Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

münhasıran bu sebeplerden dolayı kaldırılmasına ve davanın yeniden görülerek bu eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahal mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada temyiz edilmeyerek kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz. Buna rağmen mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kadının kabul edilen ve kesinleşen boşanma davası ve velayet hakkında yeniden hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, kadının çalışmasına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....

    C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin; evlilik birliği içerisinde eşine ve ortak çocuklara şiddet uyguladığı, düzenli bir işte çalışmadığı, balık ve ava giderek evini ihmal ettiği, eşine "sen nasıl kadınsın" diyerek onu aşağıladığı ve eşine karşı kıskanç tavırlar sergilediği; kadının ise evin temizlik ve yemek işleri ile yeterince ilgilenmediği ve çocukların temizlik ve bakımıyla da yeterince ilgilenmediği, hatta banyolarını dahi yaptırmadığı; bu haliyle gerçekleşen olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu belirtilerek davacı-karşı davalının boşanma talebi konusuz kaldığından boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin boşanma talebi kesinleştiğinden boşanma yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 170/3. maddesi uyarınca ayrılığa karar verilebilmesi için dosyada ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması gerekir. Dosya kapsamından tarafların 2012 yılı Haziran ayından beri fiilen ayrı yaşadıkları, davacı erkeğin davalı kadını istemediği, birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı kadının ise eşinin ailesini istemediği ve birlik görevlerini yerine getirmediği, tarafların mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşit kusurlu olduğu anlaşılmakta olup, ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğuna dair dosyada delil de bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dairemizin 21.06.2016 tarihli bozma ilamı kapsamı dışında kalan ortak çocuk ... lehine hükmolunan tedbir nafakası yönünden karar kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın ortak çocuk ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kocanın davası Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalıdır. Davacı-davalı kocanın daha önce ... 6. Aile Mahkemesinin 2006/1284 esas, 2007/1301 karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davası reddedilerek 2.7.2009 tarihinde kesinleşmiş, taraflar bu kesinleşme tarihinden sonra bir araya gelip ortak hayatı yeniden tesis etmemişlerdir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinin koşulları oluşmuş olup davacı-davalı kocanın davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca ayrılık kararı verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; her ne kadar boşanmayı gerektirecek olaylar mevcut ise de taraflar arasındaki bu geçimsizliğin evlilik birliğini çekilmez hale getirmediği, müşterek çocuk da gözetilerek ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğu gerekçesiyle TMK 170 maddesi uyarınca ayrılık kararı verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin bağımsız konut sağlamadığı,eşinin doğumuyla ve çocukla ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkek tam kusurludur....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden erkeğin ölümü nedeniyle evliliğin ölüm ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme Karşılıklı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sırasında henüz boşanma hükmü kesinleşmeden temyiz aşamasında iken davalı-davacı erkeğin 02.08.2023 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, böylelikle tarafların boşanma davaları konusuz kalmıştır....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sürekli olarak başkalarına kefil olduğu, aile ekonomisini zarara soktuğu, ortak çocuklara ve kadına sürekli olarak fiziksel ve sözlü şiddet uyguladığı, birlik görevini ihmâl ettiği, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 Sayılı Türk Medeni Kanun'un(4721 Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, alınan sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, fiilen anne yanında yaşadığı ve üstün yararı gözetilerek velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun ihtiyaçları ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuk yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, kadının...

                  Temyiz Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun dosya kapsamında ispatlanamadığını, kadının tam kusurlu olduğunu, kadının boşanma davasının reddinin gerektiğini, ortak çocuk yararına hükmedilen nafakanın artırılmasının hukuka aykırı olduğunu, nafaka başlangıç tarihinin dava tarihi olarak esas alınmasının isabetsiz olduğunu, velâyetin anneye verilmesinin ortak çocuğun menfaatine olmadığını, hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen birleşen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuk yararına hükmedilen nafaka, velâyet, kişisel ilişki ve maddî-manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

                    UYAP Entegrasyonu