Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili aleyhine ikame ettiği boşanma dava dosyasında yargılama aşamasında 01.10.2019 tarihli duruşmada boşanma haricindeki diğer hususlara ilişkin talebinin olmadığını belirttiğini, boşanma davasının 09.05.2019 tarihli duruşmasında nafaka talebim yoktur şeklindeki beyanıyla nafaka talebinden de feragat ettiğini, davacının feragatten daha sonra vazgeçmesinin olanaksız olduğunu, davacının usule ve hukuka aykırı davasını ve taleplerini kabul etmediklerini, davacının boşanma davası sırasındaki ekonomik sıkıntılarından ötürü davayı hızlı bir şekilde sonuçlandırmak zorunda kaldığına dair iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın öncelikle usulden reddine, davacının feragati nedeniyle tüm talepleri yönünden davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet, harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının birleştirilen boşanma davası da kabul edildiğine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda koca da kusurlu olup, davalı-davacı (kadın) 'ın tam değil, kocaya göre daha fazla kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı-davacı (kadın)'ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı-davacı (kadın)'ın birleştirilen boşanma davasındaki maddi...
Sanayi Limited Şirketi isimli şirket kurdurmuş ve araçlardan ... plakalı aracı ... tarihinde, ... plakalı aracı ise ... tarihinde bu şirkete aktardığını, haricen öğrenmiş oldukları bu bilgi ile şirket müdürü olan eş , davalı şirket ile aynı faaliyet konusunda en yakın arkadaşına boşanma ve mal paylaşımı davalarının açıldığı tarih olan ... tarihinden yalnızca 15 gün önce şirket kurdurduğunu, açıkça şirketi zarara uğratma ve şirket müdürü olarak görev ve yetkisini kötüye kullanma kastı ortada olduğu gibi davalı şirket malvarlığı olan ... plakalı oldukça lüks marka aracı şirkete ihanet ederek diğer şirkete aktardığını, ayrıca diğer ortak tarafından davacı iftiraya dayalı iddialarla suçlandığını ve darp edildiğini, davacının şirketten dışlandığını ve hatta benzin için şirkete indirim sağlayan kartının dahi iptal edildiğini, sanki artık o şirkette hiçbir hakkı yokmuş gibi davranıldığını, tüm bu yaşananlar sebebiyle davacının da karşı dava ile boşanma ve mal paylaşımı davası açmış ve edinilmiş...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki kurulmasına, davalı velayeti tarafına verilen müşterek çocuklar yönünden davacıdan iştirak nafakası talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Taraflar kendileri için birbirlerinden herhangi bir eşya, mal paylaşımı, nafaka ve maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, taraflarca imzalanmış 29/12/2020 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanmasına ve gerekçeli kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; temyiz edilmiş olup davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmadığı halde temyiz süresinden sonra verdiği 03.10.2018 tarihli dilekçesinde hükmün duruşmalı olarak incelenmesini istediğinden, duruşma isteminin reddine, dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verilip, dosya incelendi, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Harçlar Kanununa göre, konusu belirli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık...
Davalı ..., çekişme konusu taşınmazların evlilik birliği içinde alınarak davacı adına tescil edildiğini, azilnameden haberdar olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, davalı ... ise iyiniyetli olduğunu savunmuştur.Mahkemece, davalı ... bakımından kötüniyetinin ispatlanamadığı, davalı ... bakımından ise tapu maliki olmadığı, boşanma davasında düzenlenen protokolde 29 nolu bağımsız bölümün davalı ...'a bırakıldığı, 48 nolu bağımsız bölümün de kredi ödemesinin davalı ... tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece ‘…Davacının boşandığı eşi olan davalı ...'ı 26.06.2008 tarihinde azlettiği, her ne kadar boşanma davasına ilişkin dosya içerisinde mal paylaşımı ile ilgili protokol ibraz edilmiş ise de, boşanma davasında davacı kadın tarafından verilen dilekçelerde bu protokoldeki imzaya itiraz edildiği, davalı ... azilnamenin tebliğ edilmediğini bildirmiş ise de, davalı ...'ın bir dönem sekreteri olan ...'...
Taraflar 05.05.1983 tarihinde evlenmişler, 26.10.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 08.02.2011 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nun 225.maddesinin 2.fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK'nun 170.maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava yedi parça taşınmaz ve taşınmazlardan bir tanesinin üzerine inşa edilen üç katlı bina bakımından açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....
CEVAP Davalı erkek cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, mal rejiminden doğan haklarını tasfiye ettiklerini, boşanma davasında tarafların beyanlarının alındığını ve bu beyanların mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğunu, işbu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı kadının mal rejiminden doğan alacak hakkının bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
in boşandıklarını, taraflar arasındaki mal paylaşımı davasının .....sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, mal paylaşımı davasına konu olan taşınmazın müvekkiline babasından miras kalan ve evlilik birliği içerisinde müvekkili adına kayıtlı iken bu hissenin mal paylaşım davası görülürken davalı ...'a satılarak onun adına tescil edildiğini, bu satışın davacıdan mal kaçırma kastı ile, muvazaalı olarak yapıldığını, belirterek satışının iptaline, taşınmazın tapu kaydının eski maliki .... adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6098 sayılı Borçlar Kanununun 19. maddesi uyarınca açılan ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece..... Aile Mahkemesinde görülen katkı payına ilişkin davada davacı ...'...