Taraflarca sunulan boşanma protokolünde ve duruşmadaki sözlü beyanlarında aralarında mal rejiminden kaynaklı alacakları olmadığı yönünde herhangi bir beyanları bulunmamaktadır. Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir (HMK m. 26/1). Bu itibarla boşanma protokolünde ve duruşmadaki beyanlarında bulunmamasına rağmen tarafların mal rejiminden kaynaklı alacaklarının olmadığının tespiti yönünde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/1. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2021 (Çrş.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : T4 tarafından Afyonkarahisar 2.Aile Mahkemesinin 2019/105 Esas sayılı dosyasında açılan boşanma davasında T1 karşı dava açtığı, karşı davasında boşanma, ziynet bedeli ve mal rejiminin tasfiyesini talep ettiği, karşı davacının mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet talebinin boşanma davasından ayrılarak ayrı ayrı esaslara kaydına karar verildiği, ziynet alacağı davasının aynı mahkemenin 2019/318 Esasına, mal rejimi tasfiyesi davasının ise aynı mahkemenin 2019/317 Esasına kaydedildiği, 2019/318 Esas üzerinden yapılan yargılamada ziynet alacağı davasının reddine, çeyiz eşyası ve kişisel eşyalar yönünden ise herhangi bir değer bildirilerek harç yatırma ve ıslah işlemi yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Dairemizin 2021/1490 Esas sayılı dosyası ile incelendiği ve halen temyiz üzerine Yargıtay'da olduğu görülmüştür....
TMK'nun 179. maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, TMK'nun 202. maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava dilekçesinin içeriği, davacının yargılama aşamasındaki beyanları ve taşınmazın edinme tarihine göre dava, 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devam maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı ve değer artış payı isteğine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2020/12 Esas, 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelenmesiyle gerek dava dilekçesi, eki olan bahsi geçen protokol ile duruşma sırasında alınan tarafların beyanları gerekse boşanma ilamı uyarınca tarafların arasında yapılan boşanma anlaşmasında tarafların boşanma ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesi yönünde anlaştıkları, davacının tasfiye alacağından hak talep etmediği, boşanma davasının yapılan duruşmasında da aynı yönde özgür iradesi ile beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının sundu tüm deliller kapsamında boşanma davası ve bunun eki olan protokolün imzalanması sırasında davacının iradesinin fesada uğradığı ispatlanamamıştır. Davacı iddialarını ispatlayamamıştır. Boşanma davası ilamı, bunun eki olan ve mahkeme tarafından onaylanan prokol uyarınca davacının davalıdan mal rejimi tasfiye alacağı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Aile Mahkemesinin 2020/12 Esas, 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelenmesiyle gerek dava dilekçesi, eki olan bahsi geçen protokol ile duruşma sırasında alınan tarafların beyanları gerekse boşanma ilamı uyarınca tarafların arasında yapılan boşanma anlaşmasında tarafların boşanma ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesi yönünde anlaştıkları, davacının tasfiye alacağından hak talep etmediği, boşanma davasının yapılan duruşmasında da aynı yönde özgür iradesi ile beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının sundu tüm deliller kapsamında boşanma davası ve bunun eki olan protokolün imzalanması sırasında davacının iradesinin fesada uğradığı ispatlanamamıştır. Davacı iddialarını ispatlayamamıştır. Boşanma davası ilamı, bunun eki olan ve mahkeme tarafından onaylanan prokol uyarınca davacının davalıdan mal rejimi tasfiye alacağı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Taraflar 13.08.1987 tarihinde evlenmişler, 01.04.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 12.07.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 01.04.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında dikkate alınır. 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun i0/2 maddesi uyarınca, Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılmış bulunan boşanma ve iptal davaları sonuçlanıncaya kadar eşler arasında tabi oldukları mal rejimi devam eder. Dava boşanma ve iptal kararıyla sonuçlanırsa, bu mal rejiminin sona ermesine ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasındaki boşanma davası 14.9.2001 tarihinde acıtmış 13.6.2002 tarihinde sona ermiştir. Bu durumda mal ayrılığı söz konusu olduğundan, bu konudaki uyuşmazlığın çözümü Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Görevsizlik karan verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç: Hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kural olarak anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimine yönelik anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olaya gelince; Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de; ulaşılan sonuç isabetli değildir. Davacı ...'in boşanma protokolündeki ve protokolü doğruladığı 29.02.2012 tarihli oturumdaki boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın fer'i niteliğindeki mali konulara yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi dolayısı ile eldeki dava konusu yapılan malvarlığına ilişkin bir açıklama içermemektedir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanma davasının eki niteliğinde olmadığından; boşanmayla birlikte karara bağlanması zorunluluğu bulunmamaktadır....
Ağırlıklı görüş eşler arasında mal rejiminin sona erdiği tarih olan boşanma davasının açıldığı tarih başlangıç süresi olarak kabul edilmektedir. Ne var ki 6098 sayılı TBK.nun 153/1-2.bendine göre " Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zaman aşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur ". Kanunun bu açık hükmü gözetildiğinde başlangıç tarihi olan boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejimi eşler arasında sona ermiş olsa bile zaman aşımı işlemeyeceğinden (duracağından) ve boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar da bu duruma devam edeceğinden ancak boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TBK.nun 146. maddesinde öngörülen zaman aşımı işlemeye başlayacaktır. Yani zaman aşımının başlangıç tarihi saptanan bu olgu karşısında boşanma kararının kesinleştiği tarih olarak kabul edilmesi uygun olacaktır....
Mahkemece, boşanma davasının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 28.7.1983 de evlenmiş, 10.1.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.11.2006 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Dava konusu bağımsız bölüm 7.12.2000 tarihinde satın alma suretiyle davalı adına kayıtlıdır. TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler....