Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden tarafların ... İli .... İlçesi'nde birlikte otururken davalı-karşı davacı kadının ortak haneden ayrılarak İzmir İli'ne gittiği, davacı-karşı davalı erkeğin de ortak heneden ayrılarak İstanbul İli'nde ev kiraladığı ve davalı-karşı davacı kadını bu eve davet ettiği anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı, tarafların birlikte (TMK m.186) veya Türk Medeni Kanununun 188. maddesindeki şartların oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen (TMK m.195) bağımsız bir eve davet edilmemiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın ihtara uymamakta haklıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından her iki boşanma davası ile fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-davacı erkeğin mahkemece kabul edilen kusurlarına karşılık, davacı-davalı kadının ise birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine ve ortak çocuğa hakarette bulunduğu, evi terketmeleri esnasında arkalarından beddua ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcuttur. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek boşanma davası açmakta haklıdır. Davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, davasının reddine karar verlimesi doğru olmamıştır....

      Hukuk Dairesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı- karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... ......

        DAVA 1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin, aile içerisinde üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, aile birlikteliğine sevgi ve saygı göstermediğini, kadına onur kırıcı, küçük düşürücü tutum ve davranışlarda bulunduğunu, sorumsuz davrandığını, aynı çatı altında yaşamanın mümkün olmadığını ve bu durumun zarar vermeye başlamakla sık sık tartıştıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. 2.Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; erkeğin, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmediğini, kadına ve ortak çocuklara şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, hakaret ettiğini belirterek kadın ve ortak çocuklar lehine nafakaya karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Aile Mahkemesinin 2017/504 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından TMK 166/3 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, taraflarca mahkemeye sunulan 20/06/2017 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanma sebebiyle her iki tarafın birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmadığı, tarafların çeyiz ve özel ev eşyaları konusunda anlaştığı, birbirlerinden eşyalar ve ziynet eşyaları konusunda başka bir talepleri olmadığı belirtilmiştir. 20/06/2017 tarihinde tarafların her ikisinin katılımı ile gerçekleşen duruşmada, taraflar karşılıklı olarak boşanma ve boşanmanın mali sonuçları kapsamında sunulun protokol dairesinde anlaştıklarını beyan etmişlerdir....

            Aile Mahkemesi olduğunu, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı- davalı kadın vekili tarafından asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmâl ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, ancak erkeğin evlilik birliğini devam ettirmek istediğini, boşanma ve fer'îlerinin reddini, mümkün olmaması durumunda ise en azından ayrılık kararı verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadın vekili tarafından boşanma davası açıldığını, erkeğin boşanmak istemediğini ancak evlilik birliğinin devamını sağlamak amacıyla yaptığı tüm çabalarının sonuçsuz kaldığını, kadının, sık sık ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmâl ettiğini, iddia ederek birleşen davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadının ailesi ile görüşmesini istemediği, kadına karşı agresif tavırlar sergilediği, kadının ise erkeğe hakaret içeren sözler söylediği, erkeği aile, iş ve sosyal ortamında küçük düşürdüğü, taraflar arasında yaşanan tartışma nedeniyle kadının ortak konutu birden fazla kez terk ettiği ve tarafların aralarındaki tartışmaları büyüterek ailelerini iç işlerine karıştırdıkları, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, anne sevgi ve şefkatine muhtaç olduğu, üstün yararı dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olup, anılan madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir. İlk davanın ret nedeni önemli olmadığı gibi ortak hayatın yeniden kurulamamasının nedeninin de bir önemi yoktur. Önceki ret edilen davada davalı kadın vasisine tebligatlar yapılmış olup, karar kesinleşmiştir. Diğer koşullarında oluşması halinde davanın kabulü gerekir....

                  Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması, ancak "Ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması" gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 171. maddesi uyarınca ayrılık karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.11.2017...

                    Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açıldığını, bu davanın kadının feragati sebebiyle ret ile sonuçlandığını, kararın 16.02.2015 tarihinde kesinleştiğini, ortak hayatın yeniden kurulamadığını, bir diğer boşanma gerekçesi olarak da tarafların 2011 yılında evlenmiş olmalarına rağmen aynı evi paylaştıkları toplam sürenin 5-6 ay arasında olduğunu, geri kalan zamanlarda erkeğin hep cezaevinde olduğunu, kesinleşen cezalarından dolayı 13 yıl daha cezaevinde kalacağını, erkeğin sahtecilik, dolandırıcılık gibi bir çok yüz kızartıcı suçlar işlediğini, erkeğin cezaevine girdikten sonra kadına karşı tehdit içeren mektuplar gönderdiğini ileri sürerek tarafların öncelikle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, olmadığı takdirde 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ... için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

                      UYAP Entegrasyonu