinin tahsili davası neticesinde mahkemece davanın kabulü ile davalı adına olan tapunun iptaline karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile erkek aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü, 6 ncı ve 194 üncü maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 3....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, üçüncü kişinin anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla inceleme, 6100 sayılı HMK'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı dikkate alınarak yapılmıştır....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına ilişkin boşanma dava dosyasında yer alan 10.07.2015 tarihli protokole ve davalının söz konusu boşanma dava dosyasının 10.07.2015 tarihli duruşmasında verdiği mahkeme içi ikrar niteliğindeki beyanına ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 716 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca mülkiyetin kazanılmasına esas olacak bir hukuki sebebe dayanılarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimsenin, malikin kaçınması...

        Taraflar arasında evlilik tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK.170), bir yıl içinde başka mal rejimi seçmediklerinden 20.05.2005 tarihine kadar ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.( 4722 sayılı K.md. 10/1, 4721 sayılı TMK. md. 202/1 ) TMK.nun 178. maddesinde “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda boşanma kararı 02.06.2005 tarihinde kesinleşmiş, görülmekte olan dava ise bir yıllık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 27.03.2007 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davanın zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esasa ilişkin kabul kararının verilmesi doğru görülmemiştir....

          İlk derece mahkemesince davacı vekilinin talebi üzerine 23.09.2020 tarihli tavzih kararı ile " ' Mahkememizin 18/06/2020 Tarih 2019/669Esas- 2020/200 sayılı kararımızın Talep kısmının " Davacı vekili, Anlaşmalı Boşanma Kararı protokolünde yer alan anlaşmaya göre davalının adına kayıtlı, İstanbul İli, Avcılar İlçesi, Firuzköy Mah. 663 Ada, 2 Parsel D/2 blok Kat:24 D:134 numaralı taşınmazdaki dairenin 1/2 hissesinin davalıdan alınarak davacı T3 adına tesciline karar verilmesi talebi ile dava açmıştır. ' şeklinde tavzihine " karar verilmiştir. Dava, anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklı tapu iptal ve tescil davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararından sonra Aile Mahkemesince 16.01.2020 tarihine ön inceleme duruşma günü verilmiş, davalı vekili delillendirerek mazeret dilekçesi vermiş, mazereti kabul edilerek duruşma 18.02.2020 tarihine ertelenmiştir....

          İlk derece mahkemesi tarafından davanın boşanma protokolünden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilerek aile mahkemesinin görevli olduğuna karar verilerek hüküm kurulmuştur....

          İnceleme konusu karar, harç ödeme protokolünden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu