"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında davacının boşanma davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat alacağı doğabileceği gibi esasen davanın konusunu oluşturan yazlığın, evlilik birlikteliği içinde satın alınmış olduğu ve mal paylaşımı davasının da konusunu oluşturduğu, taşınmazın davalı eş adına tescil edilmesinin istenmesinde davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunduğu, mahkemece, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların göstermiş oldukları tüm kanıtların toplanması, davacı tarafından davalı eşi aleyhinde açılan boşanma ve mal paylaşımına ilişkin dava dosyalarının incelenmesi ve tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi...
Bu konuda red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen sözleşmeden mal paylaşımı davası sırasında davalı vekili tarafından 06.09.2012 tarihli dilekçe ile [...Taraflar arasında görülen davanın boşanma davasından tefrik edildiği, boşanma davası sonucu verilen kararın 18. sayfasında "yaşadıkları çevre ve koşullar gözetilerek yine tarafların üzerlerine kayıtlı mal varlığı ve davalının hissedarı olduğu, birden fazla şirketteki hisselerini aile bireylerine devrettiği ve ailesine ait şirkette çalışmaya devam ettiği, yaşamış olduğu ortam ve bulunduğu yer itibariyle dosyaya yansıyan mal varlığından daha fazla ekonomik gücünün ve mal varlığının olduğu, şirket hisselerinin aile bireylerine devredildiği...” şeklindeki gerekçenin H.M.K.36/1-b maddesine...
Davalı beyanında özetle; davacı tarafından açılan boşanma davasını kabul ettiğini, davacı ile sulh içinde evlilik birliğini sürdürmelerinin mümkün olmadığını, nafaka, maddi ve manevi tazminat talebi olmadığını belirterek davanın kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 09/11/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile davalı-karşı davacı kadının açtığı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 24.02.2016 tarihli ilamı ile, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığından bahisle karar bozulmuş, bozma sebebine göre, "tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin tek başına bozma sebebi olduğu belirtilerek", tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı ile, ilk verilen hüküm tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmıştır....
İŞ-2022/205 KARAR DAVA KONUSU : Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma ve mal paylaşımı davalarının olduğunu, davalının kötü niyetli olarak boşanma ve mal paylaşımı davası devam ederken ortak konuttaki eşyaları evden uzaklaştırmaya çalıştığını belirterek davalının ikamet ettiği müşterek konuttaki eşyaların ve bedellerinin tespitine, eşyaların yediemin deposuna kaldırılmasına, bu mümkün değilse ev eşyalarının yediemin sıfatıyla davalı adına bırakılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; tespit talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/445 ESAS DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı (Temelden Sarsılma Nedenli Boşanma Ve Mal Paylaşımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1983 yılında evlendiklerini, 3 çocuklarının olduğunu, davalının sadakatsiz davrandığını, düzenli çalışmayıp sorumluluklarını yerine getirmediğini, maddi olarak sömürdüğünü, fiziksel şiddet uyguladığını, biriktirdiği altın ve paraları elinden aldığını bu sebeple TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, 1.500 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000 TL maddi-100.000 TL manevi tazminata, 400 gram altın, 2.000 TL para, 222.455 TL paranın iadesine, davalı adına kayıtlı tapu ve araçlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
KARŞI OY Dava ve hüküm "evlilik mal rejimininin tafiyesinden kaynaklanan alacak" talebine ilişkin olup; mahkemece alacağa hükmedilmiş; hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar "anlaşmalı" (TMK.m.166/3) olarak boşanmışlardır. Anlaşmalı olarak boşanmaya karar verebilmek için tarafların boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde olan mali konularda (TMK.m.174/1-2, 175, 182 tarafların anlaşmış olması, hakimin bu anlaşmayı uygun bulması gereklidir. Mal rejiminin tasfiyesi bağlamında, mal paylaşımı ve buna bağlı alacak hakları konusunda anlaşma zorunlu değildir. Ancak, bu konularda da anlaşılmış olması halinde; boşanmayla birlikte buna yönelik anlaşmanın da karara geçirilmesi gereklidir. Anlaşmalı boşanma için; taraflar boşanma mahkemesine imzalarını taşıyan yazılı protokol (anlaşma) sunmuşlar, bu anlaşmanın mahkemece de uygun bulunduğu, mahkeme hükmünün gerekçesinde açıklanmış; ancak protokol hükümleri kararın hüküm fıkrasına mahkemece geçirilmemiştir....
Alacaklısından mal kaçırmak amacında olan borçlu bu durumda amacına uygun bir mahkeme kararı elde edebilecektir. Somut olayda, davalı borçlu ile diğer davalı eşi, boşanma davasına esas olmak üzere bir protokol hazırlamış ve bunu mahkemeye sunmuşlardır. Davacı alacaklı, anılan protokol ile borçlu tarafından eşine devredilen taşınmazlar hakkındaki tasarrufların iptalini istemiştir. Davacının asıl amacı, boşanmaya ilişkin mahkeme hükmünün iptali değil, taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun iptalidir. Tasarrufun tarafları, karı-kocadır. Boşanma davasında tarafların mal bölüşümü mahkeme tarafından belirlenmiş değildir. Tarafların mahkemeye anlaşma şeklinde bildirdikleri iradeleri ile mal paylaşımı belirlenmiştir. Bu gibi hallerde borçlunun alacaklısından mal kaçırabilme imkânı vardır....
Aile Mahkemesinin 2017/979 esas sayılı dosyasının feragat ile sonuçlanması halinde aynı olayların boşanma gerekçesi olarak kabul edilemeyeceği ve mal paylaşımı konusunda mal varlığının davalının babası tarafından alındığı, mal rejimine konu olamayacağından bahisle tarafların boşanmalarına, davacının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesine, mal paylaşımına ilişkin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21.02.2022 (Pzt.)...