Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin ortak hanenin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ortak haneden ayrılıp bir hafta 10 gün eve gelmediği, güven sarsıcı mesajlaşmaları olduğu, bu kusurlu eylemleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesi gerektiği, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan davacı için yoksulluk nafakası ve boşanma ile bu evlilikten beklenen ve mevcut menfeatleri zarar göreceğinden maddî tazminat koşulları oluştuğu, davalı erkeğin eylemlerinin davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, kadın yararına manevî tazminat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesine, ortak çocuklar ile babaları arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL ... yararına aylık 250,00...

    Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece, bu durum gözetilmeden boşanma, velayet, kişisel ilişki, tedbir nafakası, harç ve vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK madde 370/2)....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *13.12.2007 gün ve *3294-17442 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *davacı kadının ret edilen önceki boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olmasına ve Türk Medeni Kanununun md. 166/son koşullarının da oluşmamış bulunmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00) YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2008...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Of Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 2013/535 Esas, 2016/432 Karar sayılı dosyasında açılan ve ret ile sonuçlanarak 08.09.2017 tarihinde kesinleşen boşanma davasının üzerinden 3 yıllık zamanın geçtiğini, dinlenen tanık beyanları ile tarafların nüfus kayıtları incelendiğinde ayrı yaşandığı iddia edilen bu dönemde davacının başka bir kadından evlilik dışı iki çocuğunun doğmuş olması hususu değerlendirildiğinde tarafların beraber yaşamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ortak hayatın tekrar kurulamadığı, davacının evi ile ilgilenmediği sorumluluklarını yerine getirmediği, başka bir kadınla beraber yaşadığı, davacının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların fiili ayrılık sonrası ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davalı anneye verilmesine, davacı baba ile şahsi ilişki tesisine...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2023 NUMARASI : 2021/520ESAS, 2023/67 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30/09/2009 evlendiğini, müşterek 1 tane çocuklarının bulunduğunu, Sorgun 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin 2015/66 E. 2015/478 K....

          Asliye Ceza Mahkemesinin 23.02.2021 tarih 2018/495 E., 2021/159 K. sayılı kararı ile erkeğin beraetine karar verildiği, kararın kesinleştiği, kaldı ki bu durumun sürekli ayrı yaşama hakkı vermeyeceği, boşanma davalarındaki genel kuralın aksine, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davalarında ispat yükünün davalı da olduğu ve davalının terkte haklılığını değil, ortak konuta dönmemekte haklı olduğunu ispatlaması gerektiğinden asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 164 üncü maddesi hükmü uyarınca boşanmalarına, kadının fiziksel şiddet vakasını ispatlayamadığı anlaşıldığından birleşen davanın reddine, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakası, yasal şartları oluşmadığından erkeğin tazminat taleplerinin...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, güven sarsıcı davranışta bulunduğu, hakaret ettiği, kadını ortak konutu terke zorladığı, aile düzenini bozacak şekilde alkol tükettiği, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 700,00 TL iştirak nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, paranın alım günü...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, terk hukuki sebebine dayanmakta olup (TMK m. 164), davacı erkek usulüne uygun ihtara rağmen, davalı kadının sebepsiz olarak ortak konuta dönmediğini ileri sürerek boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunun 164. maddesi gereğince, terk edilen eş boşanma davası açabilir. Terk eden eşin, bu sebebe dayanarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır. Diğerini, ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davacı erkeğin, davalı kadının eşyalarını ortak konuttan dışarıya attığı, bunu birden fazla kez yaptığı, ayrıca davalı kadını ortak konuta almadığı anlaşılmaktadır....

                Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.", TMK.nun 166/1. Maddesinde ise; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Dosya kapsamında, tarafların aralarında yaşanan ve Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/672 Esas, 2020/245 Karar sayılı davasına konu kavga sonrası ayrıldıkları, bu olayda kadının darba uğradığı, bu nedenle evinden ayrılmak durumunda kaldığı belirlenmiştir. Terk hukuki sebebiyle boşanma davası açılması için, eşlerden birinin samimi olarak ortak yaşamı yeniden kurmak isteğiyle diğerini ortak konuta çağırması, çağrılan eşin ise haklı bir sebep olmamasına karşın ortak konuta dönmemesi gerekmektedir....

                Dairemizce yapılan bozma sebebine göre, kadının boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü kesinleşmemiş, üstelik bölge adliye mahkemesince kaldırılmıştır. Öyleyse, kadının boşanma davası ve fer'ileri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 14.10.2020 (Çar.)...

                  UYAP Entegrasyonu