Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı,değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nin 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekil tarafından yürütülen katılma alacağı davası henüz boşanma davası sonuçlanmadan, boşanma davası ile birlikte açılmış ve boşanma dosyasından tefrik edilmiştir....
O halde, boşanma kararı ile hüküm altına alınan manevi tazminatın edinilmiş mal olarak kabulü ile davalı yararına ve onun edinilmiş malının borcuymuş (pasifiymiş) gibi hesaptan düşürülmesine zaten olanak bulunmamaktadır. Şu gerçek olguyu da saptamakta yarar vardır. Her şeyden önce eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. TMK'nun 219/1. fıkrasında; yer alan “… bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri…” ibaresi ile aynı Kanun'un 231/1. fıkrasındaki, “…bu mallara ilişkin borçlar…” tanımı birlikte gözetildiğinde mal rejiminin sona erdiği tarihte eşlerin mal varlıkları arasında maddi ve manevi tazminat diye bir mal mevcut bulunmamaktadır. Çünkü maddi ve manevi tazminat ancak boşanma kararının kesinleştiği tarihte belirginleşmektedir....
Bu bakımdan satılan taşınmazın kaim (ikame) ya da edinilmiş malın yerine geçen değer varken TMK’nun 219. maddesi aykırı bir biçimde tasfiyeye tabi tutulacak mal mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddi bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Edinilmiş mal boşanma dava tarihinden önce elden çıkarılmış ise bu taktirde .......’nun 235/2. fıkrası gözetilerek aynı Kanun'un 232. maddesi uyarınca, devredildiği tarihteki sürüm değeri tasfiyede değerlendirilir. O halde, yukarıda açıklanan tapu kaydı da getirildikten sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanacak taraf delilleri birlikte değerlendirilerek davacının mal rejiminden kaynaklanan alacağı konusunda nitelendirme de yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamıyla örtüşmeyen bir gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ..... ile ...... aralarındaki mal rejimiden kaynaklanan alacak davasında karar verilmesine yer olmadığına dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 26.09.2013 gün ve 173/222 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı... vekili; boşanma davasına karşı dava olarak açılan ve daha sonra tefrik edilen davada; evlilik birliği içerisinde edinilen 219 ada 2 parsel, 234 ada 77 parsel, 234 ada 76 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 25.000 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...vekili, davanın reddini savunmuştur....
Taraflar, 09.06.1966 tarihinde evlenmişler, 04.06.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 07.07.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170.m.) bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK'nun 225/2.m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m). Dava dilekçesinin içeriği ve dava konusu 291 ada 96 parsel 9 nolu bağımsız bölümün 14.08.1995 tarihinde edinilmiş olmasına göre dava, 743 sayılı TKM'nin 170. Maddesi uyarınca mal ayrılığının geçerli bulunduğu dönemde edinilmiş taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir....
CEVAP 1.Davalı-davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, asıl davaya konu taşınmazın 2000 yılında satın alındığını ve kadının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı bulunmadığını, taşınmaza herhangi bir katkısının olmadığını, kadının çalışmadığını ve herhangi bir gelirinin de olmadığını iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, birleşen dava konusu taşınmazların evlilik birliği içerisinde satın alındığını, kadın adına tescil edildiğini ve erkeğin mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkının olduğunu iddia ederek birleşen davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL mal rejiminden kaynaklanan alacağın yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Mahkemece, davanın mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu, bu tür davalarda tapu iptali ve tescil talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 01.01.1995 tarihinde evlenmiş, 15.06.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulle sonuçlanması üzerine boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz, 181 ada 1 parsel üzerindeki 8 nolu bağımsız bölüm 21.09.2005 tarihinde satış yoluyla davalı koca ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece, ayın talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, eşler arasında (mal rejiminden kaynaklanan) eşya iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen reddine kısmen kabulüne dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, ... parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm, ... ada .. parselde bulunun 1 nolu bağımsız bölüm, ... plakalı araç ve banka mevduat hesabı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, nafakalar, mal rejiminden doğan haklar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının mal rejiminden kaynaklanan usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir davası bulunmadığı halde kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....