Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA HAKKIORTAK KONUNUN SEÇİLMESİTERK NEDENİNE DAYALI BOŞANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 164 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yersizdir. 2. Davacının temyizine gelince; Türk Medeni Kanununun 164. maddesine göre, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı terk edilen eşe aittir. "... terk edilen eş boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır..." (TMK: md. 164/1) Olayda, tarafların kendilerinin seçtikleri bağımsız bir konut bulunmamaktadır....

    DAVA HAKKIORTAK KONUNUN SEÇİLMESİTERK NEDENİNE DAYALI BOŞANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 164 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yersizdir. 2. Davacının temyizine gelince; Türk Medeni Kanununun 164. maddesine göre, terk sebebiyle boşanma davası açma hakkı terk edilen eşe aittir. "... terk edilen eş boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır..." (TMK: md. 164/1) Olayda, tarafların kendilerinin seçtikleri bağımsız bir konut bulunmamaktadır....

      DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İran'da evlendiklerini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, uyuşturucu madde kullandığını, ortak çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Dava dilekçesi davalı erkeğe 04.01.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek davaya cevap dilekçesi sunmamıştır. III....

        Davacı tarafından bu kadar uzun süre sonra bu vakıa ileri sürülerek Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma talebinde bulunulması hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralıyla da bağdaşmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesindeki koşullar gerçekleşmedikçe fiili ayrılık da tek başına boşanma sebebi olarak kabul edilemez. Davacı erkeğin terk (TMK. md. 164) hukuksal sebebine dayalı bir davası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile boşanma kararı verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki vakıaları tekrar ile davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacının kusurlu davranışları sebebiyle evden ayrılmak zorunda kaldığını, miktarında fazla olduğunu"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava,TMK 197.md.gereğince nafaka isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 197/1- 2- 3 ncü madde/fıkralarına göre "...Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Müştekinin evinin eklentisi niteliğinde bulunan ahırdan 1 adet ineğin 09/08/2010 günü 01.00-06.00 saatleri arasında çalındığı, aynı gün kolluk görevlileri tarafından Forum AVM'nin karşısındaki ormanlık alanda hayvan iç organları, ayak ve deri parçaları bulunup müştekiye haber verilmesi üzerine, müştekinin bu parçaların kendi hayvanına ait olduğunu belirttiği, aynı gün müştekinin sanığın Ulus Haline kaçak olarak kesilmiş et sokmak isterken yakalandığını öğrenmesi üzerine, bahse konu etlerin çalınan ineğinin etleri olduğunu belirttiği anlaşılmakla, sanığın tüm aşamalarda üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi, müştekinin teşhis ettiği hayvanına ait ele geçen parçalarla sanık arasında herhangi bir bağlantı kurulamaması, hayatın olağan akışına göre, sanığın kaçak olarak satmak isterken yakalandığı etlerin müştekiye ait...

            CEVAP 1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlik görevini ihmal ettiğini, yatağını ayırdığını, ortak konutu terk ettiğini, hakaret ettiğini, kadının, kendi adına olan taşınmazını erkekten gizli satmaya çalıştığını iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 40.000,00 TL maddî tazminat, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1987 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, taraflar arasında karşılıklı olarak açılan boşanma davasının halen derdest olduğunu ve işbu davanın yargılaması sırasında kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin öğrenildiğini, kadının bu sebeple ortak konutu terk ettiğini ve birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının, ortak...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2019 tarihli ve 2018/380 Esas, 2019/773 Karar sayılı kararıyla; tarafların daha önce aralarında görülen ve retle sonuçlanan boşanma davasından sonra evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı, üç yıldan fazla sürenin geçtiği, davacı-karşı davalının boşanma davasının yasal koşullarının oluştuğu, tarafların birlikte yaşadıkları dönemde davacı-karşı davalı erkek eşin eşi ve ortak çocukla ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, eve geç ve alkollü geldiği, taraflar arasında daha önce görülen tedbir nafakasına göre de, eşini aldattığını ve aldatacağını söyleyerek güven sarsıcı olaylarının olduğu, böylece davalı-karşı davacının boşanma davasında evlilik birliğinin sarsıldığının ispatlandığı, mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde velâyetinin...

                Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fili ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir....

                Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek boşanma davasının tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatın devamı taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, boşanma davasının ve kadının kendisi ve ortak çocuk yararına talep ettiği nafakalar ile tazminat taleplerinin kabul edilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, uygun ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ve kadının ziynet alacağı davasını ispatlayıp ispatlamadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

                  UYAP Entegrasyonu