GEREKÇE: Dava anlaşmalı boşanma davasında düzenlenen protokolden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Davacının isteği taraflar arasında düzenlenen ve mahkemece onaylanan boşanma protokolünün gereğinin yerine getirilmesi, taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 sinin adına kayıt ve tescilinin sağlanmasıdır. Davalı taraf, boşanma ilamı gereği davacının doğrudan tapu müdürlüğüne başvurarak, tek taraflı bir işlem ile boşanma hükmü gereği taşınmazın yarı payının adına tapuya tescilini sağlaması mümkün olmasına rağmen eldeki davayı açan davacının iyi niyetli olmadığını, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirtmiş, bu duruma rağmen davalı tarafından devir işlemi ile ilgili yapılan girişimin davacı tarafından sonuçsuz bırakıldığını ileri sürmüştür....
, ancak işbu devir sözleşmesinin ve boşanma protokolünün imzalandığı sırada herhangi bir vergi borcu/cezası öngörülmediğini, kesilen vergi cezalarının devir sözleşmesi ve boşanma protokolünün imzalandığı tarihlerde bilinmemesi, müvekkilin bilmesinin de kendisinden beklenemeyeceği ve vergi cezalarının öngörülemez olması sebebiyle davanın kabulü gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu uyarınca, şirketin devrinde aktif ve pasifleriyle devredileceğini, hisse devir sözleşmesinde belirlenen şirket aktif ve pasiflerinin sözleşmenin yapıldığı sıradaki ticari defterlerde öngörülenler ile sınırlı olduğunu, somut olayda ise borca konu re'sen vergi tarhiyatı ve vergi cezasının, hisse devir sözleşmesinin ve boşanma protokolünün imzalandığı sırada şirket defterlerinde yer almayan, öngörülemeyen ve öngörülemeyecek bir borç olup şirket aktif ve pasifleri içinde değerlendirilemeyeceğini, kaldı ki boşanma protokolünde şirketin çok iyi durumda olduğuna ilişkin ibare yer aldığını, müvekkilinin, şirketin mevcut durumunu...
İcra Müdürlüğünün 2007/ 692.E sayılı dosyasındaki takibe konu 30.296,69 TL asıl alacak ile 1.788,47 TL işlemiş faiz için yapılan takibe yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, fazla istem ile icra inkar tazminatı talebinin reddine, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. Mahkemenin ve tarafların da kabulünde olduğu üzere, eldeki dava, davacı ile davalı ... arasında boşanma davası kapsamında tanzim edilen protokol hükümlerinin yerine getirilmediği iddiasına dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe yönelik itirazın iptali davası niteliğinde bulunup, dava konusu uyuşmazlık bu hali boşanma davasına esas protokol hükümlerinin uygulanmasından kaynaklandığından TMK'nun hükümleri uyarınca çözümlenmelidir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Aile Mahkemesi görevlidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin... Yılı Protokolünün 4.3.6, 5.3.2, 5.3.5 5.3.14, 6.17 maddeleri dayanak gösterilerek tesis edilen uyarı, sözleşmenin 3 ay süreyle feshi, cezai şart ve reçete bedellerinin tahsiline yönelik kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Protokolünün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle anlaşmalı boşanmadaki çocukla kişisel ilişki ve çocuğun eğitim ve öğretim giderlerine müdahale koşullarının oluşmuş olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.12.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Uyarlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.05.2015(Salı)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2020/48 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03/11/2020 tarih ve 2020/48 Esas sayılı kararına yönelik olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla Dairemize gönderilen dosyanın yapılan incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu Yıldıray Erhan aleyhine Mersin 5.İcra Müdürlüğünün 2019/13768 Esas ve 2019/13765 Esas sayılı takip dosyası ile takibe başladıklarını, takiplerin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazlara ve araçlara ilişkin yapılan tasarrufların iptali ile taşınmaz ve araç kaydına ihtiyati tedbir konulmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Zira 2009 protokolünün 6.3.2. maddesi 2012 ve daha sonraki yıllarda yürürlüğe giren protokollerde yer almadığı için bu maddeye yönelik uygulanan cezai işlemin iptali gerekir. Ancak söz konusu cezai işleme dair Kurum 2012 protokolünü değerlendirmiş ve dava açılmadan önce 07.02.2013 tarihinde sözleşmenin 3 ay süreyle feshi işlemini iptal etmiştir. Bu durumda davacının 6.3.2. maddeden uygulanan cezai işlemin iptali talebinin hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir. 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan cezai işleme dair madde nedeniyle sonraki tarihlerde yürürlüğe giren protokollerde daha az ceza öngörüldüğü gibi, hastanın ilacı aldığını beyan etmesi halinde ceza verilemeyeceği hükmü de eklenmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının da aralarında bulunduğu arsa sahipleriile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, ancak taşınmazın Milli Emlak Müdürlüğüne ait iken 4706 sayılı yasa gereği hak sahiplerine satılmak üzere.....devredildiğini, hak sahiplerine devrin yapılabilmesi için müvekkili şirketin gerekli işlemleri yaptığını ve taşınmazın değerinin %10'u olan 422.240,00 TL'yi hak sahipleri adına ödediğini, taşınmazı devralan hak sahiplerinin davacı şirketi azlettiği ve taşınmazı 3. kişiye sattıklarını, sözleşmenin feshedildiğini yapılan masraf ve bedelin hak sahiplerince ödeneceği bildirilmesine rağmen davalı tarafın payına düşen bedel olan 19.040,00 TL’yi ödemediğini ve yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak davacı, yargılama sırasında 2012 protokolünün uygulanmasınıda talep etmiş olup mahkemece bu doğrultuda da değerlendirme yapılması gerekmektedir. 2012 yılı eczane protokolüne ek protokolün 7.maddesi ile 1.2.2012 tarihinde imzalanan protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve ceza-i şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle ceza uygulanmış olan işlemler konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz.' hükmü getirilmiştir. Bunun yanında 2012 protokolü ile birlikte 2016 da yürürlüğe giren protokolünde ilgili maddesi ve olaya uygulanıp uygulanamayacağı üzerindede durulmalıdır. Mahkemece, tüm bu hususlar üzerinde durulmamıştır....