WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin yukarıdaki ilamında da açıklandığı üzere, velayetin düzenlenmesinde asıl olan küçüğün yararıdır. Davanın kamu düzeniyle olan ilgisi nedeniyle hakim gerektiğinde tarafların gösterdikleri delillerle bağlı kalmaksızın re'sen (kendiliğinden) delil toplayabilir ve araştırma yapabilir (HMK.m.385/2). Bu konuda ana ve babanın anlaşmaları veya davalının "davayı kabul" açıklaması hakimi bağlamaz. Mahkemece, davanın kabulüne, karar verilerek velayetin babadan alınarak anneye verilmesine karar verilmesinden sonra davacı (anne) vekili "davadan feragat ettiklerini" bildirmiştir. Annenin velayete ilişkin davadan feragati ve yine babanın feragat kararını istinaf etmesi "velayeti almaktan kaçınma" niteliğindedir....

Davalının kişisel ilişkiye değinen istinaf talebinin incelenmesinde ise; Kişisel ilişki düzenlemesine yönelik hükmün çocukların yüksek yararını yakından ilgilendirmesi ve kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, taraflarca açıkça istinaf edilip edilmediğine ve istinaf edenin sıfatına bakılmaksızın re'sen istinaf incelemesine tâbi tutulması gerekmektedir. İlk derece mahkemesince 22/06/2021 tarihli kararda çocuklardan Yağmur’un velayeti anneye verilmiş ve baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Diğer ortak çocuk Orhan’ın velayeti babada kaldığına göre, bu çocuk ile anne arasında boşanma davasında kurulan kişisel ilişki devam etmektedir. Eldeki bu dava ile boşanma davasındaki kişisel ilişkiler incelendiğinde, mevcut durumun kardeşlerin birbirlerini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde olmadığı anlaşılmaktadır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişkide çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davalı baba ile velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 20.01.2012 doğumlu .... arasında belirlenen kişisel ilişki düzenlemesi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır....

    Davalı baba ile velayeti davacı anneye bırakılan ortak çocuk 02.12.2013 doğumlu Hayrunnisa Nur arasında kişisel ilişki tesis edilirken günümüz ulaşım koşulları da dikkate alındığında, aynı şehir-farklı şehir ayrımı yapılması doğru olmadığı gibi, tarafların ayrı şehirlerde yaşamaları halinde çocukla baba arasında her ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki kurulmaması sebebiyle belirlenen kişisel ilişki düzenlemesi babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından müşterek çocuk için takdir edilen nafakalar ve davacı eş için verilen tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin etmeye yeterli değildir. Ülkemizde gelişen ulaşım şartları dikkate alındığında tarafların ayrı yerlerde yaşamaları kişisel ilişkiyi engelleyici nitelikte bulunmamaktadır....

        Aile Mahkemesinin 2016/720 Esas ve 2016/780 Karar sayılı ilamı ile babaya verilen velayet hakkının değiştirilerek velayetinin davacı anneye verilmesine, 2- Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında arasında her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu Cumartesi günü saat 10:00- Pazar günü saat 18.00, dini bayramların ikinci günü saat 10:00- üçüncü günü saat 18.00, küçüğün eğitimi süresince yarıyıl tatillerinin ikinci haftası Cumartesi 10:00- ertesi hafta Cumartesi 18.00 saatleri arasında ve Temmuz ayının 1.günü saat 10.00 ile 31.günü saat 18.00 saatleri arasında küçüğü bulunduğu yerden teslim alarak süre sonrasında aynı yere teslim etmesi ve yanında bulundurduğu sürece ihtiyaçlarının kendisince karşılanması koşuluyla görüşebilmesi için KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun eğitim ve sağlığı konusunda bulunduğu okul yada sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 28.06.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine dayalı olarak anlaşmalı boşanmışlar, anlaşma uyarınca 10.10.2008 doğumlu müşterek çocuk Ezel Irmak'ın velayeti babaya verilmiş, anne 09.10.2013 tarihinde velayetin değiştirilmesi talebiyle bu davayı açmıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden boşanma kararının kesinleştiği tarihten bu davanın açılmasına kadar geçen sürede küçüğün velayetinin babadan alınmasını gerektiren bir durumun varlığı kanıtlanmamıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2018/558 ESAS, 2019/866 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUKLA KURULAN KİŞİSEL İLİŞKİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, 20/03/2014 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarını giderebildiğini, davacının işi nedeniyle İstanbul’dan Sakarya'ya taşındığını, boşanma ile kurulan kişisel ilişki süresinin yetersiz hale geldiğini, annenin ev hanımı olması nedeniyle tüm hafta çocuğu ile birlikte kalma imkanına sahip olduğunu, İstanbul trafiği dikkate alındığında boşanma kararı ile kurulan...

          DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/391 esas ve 2019/492 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını boşanırken çocukları Cansu Torun ve Metehan Torun'un velayetinin babaya verildiğini, ancak velayeti babaya bırakılan Cansu ve Metehan'ın iyi bakılmadığından babanın çocuklarla hiç ilgilenmediğini ve çocuklarını bırakıp gurbete çalışmaya gittiğini velayeti kendisinin almak istediğini, bu nedenle velayetin değiştirilmesi talebi ile müşterek çocuklardan Cansu ve Metehan Torun'un velayetinin tarafına verilmesini talep etmiştir....

          Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/273 E. 2010/303 K. sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, bu davada davalı baba tarafından yapılan toptan ödeme nedeniyle anne; müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini beyan ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Kural olarak iştirak nafakası, velayete ilişkin kararın kesinleşmesi ile hüküm ifade eder. Bu kural nedeniyle; boşanma sırasında henüz tahakkuk etmemiş olan iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması; müşterek çocuğun hakkı olan nafakanın sonradan dava ile istenilmesine engel değildir. Öte yandan, TMK. nun 330/2 maddesinde de “Nafaka her ay peşin olarak ödenir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde hükmü ile iştirak nafakasının irat biçiminde ödeneceği düzenlenmiştir. Gerçekten de fiziksel ve zihinsel gelişimi devam etmekte olan küçüğün ihtiyaçları buna paralel olarak sürekli olarak artmakta ve her an değişkenlik arz edebilmektedir....

            UYAP Entegrasyonu